Başkan Soyer başladığı işleri bitirmeli

30 Mart’ta yerel seçimler var. Ekonomik vaziyet ile içtimai durum içler acısı ülkede. 22 yıldır iktidarda bulunan AKP, her zamanki seçim teknikleriyle! tüm bu ahval ve şerait içinde dahi seçimi kazanmanın, hatta iyi bir sonuç alırsa bir anayasa değişikliği referandumuna gitmenin planlarını yapıyor. Ana muhalefet CHP cephesi ise yeni bir kadroyla seçime gidiyor. Tüm eleştirilere rağmen yenilenme her zaman iyidir. 13 sene sürekli seçim kaybetmiş bir eski genel başkandan sonra Egeli (biraz da TrabzonluJ) bir ekip CHP üst yönetimine damgasını vuruyor. İzmir AKP dönemi boyunca CHP bayrağını düşürmedi. Belediye seçimlerinde büyükşehir 2002’den beri hiç AKP’ye gitmedi. Çok kızıyorlar. “Gavur” mu olmadık? “Sümüklü Çocuk” mu demediler, her kulbu taktılar. Parayı kestiler, “biz gelirsek para da gelir” dediler. Ama yok, olmuyor. İzmir’de klasik taktikler işe yaramıyor. Şimdi yine deniyorlar, farklı yöntemler (İyi Parti’nin bir anda uzaklaşması vs) uyguluyorlar. CHP cephesinde ise adaylık tartışması iktidarın ekmeğine yağ sürüyor. Kazanmanın yüksek ihtimal olduğu her yerde bol miktarda aday var. Zor olan yerlerde ise pek aday gözükmüyor. İzmir Büyükşehir Adayı normalde birinci dönemini başarıyla yapan Tunç Soyer olması gerekiyor. Soyer, hem halkçı bir alt ve üst yapı belediyeciliği yapıyor, bir yandan da İzmir’i küresel planda hak ettiği yere getirmek için uğraşıyor. Merkezi hükümetin yapmadığı yatırımı o yapıyor. Kanalizasyon, arıtma, afetlere dayanıklı kentsel dönüşüm, metro ve tramvay gibi bitmediği sürece gözükmeyen, hatta eleştirilen ve çok kaynak isteyen yatırımlar bunlar. Öyle Melih Gökçek gibi erzak çuvalı lastik top dağıtsan daha çok oy alırsın bu ülkede maalesef. Ama Tunç Başkan eyyamcılık yapmıyor, geleceğin İzmir’ini yapmaya çalışıyor. Kemeraltı mesela, 24 saat yaşayan İzmir’in uluslararası markası olmaya aday bir yer olacak. Eskisi gibi her yarım saatlik yağmurda su basmıyor dikkat ederseniz. Veya sünger kent modeli var; ABD, Avrupa ve Çin’de uygulanan. Yağan yağmuru depolamak ve suyu idareli kullanmak için. Körfez’in kokmaması için kaç tane arıtma yaptı bilen var mı? Troller söylemez bunları. Kırsal kesime zaten fazlasıyla hizmet götürüyor. Sadece yol ve su değil, tarımı ve üretimi kooperatiflerle destekleyerek yapıyor. Bunun meyvesini ise Halkın kasabı ile İzmir halkı yiyor. Tüm bunları yaparken işinin ehli uzmanlarla, mimarlarla, mühendislerle ortak akıl üreterek çalışıyor. Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’daki Ekrem İmamoğlu’ndan bir eksiği yok. (fazlası bile var ama CHP’den alınca belediyeyi bunlar göze batmıyor ne yazık ki) Başladığı pek çok büyük iş var ve bunlar ikinci dönemini bekliyor. Bir belediye başkanı üç şapkayı birden taşır: Siyasetçi, Kamu hizmetçisi ve Devlet Adamı olur. Soyer’in kamu hizmeti ve devlet adamlığı asla tartışılmaz ama siyaset işlerini sevmediği aşikar, kendisi de hep söylüyor. O yüzden gereken siyaseti genel merkezin yapıp onu ikinci dönem aday yapması lazım bence. Başladığı işleri bitirmesi için bu şart. (2019’da vaat ettiği 165 projenin 144’ünü tamamladı, yeni projeler de var tabii) Teşbihte hata olmaz, atasözümüz var; Dere geçerken at değiştirilmez. Meseleye hakim olan, plan ve projelerin yani kısacası işin sahibi yine aday olmalı.