Aliağa’ya doğru yola çıkan asbestli Brezilya gemisi ve İzmir’i “nükleer atık çöplüğü” haline getirecek kararlar

Tüm dünyayı etkileyen “Çernobil” dizisiyle nükleer sızıntının insanlara daha doğrusu tüm canlılara neler yaptığı bir kez daha gündeme geldi. Dünyanın imrendiği doğal güzelliklere sahip İzmir son 15 yılda art arda alınan karar ve uygulamalarla nükleer atık riski altına girdi. Alliağa’daki söküm tesislerine önce Kuito adında bir petrol gemisi geldi. Günlük 100 bin ton varil petrol işleme kapasitesi bulunan bu gemi raporlara göre yüksek miktarda radyoaktif ve tehlikeli madde içeriyordu. Kuito Gemisi’nde olması gerekenin tam 5 katı radyasyon vardı. Ama tüm uyarılara rağmen, o gemi Aliağa’da söküldü. Hem de radyasyon ölçümü bile yapılmadan. Ethan ise hiçbir ülkenin kabul etmediği insan sağlına zararlı sıvılaştırılmış doğalgaz taşıyan bir gemiydi. Söküm için Aliğa’ya getirildi. İzmir Barosu geminin gönderilmesi için dava açtı. Hatta bu davada yürütmeyi durdurma kararı  verildi. Ama bu karar alınana kadar geminin söküm işlemi çoktan tamamlanmıştı. Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği önemli bir açıklama yaptı. Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Bölgesi’nde geçen yıl 125 geminin sökümünün yapıldı ve 610 bin ton hurda geri dönüştürüldü. Dünyanın öbür ucundan Brezilya ve Meksika Körfezi’nden 25’e yakın petrol platformunun sökümü her yıl Aliağa’da yapılıyor. Gemi söküm işinde rakiplerimiz Bangladeş, Pakistan ve Hindistan oldu. Bırakın Avrupa ülkelerini artık Brezilya ve Meksika gibi ülkelerin bile istemediği asbest içeren radyasyon kaynağı gemilerin söküldüğü yer İzmir oldu.   *** Mevcut kirlilik unsurları yetmezmiş gibi Aliağa’da bir de termik santral  çalışmaları başlatıldı. Termik Santrale karşı açılan davalar devam ederken inşaat çalışmaları tamamlandı. Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alması gereken Gayrı Sıhhi Müessese izni süreçleri bile tamamlanmadan üretime başladı ve ruhsatsız çalışmaya devam etti. Mahkeme hukuki süreç sonunda verilen ÇED iznini de iptal etti. Ama, yeni bir ÇED süreci başlatıldı. Bir önceki ÇED kararı ile ilgili iptal kararı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uygulanarak kapanması gerekiyordu. Ama yeni bir ÇED olumlu raporu verilerek termik santral kapanmasına bir gün kala kurtarıldı.   *** Gaziemir’de de 14 yıldır nükleer atık tehlikesi var. Hem de en az 100 ton. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu(TAEK) 3 Nisan 2007’de Gaziemir Akçay Caddesi üzerindeki bir fabrikada radyasyonlu atıkların gömülü olduğu bir alan tespit etti. Raporlara göre radyasyon fabrikanın nükleer santrallerde kullanılan nükleer çubukların eritilmesiyle oluşmuştu. Fabrikada ‘radyoaktif kaynak’ olduğu ve bu malzemelerin Türkiye’de bulunmadığı belirtildi. Radyasyonun ‘Europium 152’ adı verilen bir malzemeden bulaşmış olabileceği bu malzemenin de nükleer santrallerde kullanıldığı ve Türkiye’ye getirilmesinin de yasak olduğu ifade edildi. *** TAEK 8 Eylül 2008’de gönderdiği yazıda fabrikada yapılan ölçümlerde depolama sahasında, fırın bölgesinde ve kapalı istif sahasında radyoaktif madde bulaşmış atık tespit edildiğini bildirdi. Radyasyonlu atıkların bulunduğu yerlerin acil olarak karantina altına alınması gerektiği vurgulandı. Tehlikeli atıkların 100 tonun üzerinde olduğu tahmin edildi. Toprak altına gömülen miktarı ise kimse bilmiyordu. Yani birileri göz göre İzmir’i nükleer çöplüğe çevirmişti. *** Türkiye’de radyoaktif maddelerle ilgili teknik bilgi ve yeterliliğe sahip tek yetkili kurum Türkiye Atom Enerjisi Kurumu. Ama İzmir’deki sorunu çözemeyen TAEK 3 yıl önce tehlikeli atıkların bulunduğu alandan çekildiğini resmen açıkladı. TAEK’in yazısında şu ifadelere yer verildi: “Kurumumuza bağlı Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi ile ilgili firma arasında 28.04.2014 tarihinde radyoaktivite bulaşmış atıkların ayrıştırma işlemine yönelik olarak proses geliştirme ve radyasyondan korunma konusunda bir protokol yapılmış olup protokolün süresi 28.04.2015’te sona ermiştir. Bu tarihten sonraki faaliyetler TAEK’in bilgi ve gözetiminde değildir.” *** Ama ne yazık ki bu kadar da değil. Geçen hafta sonu Brezilya Donanması’na ait “NAe São Paulo” isimli uçak gemisinin gövdesinin sökülmek üzere İzmir Aliağa’ya gönderileceği açıklandı. Uçak gemisinin 600 ton asbest barındırdığı iddia edildi. TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, konuyu Meclis gündemine taşıdı ve 4 Bakanlık’a konuyla ilgili sorular yöneltti. *** İzmir hızla bir nükleer çöplük haline getirerek sağlımızı büyük bir risk altına sokmaya kimsenin hakkı yok.