Siz sadece 1 Mayıs’ta mı emekten yanasınız?

Her 1 Mayıs’ta neredeyse herkes “emekten yana” nukutlar atar, açıklamalar yapar. Hatta hızını alamayanlar işçilerle kol kola meydanlara gider. Buraya kadar çok güzel. Ama iş emekçinin alın terini aramak istemesine gelince nedense “emek, memek” unutulur. İzmir’de dün Metro ve Tramvay işçilerinin grevi başladı. Emekçiler “üretimden gelen gücünü” kullanmak istedi. Öncelikle herkesin şunu bilmesi gerekir. İşçinin greve çıkması Anayasal bir haktır. Elbette kent bu durumdan ciddi şekilde etkilendi. Büyükşehir Belediyesinin aldığı tedbirlerle bu etki biraz azaltıldı. Tüm bu tedbirler yaşanmasına rağmen ciddi sorunlar yaşanıyor. Ben de metro kullanan bir İzmirli olarak ciddi sorunlar yaşıyorum. Ama olay tam da bu. Tüm toplum işçinin emeğinin ne kadar hayati, vazgeçilmek ve değerli olduğunu gördü. Bu ülkede üretilen her şey emekçilerin eseri. O yüzden de aileleriyle birlikte geçinebilecekleri bir ücret anaların ak sütü gibi hakları. *** Emekçilerin 1 Mayıslarda atılan nutuklardan, açıklamalardan çok yoksulluk sınırının üzerinde bir ücrete ihtiyacı var. Yapılan araştırmaya göre 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 12 bin liranın üzerinde. Ne yazık ki bu ülkede 10 milyonun üzerinde emekçi açlık sınırının altında çalışıyor. Dahası bu ülkeye yıllarca emek veren 10 milyonun üzerindeki emekli de yine 4 bin liranın altında ücretle hayatını sürdürüyor. Sonuçta 20 milyonun üzerinde emekçi ve emekli açlığa mahkum. Yoksulluk sınırı ise 37 bin lirayı aştı. Yani toplumun yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Çalışanların sadece yüzde 18’i sendikalı. Kamu kurumlarını çıkardığınızda bu oran yüzde 10’un bile altına düşüyor. İnşaat sektöründe ise sendikalı işçi oranı sadece yüzde 1 bile değil. *** İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i de acımasızca eleştirmek doğru değil. Çünkü o da İzmir’de yaşayan 5 milyon vergi mükellefinin haklarını da düşünmek zorunda. Adı üstünde bu bir “Toplu İş Sözleşmesi” pazarlığı. Ben 31 yıllık gazetecilik hayatımda bitmeyen hiçbir toplu iş sözleşmesi görmedim. Hiç merak etmeyin bu toplu sözleşmede mutlaka sonuçlanacak. *** Ama gün samimiyet ve tutarlılık günüdür. Emekçiye "hakkını arama" ya da "grev yapma" diyenler ne 1 Mayıs’a katılsın. Ne de 1 Mayıs’ta emekten yana mesajlar atsın.