Efes Ultra 2022

Cumartesi sabah erken saatlerde Efes Antik Kenti'nin giriş kapısındayız. Hava buz. Ciddi ayaz var. Toplanan 100 kadar sporcuyla biz de yerimizde kıpırdayarak yarış başlangıç saatini bekliyoruz. Birazdan hep birlikte ısınma hareketleriyle koşuya hazırlanacağız; ama kapüşonlu montlarımızla, şimdilik, sadece yerimizde kıpırdıyoruz, zıngırdayarak.

Efes Ultra Maratonu'nun bu yıl altıncısı gerçekleşiyor. İlkini kaçırdım; diğerlerine, her yıl Bursa’dan birkaç arkadaş toplanıp, cuma gününden gelerek, Pamucak sahilinde, Efes Selçuk Belediyesi'nin sosyal alanında çadırımızı kuruyor, cumartesi günkü Ultra maraton koşumuza katılıyoruz.

Ancak bu yıl plan hiç de öyle yürümüyor. Tüm yurtta geciken, ötelenen kışın etkileri burada da var: çadırda kalamıyoruz maalesef. Selçuk merkezde küçük bir otelde geceledik, soğukla mücadele ederek.

Yarış sunucusu duyuruyor: “400 kadar atlet birazdan 25 kilometrelik parkur için hareket ediyoruz!”

Bu soğuk havada az buz çılgın toplanmamış yani. Bizden önce 42, 61, 120 kilometrelik yarışlar için daha da çılgınlarımız yola çıktılar, biliyoruz. 5 ve 12 kilometre yarışçıları da Pazar gününe kalıyor. Başarılı bir organizasyon, profesyonel bir ekip: Karşılaması, etkinlik anındaki verilen hizmet, etkinlik sonrası, her şey planlı, programlı...

Start veriliyor. Üç arkadaş, başlıyoruz koşumuza. Efes Antik Kenti alt giriş kapısından sağ yöne doğru 2 kilometre kadar ilerleyip, üst giriş kapısından tekrar sağa, harabelerin üst tarafından Pamucak sahiline doğru yola koyuluyoruz. (Birkaç gün önce organizasyon firması papatyalar sizi bekliyor diye bizlere haber vermişti, sosyal ağlardan) Beyaz papatyaları patikanın sağında ve solunda görüyoruz; bizlere yarış boyu eşlik ediyorlar. Soğuğa rağmen bahar gelmiş buralara; baharı görüyor, yaşıyoruz.

Parkurumuz Pamucak sahiline varmadan sola, yukarı, ormana doğru dönüyor. Pestilimizi çıkaracak bir yokuş bizleri bekliyor. Bu yokuşun sonunda karayolunu kestiğimiz yerdeyiz. Burada bir beslenme noktası var. Atıştırıyoruz bir şeyler. Karayolundan yukarıya doğru bir kilometre daha yükseliyoruz ve sonrasında yatay 3-5 kilometre… Az ileride dik bir iniş bekliyor bizi. Burada ayakkabılarımızın bağcıklarının sıkı olması gerekir, değilse ön tırnaklar kesinlikle düşer.

Bu yokuştan aşağı inerken, geçen yıldan hatırladığım ters laleleri fark etmekte gecikmiyorum. Mora yakın koyu kırmızı renkleriyle, sağımızda solumuzda eşlik ediyor bizlere. Bir kilometre kadarki yokuş aşağı maceramız bitiyor, sola dönerek meyve bahçelerinin arasındayız. Henüz ağaçlar çıplak, keyifli bir parkur: Köy Yolu… Sağımız, solumuz meyve bahçeleri, ilerliyoruz ta ki yine Efes Antik Kenti'nin üst giriş kapısına kadar.

Antik Kenti üstten dolanıp, bu kez sağımıza alarak Selçuk-Pamucak yoluna giriyoruz. Yol kenarında ağaçlıklı bir yan yoldan iki kilometre kadar ilerliyoruz. Şimdi sola, Selçuk Kalesi'ne yöneliyoruz. Selçuk Kalesi'nde ciddi bir yokuş. Bu bizi bitiriyor artık. Şimdi aşağı iniyoruz, ne güzel, yine karayolunu kesiyoruz; polisler yolu açıyor bizlere ve 200 metre sonra finiş!

Mutlu anımız. Yarış bitti. 25 kilometre 2 saat 53 dakikada tamamlanıyor. Burada madalyalarımız takılıyor, çorba, içecek ikramları ve Selçuk Belediyesi görevlileri tarafından yöresel havlu hediye ediliyor, hatıra olarak. Ne şirince bir hatıra!

Otelimize gidip eşyalarımızı toplama zamanı. Dönüş yolculuğu için son hazırlıklara geçiyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Selçuk pazarına uğramadan olmaz! Pazara uğrayıp Şevketi bostan, Arapsaçı ve sarmaşık otu (kedi kuyruğu) alıp, bagajımıza yerleştiriyoruz. Buralara özgü otlar bunlar, Bursa’da yok. Yılda bir-iki deneyimlemeli, en azından.

Dönüş yolumuzda yarış internet sitesinden öğrendiğimiz kadarıyla bu yılki yarışlara 5 km. de 335, 12 km. de 559, 25 km.de 495, 42 km. de 231, 61 km. de 99, ve 120 km. de 42 olmak üzere toplam 1.761 sporcu katılmış. Dedik ya ciddi organizasyon!

Bu tür etkinlikler, o yörenin tanıtımı için oldukça faydalıdır, buna inanıyoruz. Efes Antik Kenti’nde, tarihin izinde turlamak da ballı kaymaktı.

Sloganımızı yineliyoruz: “Spor iyidir, birlikte!” ve sonrakileri iple çekiyoruz.

Kalın sağlıcakla ve sporla…