Özgür Özel'in siyasi mücadelesi ve o fotoğraf...

Siz de izlemişsinizdir o sahneyi...

Ben unutamadım.

Hangi andan söz ettiğimi  size anımsatınca anlayacaksınız.

23 Nisan’da Anıtkabir yine tıklım tıklım...

Genci, yaşlısı, çocuğü Ata’sına koştu o gün.. Bağımsız bir ülkede, özgürce yaşamayı borçlu oldukları ölümsüz liderlerine sevgi ve minnet duygularıyla...

Siyasetçilerden de lider olarak sadece CHP Genel Başkanı Özgür Özel gelmişti... Diğerlerinin yine mazereti vardı...

Atatürk’ün kabri başında saygi duruşundan sonra, dışarı çıkıldığı anda, kalabalık bir grup çocuk sarıverdi çevresini Özel’in..

Mutlu, huzurlu bir sahneydi  bu, görene umut veren..

Oyuncak felan da yoktu Özel’in yanında dağıtsın çocuklara, çikolata ya da benzeri...

Bir anda gelişen, anlık bir sevgi yumağı... Çıkarsız.

Çocuklarla şakalaştı Özgür Özel güleç yüzüyle, sohbet etti, moral verdi.

Bu buluşma, siyasetin soğuk ve ulaşılmaz duvarlarını yıkan bir samimiyetin resmiydi.

Kutuplaşan bir ülkede, kurallarla sıkışan çocukların umut beklediği bir liderle buluşma anıydı...

***

 Sakın aklınızdan çıkarmayın; yaşadığı ülkenin sorunlarını ilk fark eden çocuklardır, gelecekten duydukları kaygıyı sorarsanız anlatırlar size...

Ağzınız açık kalır.

Özgür Özel  de, CHP Kurultayı’ndan Genel Başkan olarak çıktığı o olağanüstü geceden sonra, her seferinden ılımlı mesajlar verdi topluma...

Barışçı, gerginliği azaltan ve partiler arasında işbirliğine davet eden bir üslupla..

Geçmiş dönemde, acımasız ve alçakça suçlamalarla seviyesi kabadayılığa evrilen politikaya sakin bir güç oldu.

Gençlerin önünü açtı, yeni isimleri yönetime getirdi, güçlü isimlerle işbirliği yaptı, umut oldu.

Bu politik çıkışın da karşılığını aldı, CHP yerel seçimlerden birinci parti çıktı.

Zafer nidalarından kaçındı, tıoplumun bütününü kapsayıcı bir tavır sergiledi.

Duyguları değil aklı ön plana çıkardı, kendinden emin adımlar attı.

Diğer liderlerin yaptığı gibi Türkiye’ye Ankara’dan değil, yerelden baktı, seçimden önce ve sonra Türkiye’yi karış karış gezdi, vatandaşlarla buluştu.

Yetişkinler bu akılcı politikaya “du bakalım” diye yaklaşırken, çocukların aklında artık yeni bir ‘kahraman’ vardı...

Sonuçta çocuklar öngörür, büyükler takip eder...

***

Özgür Özel, bütün bu olumlu ve sıcak polititik çıkışına yeni bir sayfa daha açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmek istediğini dile getirdi ve bu hareketiyle bir takım çevreleri rahatsız etti.

Siyasetin aklı çıktı, gazetecilerin de.

Günlerdir televizyonların tartışma programlarında, olası Erdoğan-Özel görüşmesine yorum üstüne yorum getiriliyor.

Özel’in “Türkiye’nin kemikleşmiş sorunlarını çözüme kavuşturmak için üzerime düşen görevi yerine getirmeye hazırım” sözleri, bomba etkisi yarattı.

İktidar ve muhalefet, yeni planlarını devreye soktu.

Özel’ın,bu  “müzakereci” tavrı da en çok eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu çıleden çıkardı.

“Bu kutuplaştırıcı düzeni kuranla müzakere yapılmaz mücadele  edilir” diyen Kemal Beyin bu çıkışı, aslında “çoğulculuk” siyasetiyle  rakibi karşısısında sürekli mağlubiyet yaşamasını akıllara getirdi...

Demek ki o da göze hoş gelse de politik bir yanlıştı.

Özgür Özel şimdi bu politik çıkışını taçlandıracak o görüşmeyi bekliyor. Hedefi, hem müzakere hem mücadele..  Akılcılığı bırakmadan atacağı her adım, Türkiye’nin geleceğinde yeni bir başlangıç olacaktır.

Bundan eminim.

*** 

Bundan sonraki satırlarım İzmir’deki tartışmalarla ilgili...

Bir süredir Özgür Özel’le, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çiçeği burnunda başkanı Cemil Tugay arasına kara kedi girdiği söylentileri revaçta...

Ağzı olan konuşuyor. Maksat ortalığı germek olsun. Birileri iş edinmiş, dedikodu üretiyor.

Deniyor ki, Özgür Özel’in atanmasını istediği bazı politik kimliklere Tugay karşı çıkmış, sıkıntı büyükmüş...

Ben öyle bir şey olduğunu sanmıyorum.

Zire Özgür Özel’in Manisa ziyaretinde verdiği,  ”belediyelere yakın dostlarımı, akrabalarımı asla almayacağım” sözü, benim için ilk önemli izlenim...

Sonra da Cemil Tugay’ın belediye iştiraklarine atadığı yöneticileri yerelden seçmesi  ve liyakata önem vermesinin  (Ki İzmirliler bundan çok memnun), Özel’i rahatsız edeceğini sanmam...

Şunu not edelim:

Tugay’ın bu konuda direnci, parti ileri gelenlerinin, “adamımızı işe al” baskısına rağmen geri adım atmaması, takdir topluyor bu kesin...

Size daha önce bir yazımda sözünü ettiğim yakın dostum Akhisar Belediyesi Başkan Yardımcısı Bedri Türk’e sorup öğrendiklerim de beni doğrular nitelikte...

Çünkü kendisi  hem Özgür Özel’i hem de Cemil Tugay’ı çok iyi tanıyor.

İşte onun sözleri:

“İzmir’deki tartışmaları takip ediyorum. Bence yersiz. Çünkü hem Özgür Özel hem de Cemil Tugay arasında bir sorun yok. Suni bir tartışma. İki lider de birbirine çok güveniyor ve saygılı... Ankara’daki  o fotoğrafta, Cemil Tugay’ın Özgür Özel ve diğer başkanlardan uzak bir köşede yer alması, tamamen Tugay’ın mütevazi kimliğinden kaynaklanıyor.”

Gazetecinin doğasındadır kuşku duymak ama olaya bir de böyle bakmak gerek..

-------------.

 Hürol Dağdelen

[email protected]    

    

     

 

.

.