İstanbul'dan İzmir'e anketle don biçmek

CHP Kurultayı’ndan sonra Sözcü Tv, Halk Tv gibi muhalif kanallar her gün İzmir’de değişim olacak edebiyatı yapıyor. Sürekli bir anket furyası başladı. Şundan memnun musunuz bundan memnun musunuz vesaire... Anket deyince aklıma cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yapılan anketler geldi! Hani 10 puan farkla Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığını gösteren o meşhur anketler. Netice ne oldu biliyoruz. İstanbul’da, Ankara’da sürekli bir “Tunç Soyer başarısız, İzmirli onu istemiyor” edebiyatı yapılıyor. (Bu arada Temmuz ayında Soyer için yapılan memnuniyet anketinde oran yüzde 57 küsurdu) Suçu başarısız olması değil, oraya geleceğiz, asıl suçu kurultayda Kılıçdaroğlu’na vefa desteği vermesi. Siyaset böyledir, her partide farklı görüşler, gruplaşmalar klikler olur. Ama bir siyasi partinin başarılı olması için bu tür yıpratıcı hikayelerin arka plana atılıp, liyakate ve işe bakılması gerekir. Geçenlerde yazdığım bir yazının başlığı “Ankara’dan İzmir’e don biçmek” idi. O yazıda Meral Akşener’in CHP’yi kullanmayı planlayarak yaptığı İzmir hesaplarını eleştirmiştim. Akşener o yazıda da dediğim gibi yüzde 5’lerden hızla üçe ikiye doğru inişte. Yani o ihtimal yalan oldu. Bu kez İstanbul dedim, çünkü CHP’de artık sadece Ankara’daki genel merkezin değil, İstanbul Belediyesi’nin de sözü geçiyor. CHP, İzmir’i hep yan cepte gördüğü için ‘kimi koysak seçilir’ anlayışı içinde. Oysa bu doğru bir bakış açısı değil. İsterseniz medya tetikçileri ve AKP (ve bilumum) trolleri tarafından her gün kurşuna dizilen Tunç Soyer’in karnesine bir bakalım. Bir kere şunu vurgulamakta yarar var; Soyer sanata, kültüre ve gençliğe pek çok hizmet yaptığı için sanki altyapıya çalışmamış izlenimi yaratılıyor, bu doğru değil. Tunç Soyer kadar İzmir’in altyapısına yatırım yapan başkan çok azdır. Belki de yoktur. Sadece geçen hafta sonu şiddetli tufan sağanağında İzmir’de (Kemeraltı’nda da) ciddi bir olayın yaşanmadığını söylemek belki yeterli olur. Üstelik tüm bunları yaparken, İzmir Depremi, Pandemi ve bitmeyen AKP cenderesi gibi üç büyük handikapla boğuştu. Maraş depremi de cabası diyelim. 2019’da seçildiğinde “Cemre Projeleri” başlığı altında 165 proje vaad etmişti. Bugün bunların 144’ü tamamlandı. 7’si dış engeller yüzünden yapılamadı, 15 yeni proje gündeme geldi. Kentsel dönüşüm, yapı güvenliği, koku meselesi, sağlıklı kanalizasyon, tramvay ve metro hatlarının artışı (Narlıdere ve Çiğli hatları şubatta açılıyor), iklim krizine dayanıklı kent modeli, küreselleşme karşıtı başka bir tarım mümkün projeleri, Bayındır Süt, Menderes Şaşal su fabrikaları ve daha pek çoğu. Şimdi İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları çok avantajlı tabii. 20 yıllık AKP döneminin üzerine geldiler ve ne yaptılarsa fark yaratmış oldular. Soyer ise Kocaoğlu’ndan sonra geldi ve CHP’li Aziz Kocaoğlu da iyi bir başkandı. Tunç Soyer’in eleştirilecek yönleri yok mu? Mutlaka vardır ve İzmirli eleştiri konusunda hiç cimri değildir! Ama el insaf, yolsuzluk mu yaptı? Usulsüzlük mü yaptı, her sabah 6’da kalkıp geceyarısı evine giden bir başkandan söz ediyoruz. Ayrıca Atatürk’ün nüfusunun kayıtlı olduğu İzmir’i dünya kenti yapma iddiasında da yol aldı. Dünya Kenti İzmir adıyla 6 farklı proje tamamlandı. Neticede şu soru sorulmalı: Soyer’in ikinci dönemini, yani başladığı ve yapacağı projeleri engellemek için somut hangi sebep var?