İzmir’de bu sorunu çözmezseniz öğrenciler cemaat ya da tarikatlara mahkum kalacak

Yıl 1989. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ne kaydımı yaptırmak için babamla birlikte bu mega kente gitmiştik. Daha 17 yaşındaydım, hayalini kurduğum mesleğe ilk adımımı atmak üzereydim. Ülkenin en büyük ve kadim üniversitenin önündeydim. Beyazıt Meydanı’nda İstanbul Üniversitesi’nin tarihi yapısını görünce heyecanım daha da artmıştı. Kayıt işlemlerini yaptırmıştık. Ama büyük bir sorun vardı. Kalacak yer yoktu. Devlet yurduna yaptığım başvuruda olumlu sonuçlanmamıştı. En az 3 ay beklemem gerekiyordu. Babama, “Kaydımı dondurayım. İzmir’e dönelim. Devlet yurdu çıktıktan sonra seneye devam ederim” dedim. Ama babamın gönlü buna razı olmadı. Okula yakın bir bölgede pansiyon buldu. Devlet Yurdu’nda bana sıra gelmesi 6 ayı buldu. *** Yazık ki aradan 34 yıl geçmesine rağmen bu sorun çözülmedi. İzmir’de de bu sorunun ağır şekilde yaşandığı ortaya çıktı. Tüm Türkiye’de yayınlanan gazetelere de yansıyan haberlere göre İzmir’de öğrenciler için barınma sorunu dayanılmaz boyutlara geldi. Bu nedenle eğitimini yarıda bırakıp memleketine dönmek zorunda kalan çok sayıda öğrenci var. Ege Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi B.B de onlardan biri. İzmir’de iki yıldır hem okuyor hem de çalışıyormuş. Bu yıl, kirada oturduğu evinden çıkarılmış. Uygun yeni bir ev bulamamış ve memleketine dönme kararı almış. İzmir’de barınacak yer bulamayan B.B yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Üniversiteyi kazındığımda büyük hayallerde gelmiştim İzmir’e. Şimdi se hayal kırıklığıyla dönmek zorundayım. Ailemin büyük bir bütçesi yok ve bu yüzden kiramı kendim ödemem lazım. Onlara yük olmak istemiyorum. Geldiğimden beri sabah okula gidiyor akşam da kafelerde çalışıyorum. Ancak şunu fark ettim derslerimde ciddi bir düşüş olmaya başladı. Okula çok fazla vakit ayıramadığım için sınavlarım sürekli kötü geçiyordu. Yaz boyu uzun süreli bir işte çalışıp para biriktirmeye başladım. Bu sefer de evden atılma riski doğdu. Ev sahibimiz evini satmış. Yeni ev sahibi ise evden çıkmamızı istiyor. İzmir’de yeniden bir başka eve çıkmak 50 bin liranın üstünde bir bütçe istiyor. Ben de ailemin yanına dönme kararı aldım.” Bu sorunu yaşayan bir başka öğrenci de Ege Üniversitesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Enes Somun. Somun geçen yel ev bulamadığı için arkadaşları ile deprem bölgesinde hasarlı bir binada daire kiralamak zorunda kalmış. Riskli binada bir seneyi aşkındır oturan Somun, ev sahibinin fahiş zammı karşısında çaresiz kalmış. O da bu sorunu derinden yaşayan öğrencilerden biri. *** İzmir’de bu sorunu yaşayan binlerce öğrenci var. Barınma sorunu yaşadığı için öğrencilerin geri dönmesi utanç verici bir durum. Her fırsatta “şu kadar öğrenci yurdu yaptık” diye karamlar veriliyor. Ama yaşananlar ortada. Kendim de yaşadığım için o öğrencilerin halini çok iyi anlıyorum. Bu işin asıl sorumlusu Gençlik ve Spor Bakanlığı. İzmir’de yüksek öğrenim görmek isteyen her öğrenciye kalacak yer bulmak görevleri. Ama İzmir’de Bir Büyükşehir ve 30 ilçe belediyesi var. Geçmişte Türkiye kalacak yer bulamayan öğrencilerin cemaat ya da tarikatların eline kalması nedeniyle çok acı çekti. İzmir gibi Cumhuriyet değerleriyle özdeşleşmiş bir kentte öğrenciler ya eğitim ya da memleketlerine dönme arasında kalıyorsa durum vahim demektir. İzmir’i yönetenler bu sorunu çözmezse öğrencilerin cemaat ya da tarikatlara mahkum kalacağı ortada. Bu sorunu çözmek Cumhuriyet değerlerini savunan İzmirli yöneticilerin boynunun borcudur.