İzmir’de Türkiye’nin ilk Genel Kurmay Binası

Mustafa Kemal Atatürk’ün, İzmir’in işgalinden 3 gün sonra 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşımızı fiilen başlatmasının üzerinden 103 yıl geçti. Atatürk ve Cumhuriyet kadrolarının bağımsız bir ülkede yaşamamızı sağladığı gerçeği hiçbir zaman değişmeyecek. Üç yüzyıl boyunca işgal edip sömürdükleri Hindistan’da kendilerine “sahip” dedirten, Afrika’da ya da Asya’da onlarca ülkeyi demir yumrukla sömüren ve “asla yenilmez” zannedilen emperyalist güçler ilk kez Anadolu’da diz çöktürüldü. Tarihin akışını değiştiren Türk Kurtuluş Savaşı’nda ilk ve son kurşun İzmir’de atıldı. İzmir’in bu ölüm kalım Savaşı’ndaki yeri bu kadar da değil. Araştırmacı-yazar Altan Altın, 9 Eylül’den sonra düşman işgalinden kurtulmuş özgür Türkiye’de, İzmir’in Bornova ilçesinde bir binanın Genel Kurmay Başkanlığı olarak kullanıldığı yönündeki belgelere ulaştı. *** Bu önemli tarihsel gelişmenin hikayesini yıllarını bu araştırmaya veren Altan Altın’a sordum. Altın hem İzmir hem de Türkiye için büyük önem taşıyan şu bilgileri verdi: İzmir'in usta gazetecisi Türkmen Parlak'ın "İşgal'den Kurtuluşa" adlı kitabının ikinci cildinde Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nün karşısındaki Steinbuchel Köşkü'nün 1920'li yıllardaki sakini olan Hortense Wood'un günlüklerinden  pasajlar Bornova için tarihsel anlatımlar içerir. Bayan Wood, İzmir'in kurtuluşundan  7 gün sonra, yani 16 Eylül 1922 tarihli notlarında Mustafa Kemal'i evinde konuk edişinden söz ederek şunları kaleme almıştı: "Mustafa Kemal evime geldi. Yanında İsmet Paşa ve diğer generallerle meşhur Türk kadını Halide Edip Hanım vardı. Mustafa Kemal sonra benden izin istedi. Müttefiklere verilecek cevap için ayrılacağını söyledi. Ardından da Fevzi, İsmet, Asım Paşalarla Halide Edip Hanım üst kata çıktılar. Şu anda İmparatorluğun kaderi evimin üst katında yatak odamın önündeki piyanonun yanında kadife koltuklarda tartışılıyor." *** Bayan Hortense Wood  16 Eylül tarihli unutulmaz anısını kaleme aldığı bu sayfanın ardından gelen sayfada yani 17 Eylül tarihinde Mustafa Kemal, Fevzi, İsmet ve Asım paşaların yine evine geldiğinden söz ediyordu. Günlük sayfasındaki bu notlardan hemen sonra bir cümle daha yer alıyordu. "İsmet Paşa Marylerde kalıyormuş" Kimdi bu Mary? Mary'nin evi  Bornova'nın o muhteşem saray yavrusu köşklerinden hangisiydi. Eğer Bayan Mary'nin evi bulunursa. İsmet Paşa'nın Bornova'da kaldığı ev de bulunacaktı. İsmet paşa Bornova'da hangi evde kalmıştı? Araştırmalardan sonra nihayet bir Mary'ye ulaştık. Edward Whittal'in eşi Bayan Mary Whittall. Ya da evlenmeden önceki soyadıyla Bayan Mary Maltass. Peki bu ev neresiydi? Bu ev,  şu anda efsane güzellikteki bahçesiyle bilinen ve halen özel mülk olarak kullanılmakta olan Büyük Parkın kemerli doğu kapısının karşısındaki evdi. İsmet İnönü 9 Eylül’de İzmir'in Kurtuluş  Günlerinde bu evde kalmıştı. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Politika'da 45 Yıl" adlı anı kitabında da İsmet Paşa'nın Bornova'da kaldığı evden bahsediyordu. Kitabın  20. sayfasında Yakup Kadri Bornova Garp cephesi Kumandanlığı’ndan söz ediyor ve İsmet Paşa'nın da o günlerde bu evde oturduğunu yazıyordu. Ayrıca Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun kendisi ve o dönemin gazetecisi Falih Rıfkı Atay da o evde kalmıştı.   *** Yani İsmet Paşa tarafından kullanılan o ev kurtuluş günlerinde aynı zamanda Garp Cephesi Kumandanlığı olarak kullanılmıştı Ama bununla ilgili bir kararname, kayıt ya da buna benzer bir şey olmalıydı. Aranan kayıt Kurtuluş Savaşı Günlüğü'nün 4. cildindeydi. Zeki Sarıhan’ın hazırladığı ve Türk Tarih Kurumu’unca yayınlanan Kurtuluş Savaşı Günlüğü'nün 4. kitabına göre 14 Eylül 1922 tarihinde "Erkan-ı Harbiye Riyaseti ve Garp Cephesi Karargahı Bornova'ya nakledilmişti. 13 Eylül tarihinde Basmane semtinde başlayan Büyük İzmir yangını yüzünden ortaya çıkan daha güvenli ve yangından uzak bir yerleşke arayışı nedeniyle İsmet İnönü'yü misafir eden Bornova'daki o ev, 14 Eylül 1922 tarihinden itibaren sadece Batı Cephesi Karargahı değil aynı zamanda yeni kurulan Türkiye Devleti'nin Genelkurmay Başkanlığı  makamı da olmuştu. *** İzmir sadece Kurtuluş Savaşışımızın ilk ve son kurşunlarının atıldığı yer değil aynı zamanda hayati öneme sahip kararların da alındığı bir kent de olmuş. Böylece; İzmirlilerin, Cumhuriyet ve Atatürk duyarlılığının pek çok diğer sebebin yanında derin bir tarihi alt yapısının da olduğu bir kez daha kanıtlandı.   Bornova Büyük Park’ın kemerli girişinin karşısındaki efsane güzellikteki bahçesiyle bilinen ve halen bir levanten aileye ait olan bu ev Türkiye’nin ilk Genel Kurmay Binası oldu.