Kriptomani havası

 

Birkaç hafta önce “yatırım tavsiyesi değildir” klişesiyle kaleme aldığımız ilk kripto yazımıza yine aynı bilgiyle başlayıp piyasaya girmek isteyenler için “tam zamanı” diyoruz. Boğa’nın başındayız, ben olsam ve niyetim olsa piyasaya pis dalardım, diyorum.

Öncelikle “Boğa” teriminden başlayıp açıklamaya başlayalım: Boğa ve Ayı piyasası, diyelim ve açalım: İki döngü var bu piyasada, bunların yükselme trendinde olanına “boğa”, düşme trendindekine de “ayı” deniyor. Yaklaşık iki-üç yıllık bir ayı sezonundan sonra yükselme trendi başlamıştır, boğanın başlarındayız. Nereden anlıyoruz bunu? Birkaç hafta önce birincisini yazdığımız kripto bilgilendirme yazımızdan (Gazetemizin önceki tarihlerinden ulaşabilirsiniz, hatta onu okumadıysanız, ilk onu okuyarak bu yazıyı okuyun derim) bu yana bitcoin ATH’ını (Şimdiye kadar gördüğü en yüksek fiyatı: 69.000 $)  yaptı. 1 Bitcoin 52.000 dolardı o yazımızı kaleme alırken, şimdi ise 73.000 doları görüp az biraz geri çekilmiştir. (68.000 $) Rakamlarla boğulmayın diye açıklıyorum: Üç haftada yaklaşık %50 değer kazandı, 1.000 $’lık bitcoin alsaydınız, daha bir ay bile olmadan 1.500 $’ınız olacaktı yani.

CAZİP BİR FİYATLANMA

Yatırımcı için çok cazip bir fiyatlanmadır; bir aydan az bir sürede hiçbir emtia % 50 değer kazanmaz, hele de döviz bazında. Burada ağzımızın sulandığını görür gibiyiz. O halde gelelim bu yazının kaleme alınma nedenine: Ne yapalım, nasıl bir hamle yapalım da bu piyasadan ekmek yiyelim sorularının cevabını aramaya…

Ne yapmamamız gerektiğinden başlayalım önce. Bu işin kumarını oynamayalım. Hiçbir mal almadan, her hangi bir malın değerleneceğini ya da değer kaybedeceğini varsayarak yapılan hamledir bu. Kumar masasında “kırmızı” ya da “mavi” kazanacak diye parayı basmak gibi. Bunda kazanan yoktur, kesinlikle tavsiye olunmaz. “Vadeli, marjin, kaldıraçlı işlem, futures vb. isimlerle oynanan bu kumar çok cazip gelir, örneğin 100 $ kasaya koyarak 5.000 $ kazananların örneklerini duyup eldeki 100 $’ınızdan olursunuz. Rahmetli babamın sözünü hatırlatırım burada: Kumarda sadece kahveci (oynatan) kazanır. Burada da kumarı oynatan borsalar, piyasa yapıcılar (market makerlar) kazanır sadece. Umarım “bunu denemeyin” dediğimiz şey cazip olmaz (yasaklar hep cazip gelmiştir insanoğluna) ve sizler tarafından denenmez.

Ne yapmalıyız o halde? Öncelikle bu piyasaya ihtiyacımız olmayan bir parayla girmeliyiz. Yani kredi çekmemeli ya da ev veya arabamızı basmamalıyız buraya. Bunun da bir tür yatırım olduğunu ve de oldukça riskli olduğunu –kesinlikle- unutmamalıyız. Buraya yatırdığımız para “güme gidebilir”. O zaman ne diyoruz ilkin? “Bütün yumurtaları aynı sepete koymayalım!” Riski dağıtıyoruz yani. Örnek 100.000 TL’lik bir bütçemiz var ve bu paraya ihtiyacımız yok. En azından dörde bölelim, yarısının bir bölümünü altın, diğer bölümünü döviz olarak değerlendirelim, kaldı mı elimizde 50.000 TL. İşte bu parayı da ikiye ayıralım: Yarısıyla stabl coin (Bitcoin, eterhium, avax, sol vb.) yani sizi çok hırpalamayacak, az da olsa kazandıracak; diğer yarısıyla da - sizi potansiyel zengin edecek- alt coin alalım. Alt coin için örnek vermiyorum, malum bu yazı “yatırım tavsiyesi değil (YTD)”

PARA BURADAN KAZANILIYOR

Zurnanın zırt dediği yer de alt coinler. Hani duymuştunuz ya komşumun bir akrabası, iş yerinden bir arkadaş, (ya da biraz hasetlikle, bizim uzaktan bir akraba) 100.000 TL’yi 5.000.000 TL yaptıydı. İşte para buradan kazanılıyor. Yani ilk yazımızda belirtmiştik yaklaşık 22.000 maldan uygun olan 50 tanesinden birini yakalamak. İşte bunlara yaptığımız yatırımlar 50 X, ya da 100 X kazandırıyor. Ne demek 100 X ? 1.000 $’ın 100 ile çarpılıyor, 100 kat yani, 100.000 $ oluyor. Hadi biraz daha ağzımızın suyu aksın: Bundan 3-4 yıl önce 1.000 $’lık SHIB alan bir yatırımcı parasını tam tamına 3.000 X katlayarak 1.000X3.000= 3.000.000 $ kazandı. Rüya gibi ve bir o kadar da çekici değil mi?

Alt coinlerde doğru seçimi nasıl yapabiliriz sorusunu da yanıtlayalım bitirirken. Öncelikle bu “coin” dediğimiz, böyle adlandırdığımız mallar aslında bir proje ismi. Bu ismi araştırmak gerek ilkin. İnternetten güvenilir sitelerden hakkında doğru bilgi toplamalı yani. Ortaya koydukları işin yürütülebilir, para getirebilecek bir iş olduğuna aklımızın yatması önemli. Sonra bu işi yaparken, birlikte hareket edecekleri partnerlerin iyice incelenmeleri de olmazsa olmazımız. Projenin resmi internet sitesinden, yol haritasının, white paperının, maksimum arzının ve bunun ne kadarının ne zaman piyasaya sürüleceğinin incelenmesi gerek.

Ya, bunlar zor işler, bana bir coin söyle de onu alıp bir 50 X “çakayım”la olmuyor. Olmuyor da biraz kolay bir yolu var bu arada: Bu işlerden anlayan çok güvendiğin bir fenomenle yolunuzun kesişmesi lazım. Yani şeyh, mürit ilişkisi gibi bir şey: ona güveneceksin ve o da sana mümkün olduğu kadar doğru yatırım yaptıracak, doğru coin aldıracak, sen de kazanacaksın.

Malda kalma, nakit bulundurma, nerede alıp satma, piyasa psikolojisi, kâr nerede tatmin eder vb. konularda bir yazı daha yazmalı boğa öncesinde, diyoruz sonuç olarak.

Bu satırların yazarının -üç yıl kadar önceki- boğa döngüsünde 160 $’lık yatırımını 98X’le katladığını (160x98=15.680 $) ifade ederek yazımızı noktalayalım. Teşekkürler PARAMATİK Hocam.

-------------------

Ne zaman adam oluruz…

Bitcoin’in, teknolojik bir güç türü olduğunu anladığımız zaman.

--------------------

18.03.2024

Namık BUDAK

[email protected]