Kriptomani (1)

Riskli bir piyasa hakkında farkındalık oluşturmak amacındayız, bu yazımızda. Bilmeyenlere küçük ipuçları vermek istiyoruz, bilenlerimiz elbet vardır aramızda. Bu yazı –kesinlikle- son yıllarda duyduğumuz “Kripto Fetö” ile ilgili değildir. Klişe bir lafı söyleyerek başlıyoruz: Yazdıklarımız “yatırım tavsiyesi değildir.” (YTD)

Duyanlara, duymayanlara, iştah kabartan bir ortam: Bitcoin. Nereden geliyor bu isim? “Coin”den, yani paranın icat edildiği yıllardan, paranın babası bir anlamda. “Coin” İngilizce bir sözcük, bizdeki karşılığı “sikke.” Bizim bildiğimiz sikke, hani müzelerde gördüğümüz, Lidyalılardan bu yana kullanılan paranın en ilkel hali. Bu bilgiyle kriptonun, parayla ilgili olduğunu ortaya koymuş olduk.

Bitcoin’den para kazananları, şehir efsanelerini duyarak bu piyasa girmeye çalışmak ilk adım. Falancanın komşusu, arkadaşımın çocuğu, “O-hoo ne para kaldırmış.” İnternete gir, biraz araştır, ben oldum, tamam, bu piyasadayım. Evet bu piyasadasın ama cahilliğinle, kurtlar sofrasında çerezlik yemsin sadece. Hemen Twetter’a (X)  gir, (hesabın yoksa aç) bu işin fenomenlerini takip et, onlar ne derse yap, hadi geçmiş olsun; yemlikten çıkmışsındır artık, işi bilenlerin ana öğünüsündür.

Bu yazı tam da bunun için kaleme alındı. Bu piyasa bilgi piyasasıdır. Bilirsen kazanabilirsin, cahilsen bilgililerin sponsorusun.

“Bitcoin, Satoshi Nakamoto adını kullanmış bilinmeyen bir kişi veya grup tarafından 2008'de icat edilmiş bir kripto paradır. Herhangi bir merkez bankasına veya tek bir yöneticiye bağlı olmamasıyla da bilinen Bitcoin, aracılara ihtiyaç duyulmadan bitcoin ağında kullanıcıdan kullanıcıya transfer edilebilen, merkezi olmayan bir dijital para birimidir.” Vikipedi’den alıntıladığımız bu bilgi bize der ki bunun bir kontrolü yok; herhangi bir devlete ait değil, bir banka şubesi yok, muhatabımız yok yani. Riskli bir piyasadayızdır. Bu bilgiyle yola çıkmalıyız artık.

Şimdi sistemin nasıl çalıştığını aktarmaya çalışalım: Kripto paranın babası “bitcoin”, piyasaya çıktığından bu yana, yaklaşık on beş yıldır, artan bir ivmeyle değer kazanmakta. Yükselen bir “sinüs eğrisi” düşünün, düşe kalka, değer kaybede kazana yoluna devam etmekte. Yıllara göre fiyatını şöyle incelenebilir:

2009        0,00076 $                                                2017        785 $

2010        0,49 $                                                     2018        17.319 $

2011        35$                                                         2019        3.403 $

2012        15 $                                                        2020        28.856 $

2013        13 $                                                        2021        66.155 $

2014        934 $                                                      2022        47.463 $

2015        461 $                                                      2023        42.243 $ 

2016        967 $                                                      2024        51.744 $

Yıllara göre fiyatlanmayı izlediğimizde iniş-çıkışlarla birlikte sürekli bir artış dikkati çekmekte ve bu da yatırımcıların iştahını kabartmakta. İlk çıktığında  1 doların çok çok atında olan bu para birimi an itibarıyla 52.000 dolar civarında fiyatlanmakta, bu da kendi para birimimize çevrildiğinde 1.600.000 TL.yi görerek gözlerimizi pörtletmekte. Hatta yılsonuna doğru 100.000 doların (3.000.000 TL) üzeri tahmin edilmekte.  Hadi bakalım, hücum, dalalım piyasaya.

