Yerel seçime 65 gün kaldı, İzmir’in sorunları ve yeni projeler ne zaman konuşulacak?

Türkiye’de gündemimiz yerel seçim. Ama dünyadaki tek seçim bu değil. ABD’de de Başkanlık seçimi var.

ABD’nin nüfusu 332 milyon. 50 eyaleti var.

Demokrat Parti adayı da Cumhuriyetçi Parti adayı da ön seçimle belirleniyor. Açın bakın dünya haberlerini. Cumhuriyetçi Parti aday adayı önceki ABD Başkanı Donald Trump’ın önemli iki eyalette ön seçim kazanarak büyük bir avantaj yakaladığını göreceksiniz.

Öyle hiç mazeret falan da üretmiyorlar. Kim olursan ol, Başkanlık istiyorsan tıpış tıpış “ön seçime” giriyorsun ABD’de.

***

ABD 332 milyon nüfusuyla her eyaletinde ön seçim yapıyor. Ama Türkiye’de birkaç milyonluk kentlerde “ön seçimden” kaçmak için türlü mazeret.

Oysa “her yerde ve her zaman ön seçim” yapmaya engel olacak gerçek bir mazeretin olmadığını herkes biliyor.

Ön seçimi istemek bizim nesil için Türkiye’de bir lüks. Onu anladık.

Ama seçime 65 gün kala artık yaşadığımız kentin İzmir’in sorunlarını konuşalım bari.

AK Parti’nin çiçeği burnunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ’dan henüz dişe dokunur bir proje duyamadık.

Aylardır sahalarda olan ama son zamanlarda pek görünmeyen İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Ümit Özlale’nin de; Körfez’e parfüm döküldüğü ve bankamatik çalışanların işten çıkarılacağı dışında çok da aklımızda kalan bir şey olmadı.

CHP Adayı zaten belli değil. “Kadın mı olacak? Erkek mi olacak? Genç mi olacak? Yaşlı mı olacak?” diye tartışılıyor. Şubat ayı başından önce de belirlenmesi beklenmiyor.

***

Bu durumda bari ben bir kez daha İzmir’in çözüm bekleyen sorunlarını hatırlatayım da belki bundan sonra konuşulur.

Öyle İzmir’i uçuracak, kaçıracak projelerden de bahsetmiyorum.

Çoktan çözülmesi gereken bazıları İzmirliyi öldüren sorunlar.

Gaziemir’de Türkiye Atom Enerjisi Kurumu raporlarına göre 100 ton radyoaktif madde bulaşmış atık var.

Toprak altında gömülü olan miktarı ise kimse bilmiyor. İzmir’in ortasında bir nükleer çöplük var.

“İzmir’in Çernobili” olarak anılan Gaziemir ilçesi Emrez Mahallesi’ndeki arazide radyasyon cihazı ile ölçüm yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ile Avukat Arif Ali Cangı, alanda normal değerin 7 bin 291 katı radyasyon olduğunu tespit etti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca  hazırlanan raporlarda; alanda toprak ve su kalitesindeki radyoaktif ve ağır metal kirliliği analiz raporlarıyla ortaya konuldu.

***

Türkiye’nin  pek çok bölgesi gibi İzmir’de de deprem nedeniyle büyük acılar yaşandı. 30 Ekim 2020’de 119 can kaybı yaşandı bu kentte.

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş 2023 yılı sonunda bu kentteki yapıların yüzde 60-70’inin dönüşüme ihtiyacı olduğu bilgisini vererek, “İzmir’deki yapıların bir kısmı yapılaşmaya uygun olmayan alanlar üzerinde bulunuyor. Bir kısmı kaçak yapılar olarak imar affıyla belgelendirilmiş, mühendislik hizmeti almamış yapılar. Mühendislik hizmeti almamış olan yapılar risk oluşturuyor; çünkü bu alanlarda zemin açısından daha uygun bir alanda değil.”

İzmirlililerin üçte ikisinin yaşadığı konutlar nedeniyle resmen can güvenliği yok.

***

İzmir’in çöpünün 30 yılı aşkın süredir döküldüğü Harmandalı artık kapasitenin neredeyse 10 katına ulaştı.

Bu alanda patlama ve çökme riski var. İzmir Büyükşehir Belediyesinin alternatif çöp değerlendirme tesisleri için bulduğu yerlerin hiçbirine izin verilmedi.

Son olarak Menderes’te yapılması planlanan çöp değerlendirme tesisine Tarım İl Müdürlüğü önce onay verdi. Ancak son anda verdiği onayı geri çekti.

