Atatürk’ü ağlatan komutan

  "Candan önce onur gelir." Anadolu Zaferi (Büyük Taarruz) öyle muazzam bir vakadır ki… Dünyada hiçbir millete, tarihinin hiçbir devresinde bu kadar şanlı, bu kadar muazzam, bu kadar ferahlık veren bir zafer nasip olmamıştır.” (Tevhid-i Efkâr, 10 Eylül 1922)   Sakarya’da nerede ihtiyaç varsa oraya koşan 57.Tümen, "Büyük Taarruz’'da stratejik öneme haiz Çiğiltepe’yi almakla görevlidir. Çiğiltepe taarruz hattımızın, yarma kesiminin solunda sarp, başlı başına zor bir direnektir. Sakarya muharebelerinde olağanüstü başarı gösteren Miralay (Albay) Reşat Bey'e de son olarak 57. Tümen  Komutanlığı görevi verilmiştir. Bizzat da Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından, Büyük Taaruz'un ikinci gününde, muharebenin ve de ülkenin-ulusun kaderini etkileyecek en kritik mevkide yeralan -Sincanlı Ovası'ndan Dumlupınar'a kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan- Çiğiltepe'yi düşmandan temizlemesi emri verilmiştir. (Mustafa Kemal Paşa, 4 Ekim 1922'de TBMM'deki konuşmasında şunları ifade eder kürsüden; O tümenin komutanı Reşat Bey namında bir zattı. Bu zatı çok eskiden tanıyorum. Muş’ta beraber muharebe yaptık. Çok kıymetli bir askerdi, şahsen bana çok muhabbeti ve kıymeti vardı.)   ** Savaş ceridelerinden;   Saat 10.30 27 Ağustos 1922 sabahı tepeyi kuşatılmıştır.,l Mustafa Kemal telefonda komutana; -"Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız? '' -"Komutanım, yarım saat sonra alacağız. '' -"Başarılar diliyorum. ''   Saat 10.45 Mustafa Kemal _''Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli." -Albay Çiğiltepe "Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyorlar. Ama alacağız komutanım, mutlaka alacağız.''   Saat 11.00 Mustafa Kemal: ''Reşat Bey’i istiyorum.'' Telefona Üsteğmen Kaplangı çıkar; '-Komutanım! Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti." -"Okuyun hemen!" -"Okuyorum, komutanım: Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım.''   ** Mustafa Kemal’in gözlerinden yaşlar boşanır, şu sözler dökülür; ''Allah rahmet eylesin, Reşat Bey büyük bir vatanseverdir. Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Burada şehit olan kahraman evlâtlarımızı minnetle anıyorum, ruhları şâd olsun.''   ** Tarih; 27 Ağustos 1922’dir.   ** 57.Tümen ve Miralay Reşat Bey, adeta bir “küllerinden yeniden doğma destanı”dır. Onur örneğidir! Tarihçi Dr.Selim Erdoğan'a göre; 27 Ağustos 1919’da Şefik Aker’le ayağa kalkmış, 27 Ağustos 1921’de Mümtaz Çeçen’le dövüşmüş, 27 Ağustos 1922’de Reşat Çiğiltepe’yle "görev namusunun simgesi" haline gelmiştir.   ** Bu yüzden Ağustos’un her günü; ayrı bir “vatandan başka sevgili bilmeyenler” hikâyesi anlatir. Minnetle...