İran’ın Molla Takımı kaplandan inecek mi?

Winston Churchill’in bir sözü vardı: “Diktatörler, geliş istikametinde de… Gidiş istikametinde de hep kaplanlara binerler. Ödleri de kopar… ‘Ya kaplan bizi yerse’ diye korkudan aşağı inemezler.” Doğru bir sözdür bu. Kaplan hep açtır nitekim. İran’da bir kadın daha öldürüldü: Protestoların sembollerinden Hedis Necefi de kurşunların hedefi oldu. İranWire  haber sitesinin bildirdiğine göre, Kerec ilçesinde güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan 20 yaşındaki Hedis Necefi de, ilçedeki Kaim Hastanesi’ne kaldırıldıktan sonra hayatını kaybetti. Mahsa Amini’den sonra ikinci popüler kadın kurban oldu. Bu arada, İran Kürdistanı’nın merkezi Erbil’de Kürt bayrağı dalgalanıyor tırnakları ojeli ellerde. Bir tek Kürtler değil. Tepki, beklenenden de fazla. Azeriler de var işin içinde. İran’ın nüfusu 84 milyon. Bunun yüzde 10 kadarı Kürt. 20 milyon Azeri Türkü var. 2.5 milyon Türkmen. 1.5 milyon Kaşkayi. 150 bin Ermeni. Yani yarısı Fars kökenli değil İran’ın. Sürgündeki İran Özgürlük Partisi’nin sözcüsü Hana Yazdanpana, son derece net: “Kürtler özgürlük istiyor!” Oşnavieh, Kürt kenti. Kürt bayraklarına rastlanıyor adım başı. Bugünün İranı, SSCB’nin son günlerini andırıyor. Devrimlerinden tam 25 yıl sonra rejim sallanıyor. Üç senaryo var İran’ın geleceği için: 1) Pragmatist merkezciler, galip gelecekler. Bir takım stratejik yaptırımlar getirecekler. Bu arada Ayetullah Hamaney de ölecek. İran, mafya türü bir piyasa ekonomisine dönüşecek. 2) Bir Saray darbesi ile din adamı takımı, ılımlıları hepten tasfiye edecek. 3) Gençler, Saray’a yön verecek. Duruma hakim olacaklar. Şurası açık ki, geç veya erken, yolun sonu gözüküyor rejim için İran’da.