Piyasada “bitcoin” babadır, en sağlam yatırımdır. Çok hareketli değildir ve bir anda kazandırmaz. Yukarıda gördük fiyatlanma aralıklarını. Onun arkasından “ethereum” gelir, ağababasına (bitcoin) paralel trend izler; onunla birlikte yükselir, düşer. Stablecoinler vardır bir de. Bunlar da çok hareket etmez, kazandırır elbet ama az. Esas işimiz piyasaya sürülen alt coinlerle olacaktır. Onları tek tek takip edelim desek fıtık oluruz. Yaklaşık 22.000 alt coin var. Hangi birini izleyeceksin, inceleyeceksin, yatırım yapacaksın? Zor dostum zor…

Buraya bir parantez girmeliyiz. İMKB’yi duymuşsunuzdur. Bilmeyenler için:  İstanbul Menkul Kıymetler Borsası. Bu piyasa girmeyi düşünenlerin borsa geçmişi vardır diye bahsedelim istedim. Borsada şirketlerin kâğıtları vardır, banka ya da aracı kurumlarla bunlar alınır, satılır. Hani “Bacanağım dedi, şu kâğıt; komşumun yeğeni var, bankada çalışıyor bu kâğıt çok kazandıracak alalım, yatırım yapalım metoduyla dalıp battığımız borsadan bahsediyoruz. İşte bu borsa ile kripto borsasını karşılaştıralım üç ana başlıkta: İlk olarak garanti durumu söz konusu, devlet İMKB’yi denetler, sıkıntılı durumda el koyar, kriptoda böyle bir garanti yoktur, ikinci olarak da borsada günde maksimum %10 kazanır ya da kaybedersin, kontrol altındadır yanı, kriptoda ise aynı günde %10.0000 kazanman da kaybetmen de mümkün, hiçbir garanti ve koruması yoktur. Son olarak da borsanın hafta içi mesai saatlerinde çalıştığını, kripto piyasasınınsa non-stop 7/24 devam ettiğini belirtelim. Kaybetme göz ardı edilir, anında kazanma çok caziptir. Biz de millet olarak pek gözü pekizdir. Pis dalarız.

Alt coinlerden gözümüzün kestiğine dalacağız, ama nasıl? Bu alış-veriş hangi ortamda gerçekleşiyor. Ondan da bahsedelim biraz. İMKB’ye karşılık burada iki yol var: Cüzdanlar ve borsalar. Cüzdanlar tamamen denetimden uzak, ola ki şifreni, hatırlatma kelimelerini kaybettiğin ya da unuttuğun zaman kendinin bile bir daha ulaşamayacağın, oradaki varlıklarınla vedalaşacağın bir yöntem. İkincisi yani kripto borsaları: Bunlar biraz daha masum. Muhatabın, bir şirket var. En popüleri Binance, peşi sıra işlem hacmi sıralamasına göre Coinbase, Bybit, OKX, Upbit, Kraken, Gate.io, Kukoin, HTX, Bitfinex, MEXC gelmekte. Bu borsalardan bazılarının Türkiye uygulamaları da var ve tabii ki yerli borsalar da.

Yukarıda bahsettiğimiz 22.000 coinden (mal) uygun olanları, bu borsalardan araştırıp seçerek yatırımımızı yapıyoruz. Doğaldır ki en zor aşama yatırım yapılacak malın seçim aşamasıdır. Nasıl, ne zaman, hangi kriterlere göre seçimler yapılmalı, nasıl bir araştırma süreci izlenmeli, bir başka yazının konusu.

Piyasaya yeni giren kişinin döngüsünü kısaca özetleyip yazımızı bitirelim.

X’te, yüksek takipçili fenomenleri takip etme, önerdikleri coinlerden sepet yapma, coinlere ve fenomene âşık olma, “Düşebilir, önlem alın!”, diyene sövme, “Asla düşmez.” diyeni övme; “Ben zaten uzun vadeciyim.” çıkarımında bulunduktan sonra “Kimse bir şey bilmiyor.” sonucuna varma. Bu işin de başı eğitim, ana fikrini çıkarma. “Kripto işi dolandırıcılık.” diyerek piyasayı terk etme.

-------

Ne zaman adam oluruz…

Kripto paranın hükümetleri devirebilecek kadar gücü olduğunu öğrendiğimiz zaman.(YTD)

---------

26.02.2024

Namık BUDAK

[email protected]