Affet bizi Umay Ana

Son sıralarda bazı görüş sahipleri,  Türkler’in ataları Altaylılar’ın da tıpkı eski Yunan da olduğu gibi değişik isim ve türde tanrılar ve tanrıçalara sahip olduklarını ileri sürmeye başladılar. Umay Ana, Ak Ana, Erlik Han gibi unsurlar; kadim Altay inancında ilah falan değil, tıpkı Cebrail, Azrail gibi Tanrı’nın elçileri, yardımcılarıdır. Fikret Göktürk adlı okurum şöyle yazmış: “…Bu kapsamda meselâ; Umay Ana, Ak Ana, Erlik Han gibi unsurları birer tanrı olarak takdim etmekteler… Halbuki kadim Altay inancında bunlar ilah falan değil, tıpkı Cebrail, Azrail gibi Tanrı’nın elçileri, yardımcılarıdırlar… Farklı bir görüşünüz var ise bilmek isterdim. Aynı görüşte isek medyada bu konudaki tepkiyi en etkili şekilde sizin dillendirebileceğinizi düşünüyorum...” Teşekkür ederim. Başlayalım mı Umay Ana’yla… Türk Mitolojisi’ndeki temel kadın unsurdur Umay Ana. Üstelik, güzel mi güzeldir de kendileri. Olmaz mı… Şaman inanışına göre Evren, 3 bölümden oluşur. Umay, Türk mitolojisinde ve Tengrizim’de doğurganlık tanrıçasıdır ve bu nedenle kadınlar, anneler ve çocuklar ile ilgilidir Umay Ana dişi olarak betimlenmiştir. İyilikler yapar. Doğacak çocukları belirler. Üç boynuzu vardır. Beyaz elbiselidir. Yere kadar uzanan beyaz, gümüşten saçları vardır. Görünümü yaşlı değildir, orta yaşlıdır. Kuş kılığına bürünebilir ve kanatlıdır. Yaşam ağacının sahibidir. Çocukları korur. Yeryüzüne bereket dağıtır. Etrafına ışık saçar. Kimi zaman kızarak insanları korkutabilir. Çocuğu olmayanlar kendisine kurban adarlar. Gökyüzünde yaşar. Bazen yeryüzüne iner. Yanında bir kuğu veya zarif bir at ile betimlenir. Hamile kadınları ve yavru hayvanları korur. Çocukları korumadığı evlerde sıklıkla çocuk ölümleri yaşanır ve bu takdirde kendisine Kara Umay diye hitap edilir. Bazen Humay olarak da adlandırılır ve Hüma kuşu ile bütünleşik anlamlar içerir. Moğol dilinde umay, rahim anlamındadır. Ayrıca kuzey Tunguzca’da Umuukta, yumurta demektir. Umaç, hedef’tir ve ummak kökünden gelir. Eski Türkçe’de Uma/Umat/Ubat yakmak, Tunguzca’da Omah/Umah ve Yakutça Umay ocak anlamı taşır ve ateşle olan bağlantısını da ortaya koyar. Orhun Yazıtları’nda Umay, Türk ve Moğol mitolojisinde bir bereket tini olup hamilelerin, doğmuş ve henüz doğmamış çocuklar ile hayvan yavrularının koruyucusudur. Umay, bir çocuk doğacağı zaman oraya varır ve gök âlemindeki Süt Gölü’nden getirdiği bir damlayı çocuğun dudaklarına sürer. Böylece ona bir ruh verir, 3 gün boyunca anne ve çocuğu korur. Çocuğun gülümsemesi, Umay'ın çocukla birlikte olduğu anlamına gelmektedir. Umay uzun süreli çocuğun yanından ayrılırsa çocuk hasta olur. Orta Asya mitolojisindeki karşılığı ‘kız’ anlamındaki Ece olan Umay, beyaz saçlı ve narin bir hanım olarak da tasvir edilmekte, pembe bir bulut üzerinden insanoğlunu gözetlediğine inanılmaktadır. Umay kelimesi öz Türkçe ummak, dilemek, korkutmak kökü olan um/om kök sözcüklerinden türemiştir. Yine bu kökten türeyen umaç, hedef anlamına gelir. Omay ise seçkin anlamındadır. Binlerce yıllık kadim Türk tarihinin şu an için bilinen en eski yazıtı olan Göktürk Yazıtları’ndan bir tanesi Tonyukuk Yazıtı’nda Umay Ana isminden bahsedildiği görülmektedir. 8. Yüzyıl’da Göktürk alfabesiyle yazılmış olan yazıtın toplamdaki 38. satırında Umay Ana’dan bahsedilmektedir. Anlatılan bir hikâyeye göre Umay Ana ile anne karnındaki çocuk bir aradadır. Çocuk, doğduğunda onu kimin koruyacağını korkarak sorduğu zaman Umay Ana onu annesinin koruyacağını, ikisini ise kendisinin koruyacağını söyler. Umay Ana zaman zaman yeryüzüne iner ancak betimlendiği şeklinde görünmez. Umay Ana, yeryüzüne bir kuş olarak iner. Bu kuş, sayısız esere konu olmuş ve cennet kuşu olarak da adlandırılan huma kuşudur. Bazen şekil değiştirmeden göklerde var olduğu haliyle de yeryüzüne inebilir ancak bu halini çoğu zaman yalnızca şamanlar görmektedir. Umay Ana her zaman olumlu bir şekilde anılmaz. Bazen Umacı olarak korkutucu bir şekilde de anılabilir. Çünkü Umay Ana bazen çocuğu korumaz. Korunmayan yeni doğan çocuk hastalıklarla boğuşur ve hatta bazen hayatını kaybeder. İnanışa göre eğer bir bebek uyurken gülümsüyorsa, Umay Ana’nın koruması altında demektir. Eğer uyurken huysuzlanıyorsa Umay Ana’nın o çocuğu korumadığına inanılır. Zaman içinde Umay Ana’nın kültürümüzdeki değeri değiştirilmiştir. İyi özellikleri bir kenara bırakılmış ve yalnızca Umacı yani korkutucu özelliği ile anılır olmuştur. Neler değiştirmedi ki… Affet bizi Umay Ana!..