İzmir’in ‘demir ağlar’ başarısı ve Çiğli Tramvayı

2000’li yılların başı… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın göreve geldiği ve popüleritesinin zirve yaptığı günler… Çünkü Başkan, önce keşmekeşke dönen Kordonboyu’nu yeniden düzenleyip halka açıyor... Bu onun için ilk artı puan. Sadece onu da yapmıyor, Alsancak ve çevresindeki caddeleri daraltma fikrini de hayata geçiriyor. Bütün o caddelerde kaldırımların yüzölçümleri artıyor, araç yolları ise daralıyor. Kendisine sorulduğunda ise yanıtı net: “Kent merkezi yayalara aittir arkadaşlar. Dünya, şehirlerin ana arterlerini araç trafiğinden uzak tutmaya başladı. Bunun için yeni düzenlemeler yapılıyor. Biz de yayalara hayatı kolaylaştıracağız.” Bundan hiç geri adım atmadı Piriştina… Özel araç sahiplerinin, “o zaman bize alternatif yollar açın”  tepkisini de,  “Şehrimizin merkezine gelmek için artık araçlarınıza ihtiyacınız kalmayacak. İzmir’i demir ağlarla öreceğimiz günler yakın. Hem zamandan kazanacaksınız hem de havanız egzos dumanıyla kirlenmeyecek” diye yanıtladı. O günün gazetelerinde günlerce haber olmuştu bu gelişme… Geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybeden Ahmet Piriştina, 5 yıl süren başkanlığı boyunca İzmir’in en önemli sorunlarına pratik çözümler getirdi. Yıllardır çeşitli nedenlerle bitirilemeyen Bornova-Üçyol metrosunu da hayata geçirdi… Bu, İzmir’in ulaşım sorununa çare olacak ilk adımdı. ** O'nun vefatından sonra yerine gelen Aziz Kocaoğlu, Piriştina’nın başlattığı bütün projelere sahip çıktı. Özellikle kentin ana sorununu oluşturan ulaşım krizi, planlanan projelerin de ötesine geçti. İmkansızlığı tanımadı, iktidarın İzmir’e soğuk bakışı direnç kırıcıydı, aldırmadı. “İzmir kendi imkanlarıyla bütün sorunların üstesinden gelecek güçtedir” dedi, hep buna inandı ve kritik adımları attı. Bornova-Üçyol Metrosu’nun Üçkuyular’a uzatılması, hayal ötesiydi. Hem yatırım açısından çok pahalı hem de metro için düşünülen bölge, riskli bir alandı. Başkan Kocaoğlu, dünyaca ünlü uzmanlara danıştı, projenin üzerinden defalarca geçildi. Ve sonuçta ihaleye çıkıldı. İhaleyi alan firma çalışmalara başladı ancak aksamalar hiç bitmedi. Metro yolu defalarca durdu, basın işin peşini bırakmadı, eleştiriler dozunu artırdı, iktidar da destek vermedi, aksine köstek oldu. Yıllar süren tartışmalar, Kocaoğlu’nu yıldırmadı. Metronun Üçkuyular’a uzanması yıllar sürse de, sonunda ışık göründü. Bugün bu hat, İzmir’in en çok yolcu taşınan birimi… TCDD ile işbirliği içinde 2010 yılında hayata geçen banliyö treni İZBAN ise, örnek proje olarak sadece Türkiye’de değil, dünyada da ses getirdi. İZBAN, toplu taşımada devrim yarattı, İzmir’in en sorunlu bölgesi İZBAN sayesinde hayata döndü, vatandaşlar kısa sürede alıştı bu yolculuğa… Başkan Kocaoğlu’nun, “demir ağlar” ataklarından sonuncusu ise tramvay oldu. Önce Karşıyaka hattı hayata geçti, sonra da Konak… Halk, toplu ulaşıma alıştı, dar yollar tartışması bitti. ***   [caption id="attachment_111996" align="alignnone" width="1024"] Bu geziye katılanlar arasında, ben de, genç meslektaşım Kerem Yeğinboy’la birlikte EgeliGazete’mizi temsil ettik.[/caption] Son 3,5 yıldır görevde olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, kendisinden önceki başkanların yaptıkları çalışmaları zirveye çıkaran bir isim oldu… İzmir’in demir ağlarla örülmesi yolculuğu, iktidarın engellemelerine rağmen, son sürat devam ediyor. Başkan Soyer, göreve gelir gelmez, öncelikli proje olarak, Üçkuyular-Narlıdere metrosunun tamamlanmasına önem verdi. Ekonomik sorunlarla boğuşan bir ülkede, yatırımlar durur. Öyle olmadı, daha da arttı. Üçkuyular-Narlıdere Metrosu’nda sona gelindi artık, 2023’ün bahar aylarında hattın açılacağını düşünüyorum. İzmir’in en büyük ulaşım projelerinden biri olan Buca Metrosu’nda da adım atıldı, çalışmalar son hız devam ediyor. Nefes kesen bu yolculukta yeni projeler de var. Gaziemir-Karabağlar ve Halkapınar-Kemalpaşa hattı da çok yakında ses verecektir. Bu kararlılık, İzmir’e ulaşım sorununu 20 yılda bitirme başarısını