Buradaki 3 yıllık çaba boşa gitti. Alınan ÇED izni de 3 yıllık olduğu için tekrar başa dönüldü.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer açık açık “Kentin çöpünü nereye dökeceğiz” diye soruyor.

***

İzmir gibi büyük ölçüde göç alan ve nüfusu 5 milyona yaklaşan bir kentin önemli sorunlarından biri de mezarlık alanı.

Ancak bu konuda da büyük sıkıntı var. Hazine arazileri İzmir Büyükşehir Belediyesine mezarlık yapımı için bile tahsis edilmiyor.

Bu yüzden yerel yönetim kısıtlı bütçe olanaklarıyla mezarlık yerleri için de arsa satın almak zorunda kalıyor.

Tahsis yapılmadığı için de İzmirliler bu konuda da büyük bir sıkıntı yaşıyor. Buca’daki vatandaş yakının cenazesini Yamanlar’a defnetmek zorunda kalıyor.

***

Alsancak’ta 10 bin 720 bin metrekare yüz ölçümüne sahip tarihi  Elektrik Fabrikası 16 Nisan 2019’da Özelleştirme İdaresi’nce satılığa çıkarılmıştı.

İhaleye sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi Grand Plaza katılmış ve 35 milyon TL’lik teklif vermişti. Ancak sonrasında Özelleştirme İdaresi Grand Plaza A.Ş’nin bir belediye iştiraki olduğu yani kamu şirketi olduğunu gerekçe göstererek satışı iptal etti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi parasıyla bile Elektrik Fabrikası’nı alıp kentin girişini kötü görüntüden kurtaramadı.

***

Metro’yu Halkapınar’dan Otogar’a kadar uzatmak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikleri arasındaydı. Bu iş için gerekli proje de hazırlandı. Hatta Büyükşehir Belediyesi Halkapınar ile Otogar arasındaki Kamil Tunca Bulvarı’nın tapusunu 22 milyon lira vererek TCDD’den satın aldı. Tam Halkapınar-Otogar Metrosu inşaatı başlayacakken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı projeyi üstlendi. Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi de hattın yapım işinden çekildi.

2014 yılında yatırım programına alındı ve o günün fiyatlarıyla maliyeti 3 milyar 349 milyon 379 bin TL olarak açıklandı. Projenin 2019’da tamamlanması öngörülüyordu. Ama bırakın tamamlanmasını inşaatı için henüz kazma bile vurulmadı.

2024 bütçesinde de bu proje için bütçe yok.

***

Hilton Oteli 20 Kasım 2020’de kapandı. Geçen iki yılı aşkın sürede otel yavaş yavaş enkaz haline geldi. Öte yandan 35 yılda devasa bir kamu kaynağı da buhar oldu. Kentin en değerli yerinde 6605 metrekarelik arazini 1987 yılında veren İzmir Büyükşehir Belediyesi geçen bir kuruş gelir elde edemezken 236 milyon TL’lik zararın da payına düşen bölümüyle karşı karşıya kaldı. Gayrimenkul uzmanları, geçen 35 yılda İzmirlilerin 10 milyar lirayı aşkın bir gelirden mahrum kaldığı bilgisini verdi. Bu kaynak kentin en büyük yatırımı olarak nitelenen Buca Metrosu’nun finansmanını bile sağlamaya yetiyor.

İzmirli Avukat Senih Özay’ın kapanan Hilton Oteli’ndeki Büyükşehir Belediyesi’nin kamu zararı için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 1987’de arsasını vererek yüzde 23,5 oranında ortak olduğu ve 2020 yılı Kasım Ayında kapanan Hilton Oteli’ndeki ağır tablo Sayıştay raporu ile ortaya çıkmıştı. Raporda, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 34 yıldır en değerli arsasını verdiği halde tek kuruş gelir elde edemediği Hilton Oteli’nin 236 milyon TL’lik zararına da ortak oldu” ifadeleri dikkat çekmişti.

Kültürpark ile bütünlüklü bir projeye sahip Basmane’deki İzmir Büyükşehir Belediyesine ait arazinin satışı 25 yıl önce gerçekleştirildi. Alanın Kültürparkla bütünlük içeren planları da değiştirildi. O dönemde bu alana Dünya Ticaret Merkezi yapılacağı açıklandı. Ancak imar plan değişikliğine karşı açılan davalar nedeniyle geçen 25 yılda kentin en prestijli noktasındaki alan adeta dev bir kritere döndü.

***

İzmir’in yazmakla bitmeyen bu sorunlarını yerel seçime 65 gün kala bile konuşmayacaksak ne zaman konuşacağız?