Cumhuriyetin 100’üncü yılında ‘ütopya ve devrim’

Atatürk iyimser miydi, karamsar mıydı? Bu sorunun cevabı kuşkusuz ‘iyimser’ olarak verilebilir. Düşünsenize o dönemin şartları altında kötümser olmak için her sebep varken, siz çıkıyorsunuz Samsun’a ve en baştan bir memleket kuruyorsunuz yedi düvele karşı. Mustafa Kemal Atatürk’ün iyimserliği kuşkusuz müthiş dehasından kaynaklı gerçekleri okumasına dayalıydı. Öyle, “iyimserim iyimserim dişim ağrır gülümserim” türünden bir saflık değildi. Devrimciler, Kemalistler iyimser olmak zorundadır zaten. Yoksa o kadar zor görünen bir hedefe koşmak için yeterli gücü bulamazlar kendilerinde. Bugün bir seçim dönemini yaşıyoruz ve gelişmeler hiç de iç açıcı değil. Ama Atatürk’ün o ünlü sözünü hatırlayan Enis Musluoğlu, Cem Gürdeniz gibi Cumhuriyet aydınları geleceğe umutla bakıyor. Durun hemen itiraz etmeyin anlatacağım. Önce Enis Musluoğlu’ndan başlayayım. Musluoğlu bir ekonomist ve daha da önemlisi tam bir Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı. Mustafa Kemal’in “Umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır” sözünü kanıtlarcasına 14 yıldır Dağarcık Türkiye platformunu sürdürüyor, Cumhuriyetçi aydınları bir araya getiriyor, onları teşvik ediyor ve umudu hiç yitirmiyor. Cem Gürdeniz Amirali bütün Türkiye tanıyor. O denize aşık, tam bir Cumhuriyet aydını. Mavi Vatan’ın isim ve fikir babası, Türk ve dünya jeopolitiğinin anlaşılmasında adeta bir nefer gibi çalışıyor. Kendisini Kemalist olarak tanımlıyor ki bu çok doğru. Kemalist olduğu için hain FETÖ’nün hedefi oldu ve 3 buçuk yıl hapiste yattı, şerefli görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Amiral Gürdeniz, Dağarcık Türkiye platformunun davetlisi olarak 19 Mayıs’ta İzmir’de bir konferans verdi. “Cumhuriyetin 100. Yılında Geleceği Tasarlamak: Ütopya ve Devrim” başlıklı konferans bence çok önemliydi. Gürdeniz, jeopolitiğin esaslarını tarihten örneklerle anlattı. Türkiye’nin Batılı emperyalistlerce kullanılmasına karşı çıkmak için, özetle anti emperyalist olabilmek için herkesin jeopolitik öğrenmesinin şart olduğunu anlattı. Denizci Anglo Sakson imparatorluğun Türkiye veya benzeri karacı devletlerin denize çıkışını engellemek için her şeyi yaptığını, FETÖ/NATO kumpas operasyonlarının bunun için esas olarak Denizcileri hedeflediğini söyledi. Bu noktada, Amiral Cem Gürdeniz’de beni ve dinleyen herkesi etkileyen en önemli unsur onun gerçekçi iyimserliğiydi. Küresel güç dengelerinin değiştiğini ve Türkiye’nin artık Batı’nın kenar kuşak karakolu olmak zorunda olmadığını, çok kutuplu dünyada tarafsız olarak ilerleyebileceğini verili bir biçimde ortaya koydu. Gürdeniz, Türk milletine güvendiğini vurguladı; “Türkiye’nin önünde çok büyük sınavlar var, çok büyük problemler var, muazzam bir kutuplaşma var. Ama Türk halkının, yaratıcılığı, çalışkanlığı ve düştüğünde ayağa kalkma yeteneğinin dünyada örneği yok. Göreceksiniz önümüzdeki yüz yıl geçmiştekine göre çok daha başarılı geçecek. Bu süreçlerden sonra, yani jeopolitik fırtınaya illa ki gireceğiz, Ukrayna savaşından uzak duracağız. Türkiye coğrafyasını artık kendi lehinde kullanacak. Ve iç barış için de, bu benim şahsi görüşüm, Kemalist restorasyona girmek zorunda kalacak çünkü Türkiye’yi Kemalist, Atatürkçü restorasyondan başka birleştirecek bir şey yok.” Konferans soru cevap kısmıyla birlikte yaklaşık bir saat 15 dakika sürdü. Amiralin her cümlesi taşa kazınacak ağırlıktaydı. İzlemek isteyenler bu linkten izleyebilir: https://www.youtube.com/watch?v=pyqNKIIHrgs İşler ne kadar sarpa sarsa da, dönüp tarihimize baktığımızda bize gereken gücün yine bizde olduğunu görüyoruz. Sözün özü: İyimserliğimiz Atatürkçü olmamızdandır! Not: Bu arada, Dağarcık Türkiye platformunun Cumhuriyet’in 100. Yılı onuruna, bu yıl ilk kez düzenlediği “Cumhuriyet Ödülleri”nin kazananları da belli oldu. Gazeteci Yazar ve Akademisyen Barış Doster, Gazeteci Yazar Mehmet Ali Güller, E. Tüma Cem Gürdeniz, Gazeteci Yazar Zülal Kalkandelen ve Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı 2023 Cumhuriyet ödülüne layık görüldü. Ödüller bu yıl 29 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Karaburun’da yapılacak Ütopyalar Toplantısında sahiplerine verilecek.