İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarından mal varlığını ilk açıklayan Özlale oldu: Kiracıyım, mal varlığım 4-5 satırı geçmez

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başkan adaylarının mal varlığını açıklamasıyla ilgili çağrısından sonra BİR TV’deki yayına katılan Ümit Özlale mal varlığını açıkladı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete

">

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın kendisinin ve eşinin mal varlıklarını açıklamasından sonra konu tüm Türkiye’de gündem oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Yavaş’ı örnek göstererek tüm belediye başkan adaylarından en geç 1 Nisan’a kadar mal varlıklarını açıklamasını istedi. İzmir’de mal varlığını ilk açıklayan Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İYİ Partili Ümit Özlale oldu. BİR TV’de Ümit Yaldız’ın moderatörlüğünü yaptığı Gazeteciler Mustafa Yılmaz ve Hanzade Ünuz’un katıldığı Söz Meclis’den İçeri Programı’nda Özlale mal varlığını açıkladı.
EVİM YOK, KOOPERATİF VE ŞİRKET HİSSEM VAR
Yalnız yaşadığını ve oğlunun eğitim masraflarını karşıladığını ifade eden Özlale, “Evim yok. Ankara’da da İzmir’de de kirada oturuyorum. Bir arabam var, bir de kooperatif hissem var. Bir de ir şirketin hisse senedi var. Zaman zaman hisse yükselmiş mi diye bakıyorum. Ama orada da büyük bir rakam yok. Mal varlığımı en rahat ben açıklarım. Zaten 4-5 satırdan oluşuyor. Ben çok rahat açıklıyorum. Bu konuda hiçbir sıkıntım yok.
MİLLİYETÇİ ARKADAŞLAR BANA KIZIYOR AMA BEN KENDİMİ ‘MİLLİYETÇİ, MUHAFAKAR’ OLARAK TANIMLAMAM
Özlale şöyle konuştu: “Ben bir programda söyledim. Milliyetçi arkadaşlar beni biraz eleştirdi. Ben kendimi milliyetçi muhafazakar birisi olarak tanımlamam. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’le partiye katılmadan 1.5 yıl önce bir öğrencim vasıtasıyla tanıştık. Birbirimizi inanılmaz sevdik. Çünkü Balkan Göçmeni. Ben ona baktığımda annemde, teyzemde hangi özellikleri görüyorsam Genel Başkanımızda da onu görüyorum. Heyecanlı, içindeki hayatta içinde tutamayan, dobra, korkusuz ve tam bir Balkan göçmeni kadın. Onunla çok iyi anlaştık. 20 Eylül 2020’de partinin kurultayı vardı. Benim de hiç partiye girme fikrim yoktu. Genel başkanın konuşmasını hazırlıyorduk. ‘Gelmeyecek misin hala partiye?’ dedi. ‘Ben siyaseti bilmem ki’ dedim. ‘Ben sana öğretirim’ dedi. Ben de ‘İyi tamam gireyim o zaman’ dedim. Harward Üniversitesi’ni bıraktım. Çünkü Genel Başkan’a bir söz vermiştim. Siyasete girdim. Genel Başkan Akşeher bana, ‘Che Guevara bakışlı seri katil’ der. Sebebi de şu. Çok sert eleştirileri çok seviyeli çok yumuşak cümlelerle söylerim. Asla kabalaşmam. Ama bir eleştiri sert yapılacaksa direkt söylerim.”
SESİMİZİ YEREL BASINDA DUYARABİLİYORUZ
Bu süreçte yerel basının önemini çok iyi anladığını vurgulayan Özlale şu bilgileri verdi: “İzmir’de yerel basına çok teşekkür ederim. Çünkü bu kutuplaşmış siyaset maalsef medyaya da yansımış. Bizler özellikle ulusal medyada sesimizi duyuramıyoruz. 14-28 Mayıs’tan önce bene iki günde bir çıkaran ulusal kanallar şimdi neredeyse hiç çıkarmıyorlar, duymaz oluyorlar. O yüzden ben tüm yerel medyaya çok teşekkür ederim. Görmek istediğimiz şey bu. Yerel seçimlerde maddi açıdan oldukça eşit olmayan bir ortamda partiler seslerini duyurmaya çalışıyor. Yerel kanallar bu açıdan bizim sesimizi en rahatlıkla duyurabileceğimiz alanlar. En azından bizler burada İzmirli seçmenlere kendimizi anlatmak istiyoruz.”
PROJELERİMİ ÖĞRENCİLERİMLE, İZMİRLİ MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARIYLA HAZIRLADIK
Özlale, “Benim en büyük hazinem 25 yıl içinde mezun ettiğim öğrencilerim. Bu öğrenciler içinde yabancı ülkelerde doktorlarına yapıp Türkiye’ye gelen ve beraber şirket açıp ortak olduğumuz insanlar var. ODTÜ endüstriyel tasarımdan çıkıp o gördünüz tasarım harikası projelerimizi hazırlayan çocuklar var. Yüzlerce öğrencimin bilgi ve tecrübelerinden faydalanıyorum. Onlar da bana bir bakıma vefa borçlarını ödüyorlar. Ekibim benden daha genç, dünyayı devamlı takip eden pırıl pırıl çocuklardan oluşuyor. Projelerimizin bir kısmını oradan aldım. Bir kısmını buradaki serbest mimarlardan aldım. Onlarda çok iddialı mimarlık eserleri var. Şehir ve bölge planlamacılarıyla beraber çalıştık. Bir kısmı da benim projelerim. Mesela okulda yemek projesi benim projem. Yine öğrencilerin KYK borçlarını daha sonra onların sosyal projelerde çalışması benim kendi projem. Karşıyaka’daki Teknoloji Kampüsü Projesi de benim projemdi” dedi.
ROL MODELİM YILMAZ BÜYÜKERŞEN
İnsanların akademisyenleri daha çok ofislerinde kalan, daha teorik ve hayattan kopuk insanlar olarak tanıdığını hatırlatan Özlale, “Ben bildiğiniz akademisyenlerden değilim. Rol modellerimden biri Yılmaz Büyükerşen’dir. Önce Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi’ne o vizyonu katan ve marka haline getiren, oradaki birikimleriyle de Eskişehir’i Türkiye’nin en yaşanabilir kentlerinden biri haline getiren Yılmaz Büyükerşen’dir. O yüzden akademisyenler içinde dünyayı takip eden icraat kabiliyeti olan insanlar çıktığında bunlardan çok iyi belediye başkanları olabileceğini düşünüyorum. Çünkü bilimsel bir bilgi var onu proje deneyimiyle de birleştirdiğinizde ortaya iyi bir belediye başkanı adayı profili çıkıyor” ifadelerini kullandı.
KARİYER SİYASETÇİSİ DEĞİLİM
Siyasete hiç ilgi duymadığını belirten Özlale, “Hiç siyaset programı izlemem. Teknokrat tabanlı olduğum için bildiğimi açıkça söylerim. Örneğin 6’lı masa sürecindeki açıklamaların nedeniyle yemediğim linç kalmamışta ama süreç beni haklı çıkardı. Ben karşınızda bir kariyer siyasetçisi olarak bulunmuyorum. Bir gün siyasete katkı yapamadığımı düşünürsem ya da siyasetin beni olumsuz anlamda değiştirdiğini düşünürsem o gün siyaseti bırakım. Dönerim bir üniversitede dekan olurum ya da idari görevlerde bulunurum. Siyaset benim için denemek istediğim, sonrasında da keyif aldığım bir süreç oldu. Başarılı da oldum. 6’lı masanın ortak programını yazan 6 kişiden biriydim” diye konuştu.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz