Sen neymişsin be abi!

Bugünkü gazete haberi “Tamam” dedirtti. Bir kez daha, yine, yeniden Milli Eğitim’i ele almalıyım. “Laik eğitim konusunda hiçbir sıkıntı yok” diyen bakan “zat” (bu hitap benden değil, asrın liderimizden (!)) cemaatçileri makamında ağırlamış. Hani CERN’den bilim ekibini kabul edecek değildi ya. Bendeki de akıl…

Birkaç kez bu köşede “Ah eğitim, vah eğitim!” dedik. Bu kez bakan üzerinden sürdürelim dizlerimize vurup dövünmeyi. Vah ki ne vah… Yazımda TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in (Tek Kişilik Dev Muhalefet) Meclis Komisyonu’ndaki konuşmasından yararlanıyorum. Milli Eğitim Bakanı zatın (o, daha kibar hitap ediyor: Sayın Tekin, diyor, diğer bakanlara sayın bakan derken) bakanlıktaki marifetlerini (!) ve engellenemez yükselişini kronolojik olarak sıralamış, ben de alıntılıyorum:

2013’te Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarı olarak görevlendiriliyor ve “Andımız” kaldırılıyor.

2014 yılında merkez ve taşradaki 50.000 eğitim yöneticisi görevden alınıyor. (ben de bunlardan biriyim. Nasıl mı yapıldı bu? On beş gün önce bizlere amir olarak atanan ve bizleri tanımasına imkân olmayan İlçe Milli Eğitim Müdürleri bizlerin performanslarını değerlendirdi (!) ve sonuç malum.) Şimdilerde okullara bakın, başı hafif yana eğilmiş, ellerini önde birleştirmiş, omuzlarının içine çökmüş birilerini görürseniz, eh, işte onlar okul müdürleridir. İki lafı bir araya getiremeyen, vizyonsuz, “evet efendim sepet efendimci”, amirlerimin vardır bir bildiği diyen, silik kişilerdir haleflerimiz.

2016’da Maarif Vakfı (gölge bakanlık) kuruluyor. Burada öğrenci başına 70.000 TL harcanıyor (MEB’de bu rakam 23.000 TL) ve Sözleşmeli öğretmenlik başlatılıyor.

2016’dayız, devam… Ortaokul düzeyinde özel yurt açılması için yasal düzenleme yapılıyor. (Ensar Vakfı vb. pıtrak gibi çoğalıyor.) Okullara mescit zorunluluğu getiriliyor.

2017’ye geliyoruz. TEOG’ta 17.000 birinci oluyor ve Batman’da bir sınıfta 10 kişi birinci oluyor ve bu normal karşılanıyor. Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği değiştiriliyor. Okullar, okullar arası, ulusal ve uluslararası organizasyonların yerini TÜGVA, ENSAR, İlim Yayma Cemiyeti etkinlikleri alıyor. Yönetmelik çıkarılıyor, binlerce kamu taşınmazı özel yurt kurmak amacıyla tarikatların ve cemaatlerin hizmetine giriyor. (Bu dönemde tarikatların yurt sayısı % 93 oranında artıyor.)

Yıl 2018, müsteşarlık kaldırılıyor. Artık müsteşar değil. Şimdi dikey geçiş zamanı ya da zamanda plonjon. Rektörlerin en az üç yıl profesör olarak çalışma şartı kaldırılıyor. İki gün sonra Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne rektör oluveriyor muhterem. Adrese teslim!

Sen neymişsin be abi!

Yıl 2023,özel okul oranı %1’den %9’a çıkmıştır ve artık bakandır. ENSAR’da görevden alınan Karaman İl Milli Eğitim müdürü Asım Sultanoğlu’nu Urfa İl Milli Eğitim Müdürü yapıveriyor.

Saray rejiminin uygulayıcısı bakanın kitapları bize fikir verecektir: “Abdülhamit’ten Cumhuriyet’e Miras”, “Şeriat, Meşruiyet ve Meşrutiyet”, “Başkanlık Sistemi”.

Adım adım laik eğitim sisteminin altını oymaktadır, -Sn. Kadıoğlu’nun tabiriyle- bu “oluşum” (altını oymak hafif kaldı, düzeltiyorum: Dinamitlemektedir.)

Ne zaman adam oluruz…

Türkiye Cumhuriyeti’nin, şeyhler,  dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamayacağını, en doğru en hakiki tarikatın, medeniyet tarikatı olduğunu öğrendiğimiz zaman.

20.11.2023

Namık Budak

[email protected]