İzmir’in zenginliği kimin elinde? Bu zenginliği alabilen adını efsane başkanlar listesine yazdırır

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete

Maddi zenginlikten bahsetmiyorum. İzmir’in maddi zenginliğinden en çok kimlere pay düştüğünü her yıl Maliye Bakanlığı zaten açıklıyor.
İzmir’den elde edilen gelirlerin bu kentin kültür, sanat ve sportif zenginliğine ne kadar hizmet ettiği başka bir yazı konusu. 
Ama İzmir’in öyle bir zenginliği var ki paha biçilemez. Onu satın almaya para yetmez.
İşte benim söz edeceğim zenginlik de tam da bu.
***
Yerel seçimlere kısa süre kala siyaset gündemi hareketlendi. 
İzmir’in büyükşehir ve ilçe belediye başkanı adaylarına ilişkin tartışmalar da Türkiye’nin gündemine oturdu. 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını ilk açıklanan İYİ Partili Ümit Özlale’nin il teşkilatıyla ters düşmesi, il yönetiminin değişmesi.
AK Partili Hamza Dağ’ın İzmir’in her kesimine hitap ettiğini göstermek için barlar sokağına girmesi ve partisinin amblemleri olmadan tanıtımlar yapması.
CHP’li Cemil Tugay’ın Karşıyaka Belediye Başkanlığı yaptığı dönemdeki kararları ve icraatları.
Ya da mevcut Başkan Tunç Soyer’in aday gösterilmeyince kendi parti yönetimine yaylım ateş açması, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katıldığı aday tanıtım toplantısına gitmemesi.
Her gün ana haber bültenlerinde, tartışma programlarında uzun uzadıya konuşuldu.

***    
Yerel yönetimlerin asıl görevi ulaşım, su, çöp toplama ve altyapı hizmetleri ya da kentin geleceğini şekillendirecek projeler ise neredeyse hiç konuşulmadı, siyaset perdesinin ardında ve kısır tartışmaların gölgesinde kaldı şu ana kadar. 
Bugünün hizmeti, geleceğin projesi bile tartışılmazken tarihin zenginliğini ise pek hatırlayan olmadı. Yani İzmir’i medeniyetlerin, kültürlerin buluşma noktası haline getiren özelliğini… Bergama’yı, Efes’i… 
Her yıl milyonlarca yabancı turistin koşup gelip hayranlıkla ziyaret ettiği antik kentlerin bazı önemli parçaları ne yazık ki Almanya’da ve Avusturya’da. Bergama’daki Zeus Sunağı’nın Almanya’nın başkenti Berlin’de sergilendiğini tüm dünya biliyor. 
Türkiye Cumhuriyeti bu zenginliğini almak için uluslararası düzeyde girişimlerde bulunsa da ufukta olumlu bir gelişme görünmüyor. 
Mevcut büyükşehir belediyesi yönetiminin sivil toplum kuruluşlarıyla başlattığı çağrı da uluslararası düzeyde pek dikkate alınmıyor.

***    
Tarihi ve kültürel zenginlikleri koruma konusunda dünyanın en gelişmiş ülkelerinden Avusturya’nın başkenti Viyana’daki ünlü Kunst Historisches Museum’un bir bölümünde Efes Antik Kenti’nin eserleri sergileniyor. 
Bir kısmı 1896’da Avusturya Macaristan İmparatorluğuna verildiği bilinen eserlerin önemli bir bölümü de bu topraklardan İzmir’den resmen çalındı.
Ne yazık ki İzmir’den çalınan eserlerle Viyana’da açılan bir “Efes Müzesi”  var.
Geri alınması konusunda ise ne bilinen bir girişim ne de umut bulunuyor.
Efes şehrinde 170 yılında İmparator Lucius Verus şerefine yapılan Part Anıtı ve onlarca muhteşem eserin ait olduğu topraklara dönmesi için önce İzmir’den güçlü bir ses çıkması gerekiyor. 
Diplomasinin ve haklı çağrının güçlü kamuoyuna dönüşmesi için de yerel yönetimlere büyük görev düşüyor. 
İzmir’i 5 yıl yönetecek kişinin adını efsane belediye başkanları arasına yazdırması için kentin asıl zenginliğini çağırması gerekiyor. 
Çünkü Efes ve Bergama’nın eserlerine ev sahipliği yapmak en çok İzmir’e yakışıyor.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz