Hukuk sistemi birkaç yılda affetti ama 433 yetim asla affetmeyecek

Soma’da 9 yıl önce bugün 301 madenci iş cinayetinin kurbanı oldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 433 çocuğun yetim kaldığını açıkladı. En küçüğü henüz annesinin karnındaydı. Babasının ölümünden 10 gün sonra dünyaya geldi. Annesi üzüntüsünden onu 8 aylıkken doğurdu onu. Bu yüzden daha doğduğu andan itibaren solunum güçlüğü çekti. Hayat mücadelesine hemen başlamak zorunda kaldı. Babası yaşasaydı, ona “Berkay” adını koyacaktı. Ama annesi babasının ismini vermeyi istedi. Dedesi de annesinin bu isteğini kırmadı. O yüzden ismi ‘Berkay İsmail’ oldu. Babası, annesi ve kardeşiyle birlikte kalp hastası olan dedesine ve babaanesine de bakıyordu. Ama babası gidince bütün aile zora girdi.   *** Maden işçisiydi babası. Ailesini geçindirebilmek için yerin 700 metre altına girmek zorundaydı. Evine ekmek getirebilmek için her gün yerin yedi kat altında çalışıyordu. Bebeği doğmadan 10 gün önce son kez girdi o madene. Cehennemi yaşadı orada. Yanıyordu çalıştığı maden. Kavurucu sıcak mı? Soluksuz kalmak mı? Hangisi daha kötü bilinmez. Her ikisini de gördü son anlarında. Onu beş gün sonra çıkarabildiler oradan. “Ölüm her yaşta erkendir” derler. Son yetimin hiç göremediği babası madende hayatını kaybettiğinde sadece 29 yaşındaydı. *** Doğmamış çocukları yetim bırakan Soma gibi iş cinayetlerinden hepimiz muazzam suçluyuz. Önce kendimden başlayayım. Bir gazeteci olarak madencilerin çalışma şartlarıyla ilgili daha fazla haber yapmalıydım. Patronlar, “maliyetleri ton başına 150 dolardan 24 dolara” indirdim dediğinde, “Bunu nasıl yaptınız? İşçilerin güvenliğiyle ilgili hangi kısıtlamalara gittiniz?” sorusunu ısrarla sorup kamuoyunun gündemine getirmeliydim. Devlet Denetleme Kurulu’nun madenlerdeki çok sayıda eksiği gösteren raporunun gereğinin neden yapılmadığını önceden sorgulamalıydım. Şili’de bile olan yaşam odalarının bizim madenlerimizde neden olmadığının peşine düşmeliydim. Diğer sorumluları yazamayacağım. Öncelikle yazmaya kalksam bile bu köşenin alamayacağı kadar çok sayıdalar çünkü. Ama daha da önemlisi onlar eleştiriyi hiç sevmez. Eleştiriyi sevmedikleri için de evine ekmek götürmek isteyen insanlar can verir. Binlerce çocuk babasız kalır. Soma’daki maden faciasında babasız kalan çocukların yaş ortalaması 10 bile değildi. *** Bu faciaya neden olan resmi görevliler özür bile dilemedi. Zaten bir çocuğu babasız bırakmanın ne özrü ne de mazereti olur. O madende babası yetim kalan çocuklar asla affetmeyecek. Çünkü suç affedilmeyecek kadar büyük. Elbette bir yargılama oldu. Bu yargılama sonucu bazı sanıklar beraat etti. 301 işçinin hayatını kaybetti. Sorumluları için verilen en yüksek ceza ise 22 yıl oldu. Aradan 9 yıl geçti. Soma’da 301 cana karşılık bugün hapiste tek bir sorumlu bile kalmadı. 301 işçinin can vermesine neden olanları hukuk sistemi birkaç yılda affetti. Ama yetim kalan 433 çocuk asla affetmeyecek.