Son depremler gösterdi ki bizim kuşağın çilesi hala bitmedi!
Son yıllarda dilimize pelesenk oldu Z Kuşağı… İşte şöyle şanslı, böyle zeki, umudumuz, yarınımız sıfatlarıyla…
Hiç kuşku yok Z kuşağı çocukları, hepimizden ileride ve hayata daha farklı bakıyor.
Zaten bunun tersi olursa, insanoğlunun çabası boşa gitmiş demektir.
Bu açıdan bakınca…
Geleneksellikten uzaklaşıp çok boyutlu düşünme ve hayatı ona göre planlama eğilimi ağır basıyor gençlerde…
Şanslı ya da şanssız olacaklarını daha sonraki kuşaklar öngörecek, yaşadıkça…
Savaşların kitlesel yok edici ve daha süpersonik yaşandığı süreç ortaya koyacak bu gerçeği…
***
Bu kuşaklar arası yolculukta ise bizim konumumuz, yani 1950-1970 yılları arasında doğanlar ise, sosyal medyada paylaşılan nostaljik figürlerden öte, başka bir dertli kuşak…
X Kuşağı deniyormuş bizlere...
Hem çok zeki ama hem de çok çileli…
Tam geçiş dönemi sancılarını yaşadı bizim kuşak, hem de derinlemesine… O zamanlar da, Aziz Nesin’in kitabında yer alan ve bizim kuşağa atfen yazdığı “Şimdiki Çocuklar Harika” öngörüsü, pratikte dikkat çeken ama uygulamada geleceğimizde derinlemesine izler bırakan gelişmelerle doludur.
Yani sosyal medyada sık sık dönüp duran gaz ocağı, lambalı radyo, siyah-beyaz televizyon ve tel dolap nostaljisinden çok daha yaralayıcı bir süreçti yaşadıklarımız…
***
Bir kere defalarca açlıkla, yoksullukla sınandı bu kuşak… Çocukluğumuz, bakkal, kasap, fırın kuyruklarında geçti…
Para vardı belki ama alacak mal yoktu.
Tezgah altında saklanan Sana yağından alabilmek için, tanıdıkları araya sokup dil döktük çocuk aklımızla…
1960 ihtilali yaşadık acı bir sonla biten… Bir Başbakan’ın, Adnan Menderes’in idam edildiğine tanıklık ettik gazete sayfalarından…
Zihinlerimize kazındı bu acı verici süreç…
Sonuçları çok ağır olan ve toplumu 10 yıl sürecek kardeş kavgasına sürükleyen 1971 ihtilal kalkışmasından tedirgin olduk…
O günlerin idol ismi, idealist devrimci Deniz Gezmiş’in arkadaşlarıyla idamlarına tanık olduk… Menderes’in intikamını alırcasına…
Politik olarak yaşanan çalkantılı geçen 10 yıl, hem toplum huzuru, hem ekonomik hem de sosyal açıdan çok büyük yaralar açtı.
Sokaklar kan gölüydü, binlerce yetişmiş genci, sağ-sol terörü yedi, bitirdi… Ülkenin geleceğini tüketti.
Düşünen, fikir üreten gençlik, kasten bitirildi.
***
1980 ihtilali ise acıların daha bitmediği, toplumun kutuplaşacağı ve insanların birbiriyle yabancılaşacağı bir süreci yaşattı bizlere…
1960'ta başlayan iki ihtilal ve iki ihtilal girişimi, zaten pamuk ipliğiyle bağlı olan kuşak çatışmalarını başlattı. “Benden, senden” sorgusu, toplumdaki güven ortamını zedeledi, kem gözler hakim oldu sokaklara…
80 ihtilali sonucunda yuvalanan PKK terörü, ülkemizi kasıp kavurdu, kardeş kavgasını farklı boyutlara taşıdı, ülke bölünmenin eşiğine geldi. Vatanına koruyan binlerce Mehmetçiğin şehit haberleriyle dağlandı yüreğimiz o gün de, bugün de…
O savaş hala bitmedi, yürekten kan sızması da…
***
Ekonomik savaş ise hiç ara vermedi..
Gençler işsiz ve amaçsız, anne ve babalar para yetiremez olmuş, güç dengesi bozulmuştu.
Yokluk içinde büyüyen o akıllı çocuklar yine de sorgulamadılar geçmişlerini, daracık olanaklardan kendilerine yol haritası çizdiler.
Emekle, isyanla…
- Dünya Savaşı’nın yıprattığı dünyaya gözlerine açan bu kuşak, önlerine çıkan engelleri aşarken, hem ruhsal hem de fiziksel açıdan çok yoruldu.