Kiracı açmazı

 

Bir kiracı-ev sahibi muamması yaşıyoruz. Hayat pahalılığı malum, kimse de inkâr etmiyor zaten. Hükümet, sorumluluğu kabul etse tamam. Suçlu hep başkaları. Patates soğan lobisi oldu bir zaman suçlu, başka bir zaman deprem, en çok da dış güçler. Yani iktidar dışındakiler. Neyse bizim konumuz da bu değil, ama bununla çok ilgili: Kira artışları.

İki yıl geride kaldı, asrın bol yetkili ve de parça tesirli liderimiz ev sahiplerine yıllık olarak kira artışını % 25’ten fazla yapamazsın, dedi. Dedi de ne oldu? Ortalık kırıldı, kiracısını öldüren mi dersiniz, ev sahibini bıçaklayan mı; ya da bu işler için mafyaya bulaşan mı? Neler neler… Mahkemeler kilitlendi, duruşma tarihi alınamıyor kira davalarında.

Üç yıl önceki paranın nasıl kuşa döndüğünü hepimiz biliyoruz. Hadi bunu test edelim desek, market raflarına bakmak yeterli olur kanısındayız. Biz biraz daha bilimsel yaklaşıp son üç yılda nasıl bir enflasyon altında ezildiğimizi vurgulayalım ilkin, sonra da kira artışını irdeleyip hayali bir örnekle sorunu ortaya koyalım.

Son üç yıldaki yaşanan enflasyon, içinde bulunduğumuz yılınkiyle birlikte aşağıdaki tablo gibidir:

YIL                 TUİK(%)        ENAG(%)

2021                36                    82

2022                64                    137

2023                64                    127

2024                57                    124 (Anlık veri)

Bu veriler bize durumun ciddiyetini bir güzel ortaya koyuyor.

Tam etkili, bol yetkili asrın liderimiz, azgın enflasyon ve kira artışları sarmalında çözüm buldu: Enflasyon farkını ev sahipleri karşılamalıydı. Öyle de oldu. Karşıladı iki yılı aşkın bir zamandır.

Kirayı enflasyon oranında artırmadı/artıramadı ev sahibi. Eli kolu bağlandı; kiracı, “benden %25’ten fazlası çalışmaz,” dedi, yasladı sırtını asrın liderine: “Soğan ekmek yerim, liderimi yedirmem.” Haklı hani.  Son iki yılda fiyatlar %500-1000 kat arttı. Kira artışı ısrarla %25.

Daha somutlaştıralım bu durumu: Dört yıl önce havuzlu site içerisindeki evini 1.600 TL’ye kiraya verdi Ayşe Teyze. İlk yıl kıyamadı, %10 artışla, 1.700 TL’ye çıkardı, İkinci yıl 1.900 yaptı, (o zaman daha azgın enflasyon yoktu) Üçüncüde enflasyon, TEFE-TÜFE filan dedi, biraz fazla artıralım, kiracı, “olmaz, dünyalarda olmaz, benden 2.400 çalışır.” E, haklı hani, yasa %25 diyor, dördüncü yıl? Gene aynı, “bu kez 3.000 TL, yok mu eksilten?” Hay anasını! Şu an, yani bu koşullarda havuzlu sitede 3.000 TL kirayla yaşıyor. Ne âlâ memleket değil mi ama!

Ev sahibi, nasıl çözecek bu sorunu peki?

Kiracı ile anlaşsın. Olmaz! Kiracı yanaşmaz, havuzlu sitede kira 3.000 TL, ballı börek,

Kiracısını çıkartsın. Olmaz! Sözleşme bir yıllık yapılıyor, ama on yıl çıkaramazsın diyor yasa.

Kira tespit davası açsın, kirayı güncellesin. Olmaz! Beş yıl dolmadan böyle bir dava açılamıyor diyor aynı yasa.

Sonuç mu? Tam Aziz Nesinlik! (tam bir kepazelik): Kim bilir, belki de sitede ödediği aidat tutarına yakın bir kira ile gel keyfim gel vaziyetleri.

Sakın ola ki yukarıda paylaştığım örnekten benim bir kiracı düşmanı olduğum çıkarılmasın. Ben garabeti vurgulamak istedim. Arabaların cam filmine bile sadece tek kişinin karar verdiği, bilumum yetkili, bol etkili asrın liderimizin iki dudağının arasından çıkanı ve beraberinde getirdiği sonuçları vurgulamak istedim sadece. Ya, o iki dudaktan çok pahalı iki sözcük de çıkmıştı zamanında: “Ben ekonomistim.” diye.  Neyse konumuz bu değil.

Kiracılar için kötü bir haberim var, ana fikri vermeden önce: Ev sahipleri bundan sonra kira kontratıyla birlikte tahliye sözleşmesi de imzalatacak sizlere. Yani bir yıl sonra, ya çıkacaksınız ya da ev sahibi sözleşmeyi istediği koşullarda uzatacak ve de siz buna uyacaksınız. Hazırlıklı olun. He, imzalamam bunu diyebilirsiniz. Unutmayın ev sahiplerinin canı çok yandı. Bundan sonra tüm kontratlar bu ekle birlikte karşınıza çıkacak, bilin istedim. Bu da size asrın liderimizin son sürprizi!

İnadım inat, adım kel Murat demekle ülke yönetilmez. Her fırsatta toplum karpuz gibi ikiye bölünmez. Eskiden ev sahibi kiracısına ‘kiracım’ demezdi, ‘komşum’ derdi, şimdi ise maalesef oldular “iki düşman.” Ver mehteri: Hayaldi, gerçek oldu!

Ne zaman adam oluruz…

Tek adam rejimini değil, milletin egemenliğini tercih ettiğimizde.

29.04.2024

Namık BUDAK

[email protected]