Kilit Parti

HDP’ye oy vermek için Kürt kökenli veya HDP’li olmak gerekmiyor. Muhalif kanatta iseniz eğer… Ve de AKP’ye dur demek istiyorsanız, altılı ittifaka HDP’yi ilave etmeniz yeter. Görünen o ki,  seçimlerde muhalefetin bir kısmının kesinlikle HDP’ye oy atacağı anlaşılıyor. Malûm: Muhalefet’in önceliği, MECLİS’te çoğunluğu sağlamak. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ne olur, ne biter? Bilemem. Biz çift taraflı bir düşünce jimnastiği yapalım. Olaya AKP açısından bakalım. Meclis’teki çoğunluk AKP’li… Ve cumhurbaşkanı da yine bu partiden olursa eğer, onlar için bir sıkıntı yaşanmıyor. Cumhurbaşkanı ile Meclis’teki çoğunluk farklı olursa ise her şey toptan değişiyor. Söz gelimi cumhurbaşkanlığı bütçesi reddedilebiliyor. Cumhurbaşkanı, temel hak ve özgürlükler ile anayasada yasayla düzenlenmesi gerektiği belirtilen konularda kararname çıkartamıyor. Muhalefet ise önemli konularda yasalar çıkartabiliyor. Bir kere daha yazmıştım. ÇÖZÜMÜN ANAHTARI İster karalar bağlayın, ister göbekler atın – diyeceğim o ki HDP’siz çözüm olmayacak. Ve de ayan beyan görünen o ki; HDP, hoşunuza gitse de gitmese de kilit parti. Özetleyelim mi: Cumhur İttifakı; yüzde 42.5 oy alır ve HDP de barajı geçerse Meclis’te ancak 280 sandalye kazanabiliyor. Yeni Meclis 600 sandalyeden oluşacağı için bu ittifakın toplamı, Meclis çoğunluğunu kaybediyor. HDP ise yine 80 milletvekili çıkarıyor. HDP barajın altında kalırsa, bu sandalyelerinin çoğu Cumhur İttifakı’na geçiyor. Cumhur İttifakı, Meclis çoğunluğunu ele geçiriyor. Muhalefet Cephesi’nde iseniz ve de kararsızsanız CHP ile İYİ arasında eğer, HDP de son derece akılcı alternatif bir tercih olarak ortaya çıkıyor.