Zor günler ve İzmir’in başkanları

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer 8 Nisan’da görevdeki birinci yılını doldurdu. Mazbata töreninde 8 Nisan 2019’da Soyer’in söylediği şu sözler önemliydi: ” Gerçekten çok büyük bir gurur. Bugün aynı zamanda İzmir’in efsane belediye başkanlarından rahmetli Ahmet Piriştina’nın doğum günü. Bu vesileyle onun efsanesine de sahip çıkacağını söylemek isterim.” Soyer daha göreve başlamadan mazbatasını aldığı anda Ahmet Piriştina ve onun “efsanesine” vurgu yapması tarihe düştüğü önemli bir nottu. *** Merhum Ahmet Piriştina 1999’da göreve geldikten sadece 6 ay sonra Marmara Depremi yaşandı. Belediyenin neredeyse tüm iş makinelerini personeliyle birlikte afet bölgesine gönderdi. Kendisi de o bölgeye giderek bir hafta hayat kurtarma çalışmalarına katıldı. İş makineleri 4 ay daha orada kaldı. Döndüklerinde yoğun çalışma nedeniyle çoğu bozulmuştu. Tamiratları aylarca sürdü. Ardından 2001’de Türkiye tarihinin en büyük krizlerinden biri patladı. Yerel yönetimlerin kaynakları yarıdan fazla oranda tırpanlandı. Ayrıca dış kredi almaları da neredeyse imkansız hale getirildi. Ama o Ahmet Piriştina’ydı ve hiçbir zorluk onun İzmir sevgisinden daha büyük değildi. Tarihte görülmemiş zorluklara rağmen önemli işler başardı ve İzmirlinin gönlünde taht kurmayı başardı.   *** Ondan 20 yıl sonra mazbata aldığı gün “efsanesine sahip çıkacağız” diyen Tunç Soyer de daha birinci yılını doldurmadan Koronavirüs krizi patlak verdi. Dünyanın son 100 yılda gördüğü en büyük salgın daha şimdiden dünyada 100 binin üzerinde can aldı. Hasta sayısı 2 milyona yaklaşıyor. Türkiye’de de Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de de can kaybı sayası 1198’i buldu. İzmir de ne yazık ki İstanbul’dan sonra salgından etkilenen ikinci il konumunda. Başkan Soyer, krize karşı dayanışmaya ilk günden liderlik etmeye başladı. Hemen “Kriz belediyeciliğine” geçildiğini açıkladı. İhtiyaç sahibi ya da işini kaybeden tam 40 bin aileye 400’er TL yardım yapıldı. “BizVarız” adıyla başlattığı dayanışma kampanyası kapsamında 23 Mart’tan bu yana hiç geliri olmayan 65 yaş üstü yurttaşlar ile ihtiyaç sahibi ve 1-5 yaş arası çocuğu olan 16 bin aileye gıda, süt ve hijyen paketi ulaştırıldı. Mart ayında 88 bin çocuğa süt ulaştırıldı. Bugüne kadar ihtiyaç sahibi 20 bin aileye gıda paketleri dağıtıldı. Sıcak çorba ve ekmek dağıtımları da devam ediyor. Sağlık çalışanlarına ulaşım ücretsiz hale getirildi, ayrıca da onların görev yaptıkları yerlerin yakılarında kalacakları yerler sağlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin tüm kurumsal gücü salgının en az hasarla atlatılması tedbirlerine yönlendirildi. Sadece Tunç Soyer değil, tüm belediye başkanları benzer bir dayanışma için seferber oldu.   *** 20 yıl önce Marmara Depremi’nde resmi rakamlara göre 20 bin yurttaşımı kaybettik. Ülkemizdeki toplam sanayi üretiminin yüzde 80’nini üreten fabrikalar büyük hasar aldı. Arkasından da tarihimizin büyük sarsıntılarından biri olan 2001 ekonomik krizi geldi. Kimsenin şüphesi olmasın. O günler nasıl dayanışma ile geçtiyse bugünlerde aynı şekilde mutlaka atlatılacak. Bu zor günlerde doğru kararları doğru şekilde uygulayıp yaralara merhem olan belediye başkanları belki de yeni efsane hikayelerine imza atacak.