getiriyor. İzmir şu an bile ulaşımda sınır tanımayan çözümleriyle, Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinden biri… Birçok büyükşehrin önünde… Metro, İZBAN, otobüs, vapur, arabalı vapur ve tramvay hatlarıyla İzmir Büyükşehir, özel araçların şehir merkezine girmesini gerektirmeyecek çözümler üretiyor. Bunun son örneği de Çiğli tramvayı… *** İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in en önemli özelliği, hiçbir projede asla geri adım atmaması… Kararlı oluşu, onu başarıya götüren etkenlerden… Her başkan için, iktidarla mücadele etmek yıpratıcı olmuştur. Kuşkusuz Başkan Soyer için de;  bütün bu sorunlar üzerine, onun döneminde dünyayı etkisine alan pandemi de eklenince, ekonomik kriz tavan yaptı. Ancak projeler bekleyemezdi. Özellikle yıllardır tramvay isteyen Çiğlili vatandaşların mağduriyeti söz konusu olunca Soyer çözüm üretti ve hattı bitirmeyi başardı. 500 milyon liralık proje, artan maliyetlerle 2 milyar liraya ulaşsa da, Başkan Soyer’i durduramadı. Vatandaşa verdiği sözü yerine getirdi ve yeni yıla bir gün kala hatta gazetecilerle birlikte deneme sürüşünü gerçekleştirdi. Bu geziye katılanlar arasında, ben de, genç meslektaşım Kerem Yeğinboy’la birlikte EgeliGazete’mizi temsil ettik. Öncelikle şunu söyleyeyim, harika bir iş çıkarmışlar, emin olun. *** [caption id="attachment_111992" align="alignnone" width="1024"] Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü bu özel günde haklı bir gurur yaşıyordu.[/caption] Çiğli hızla gelişen bir ilçe… Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün yönetiminde, modern kentleşme adımları atılıyor burada… Özellikle İstasyon Altı Mahallesi, doğru gelişimiyle örnek alınacak kentleşme örneği… Karşıyaka Mavişehir’den hareket eden Çiğli Tramvayı’nda ilk durak, her geçişimde, Avrupayi gelişimine hayran kaldığım bir mahalleydi. Ekol Hastanesi’nin başını çektiği sağlık kuruluşları ve özel okullar grubunun bulunduğu, Kent Hastanesi’ne kadar uzanan, modern yapılarıyla Çiğli İstasyonaltı, tramvayla birlikte farklı bir kimlik kazanmış… Başkan Soyer’in Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü ve Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’la birlikte katıldığı deneme gezisi, keyifli anları da beraberinde getirdi. Protokolün sıkıcı ortamının aksine, neşe içinde geçti yolculuk… Başkan Soyer güler yüzlü, empati yapmayı seven, coşkulu bir insan; gazetecilerin sorularını hiç kaçırmadı. Tramvayın ilk adımından o güne kadar gelişmeleri hiç aksamadan yanıtladı. Yolculuğun başlangıcında, ellerinde Türk bayraklarıyla, bisikletli bir grup izledi bizi… Sonra da halkın bitmek bilmeyen desteği… İşte o anlar inanılmazdı. Karşısında tramvayı gören önce inanamadı, gözlerini şöyle bir ovuşturdu, sonra coşku içinde alkışladı. İşyerinden koşarak çıkıp el sallayan mı ararsın, ağlayan mı… Çocuklarına tramvayı anlatan da vardı, alkışlayan da… Fotoğraf çeken de vardı, videoya kaydeden de… Çok hoş, mutlu eden, keyif veren anlardı… Her ana durakta halk karşıladı tramvay yolcularını, Başkan Soyer’e çiçek verip teşekkür ettiler. Tramvayın ikinci ve çok önemli bölgesi Çiğli Araştırma Hastanesi ve devamındaki Atatürk Organize Sanayi’ydi. Önce oto tamircileri karşıladı tramvayı, ki ben bu coşkuyu ömrüm boyunca unutamam herhalde.. Öylesine doğal, öylesine bizdendi. Çünkü bu bölge, tramvayın güzergahı inşa edilirken çok sıkıntı çekti, aylarca trafik çilesi yaşandı. Şimdi ise mutluluk… Sonraki durak ise Atatürk Organize Sanayi ve başkanlık binası… Burada kısa bir teşekkür konuşması yaptı Başkan Soyer, mühendis ve emekçilerden övgüyle söz etti. *** Çiğli Tramvayı’nda hala birtakım eksikler var, onların da kısa sürede tamamlanacağını düşünüyorum. Ancak benim burada vurgulamak istediğim en önemli nokta, vatandaşın mutluluğu… Bir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da aldığı en büyük ödül bu olsa gerek… Bu duygu, Başkan Soyer’in gözlerinden okunuyordu… Hele bu, şehrini ‘iyilikle yönetmeyi’ amaç edinen bir başkanın gözleriyse… -------------- Hürol DAĞDELEN [email protected]