Yardım eli

Depremin yaşandığı günden bu yana 2 hafta geçti, koskoca 2 hafta, yani 14 gün, yani 336 saat dakika, saniye cinsinden yazmıyorum. Orada, enkazın altında canlı kurtarılmayı bekleyenler için saliseler bile dünyalar değerinde.

Asrın Felaketi diye tanımlanan, büyük yıkımların yaşandığı deprem sonrasında dört bir yandan uzanan yardım ellerini gördük: Ayni, nakdi… Yurt içinden depremi duyar duymaz yola çıkan güzel insanlar, başta komşu ülkelerimiz olmak üzere, te okyanus ötelerinden, 84 farklı ülkeden bölgeye yardıma ulaşan cesur yürekler… İyi ki varsınız ve bir kez daha gördük ki dünya küçücük bir köy.

Bölgedeki çocukların yaşadıkları travmayı hafifletmek için, onlara oyuncaklar dağıtan, onlarla oyun etkinlikleri yapan güzel insanlar, sevgili gençler, yürekli eğitimciler sizler de iyi ki varsınız, bu güzellikler bumerangınız olsun.

Devletin, bölgede yaşayanlara 10’ar bin, depremde yakınlarını kaybedenlere 100’er bin TL nakdi yardım olarak elini uzatması yerindedir, artırılmalıdır da.

Bizler, bir umut hala televizyon başında canlı kurtaracağımız depremzedelere odaklandık. Bu kadar zaman sonra da olsa canlı kurtarılma rekorları kırılarak, hayata döndüren insanlara tanık oluyoruz. Mutluyuz. Enkazlara yardım ellerini uzatan tüm yüreklere minnettarız.

Yardımlar kesilmesin diliyoruz. Anlık acil ihtiyaçlar: Çadır, konteyner, soba/battaniye, kadın/erkek iç çamaşırları, hijyen maddeler… Bunlara nakit ihtiyacını da ekleyelim.

Devletin çekip çevirici, yönlendirici olması gerektiği bu olağanüstü günlerde, ülke olarak bir, beraber, tek yürek olacağımız bu felaket anlarında, anlamlandıramadığım birkaç konu var, okuyucuların yorumuna/takdirine bırakıyorum:

Deprem bölgesini gezen, depremzedeleri dinleyip dertlerine derman, manevi destek olmaya çalışan Ekrem İmamoğlu’nu “Defol, İngiliz uşağı” diye kovan Ak Parti eski milletvekilinin tepkisi.

İçişleri bakanının “Depremi İstanbul’da bekliyorduk, hazırlıklarımız bu doğrultudaydı.” demesi. (deprem Kahramanmaraş’ta oldu, bizi ters köşeye yatırdı mı demek istedi acaba)

AHBAP’ın yardım toplamaması gerektiğini, bunu beceremeyeceğini ifade eden iktidar yanlısı medya mensuplarının ve sosyal medya fenomenlerinin, hatta cami imamlarının gerekçeleri.

Depremde çadıra kuran kursu açabilen devletin, üniversiteleri uzaktan eğitime yönlendirmesi.

Hükümeti eleştiren depremzedelerin tepkilerini “Bunları not ediyoruz.” diye tehdit eden Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik’in mantık örgüsü.

Nakdi yardım toplanma amacıyla yapılan ortak televizyon yayını çok güzel bir düşünce; ancak nakdi destek için devlet bankalarının bağışlarını bir nebze anlarım da Merkez Bankası’nın bağış yapmasındaki inceliği… (Hadi Namık senin için de biraz fişekledim mi demek istedi, bilemedim)

Halkımızın, tüm insanlığın yüce gönüllülüğünün altını bir kez daha çiziyor ve diyoruz ki hayat devam ediyor. (gel de bunu deprem bölgesinde yaşayanlara anlat) Hayat devam edecek, yaşanılanlarla… Onlar kaybolmayacak, bu yükü taşıyacağız. Yaralar sarılacak, olduğu kadarıyla; ama bize düşen de bundan ders çıkarmak, öyle ya.

Ne zaman adam oluruz…

Dindar ve kindar nesil değil, insan yetiştirdiğimiz zaman…

--------------------------

Namık BUDAK

20.02.2023

[email protected]