ALİ(S) FACİALAR DİYARINDA

Benzin 40 lirayı geçti. Seçimden sonra en az 50 TL.
Ben siyaset tarihinde bu kadar facia bir ekonomik tabloyla seçim kazanan siyasi parti görmedim.
Ama 20 yıldır artık sürreal bir siyasi düzlemde yol alıyoruz.
Ali(s) facialar diyarında...
Facia sadece ekonomik tabloda değil, ülkemiz açıkça bir yabancı işgaline uğruyor ve iktidar buna
çanak tutuyor.
Her geçen gün, “Afganların gençlerimizi bıçakladığı”, “Suriyelilerin okulda öğrenci dövdüğü”
haberlerini okuyoruz.
Bu tür haberleri fazlaca yapanlar ise içeri alınıyor.
Adam döven, bıçaklayanlar ise ön kapıdan girip arka kapıdan çıkıyor bir saatte.
Anayasal bir yüksek mahkeme olan Anayasa Mahkemesi’ni güvenlik sorunu ilan eden siyasetçilerimiz
var.
Depremde korkunç kayıplarımız oldu.
En çok ölüyü, denetimsiz yapılaşma, yolsuzluk, geç ve yetersiz müdahale yüzünden verdik.
Afet esnasında çadır satan dışında, bir Allah’ın kulu istifa etmedi.
Milliyetçi geçinen Devlet Bahçeli ülkenin demografik işgal altına alınmasına ses çıkartmıyor.
Hatta orduda Atatürk rozetini yere atanı dövdüğü için atılan 4 Teğmen’e de kör bakıyor.
Ekonomi başta söyledim, tam facia,
Dümeni kırık bir gemi gibi yalpa vuruyor.
Ülkenin yarısı bunalımda, depresyonda, çaresizlik ve umutsuzluk içinde.
Orta sınıf artık yoksul sınıf.
Diğer yarısı ise afyonlanmış, bir garip eforya içinde.
Toplum ikiye bölük, bipolar vaziyette.
Bir kısmı ağır depresyonda, diğeri coşkun, gerçeküstü dünyada.
Umutsuzluk giderek hakim oluyor ülkeye.
Önümüz seçim ve seçimi kazanma ihtimali yükselen bir iktidar var.
Sokaklarda gezerken insanların suratına bakamıyorum.

Acı dolu, sessiz çığlıklar göz bebeklerinden bile duyuluyor.
Dedim ya...
Ali(s) facialar ülkesinde.
Umutlar tavşan deliğinde.
Saatler hep geride.