CHP Konak Adayı Mutlu: Seçildikten sonra ilk işim Emniyet Müdürü ile toplantı olacak, emniyetin sağlanması için büyük kampanyalar yapacağız

EGELİ GAZETE- CHP Konak Belediye Başkan Adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu Egeli TV’de Egeli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz’a önemli açıklamalar yaptı. Konak’ın her yerinde güvenlik problemi olduğunu vurgulayan Mutlu, “Göreve gelince ilk işimiz oturup Emniyet Müdürlüğü ile bir toplantı yapmak olacak. Geçen gün Alsancak'ta 18 yaşında bir çocuğu gece yarısı bıçakla cep telefonuna el kondu. Konak Meydanı’nda anne kıza bıçaklı saldırı oldu. Şimdi bu sonuçta sadece belediyenin çözeceği bir şey değil. Biz üzerimize düşeni elbette yapacağız, daha aydınlık sokaklar yapacağız. Ama Emniyet’in artık bu konuda tedbir alması gerekiyor. Madde kullanımında İzmir birinci. Buna artık göz yumulmamasını, müdahale edilmesini büyük kampanyalarla isteyeceğiz seçildikten sonra. Gerçekten bu kentin güvenliği, kentin daha aydınlık olması, Emniyet’in bu konuda daha önlem alıcı olması ve madde kullanımının İzmir Konak sınırlarında yok edilmesi için biz çok büyük kampanyalar, büyük sivil toplumla birlikte organizasyonlar yapacağız” dedi.

KONAK’TA DÖNÜŞÜMÜ BAŞLATACAĞIZ

Gültepe ve Beştepeler planlarından başlayarak dönüşümü başlatacaklarını açıklayan Mutla, “Dönüşümü hem oradakilerin yaşayanların talebi olduğu için ama en çok da bütün ülkenin de gündemi olması gerektiğine inandığımız herkesin güvenli barınma hakkını sağlamak için başlatacağız. Şu an geçen hafta sonu askıdan inen Gürçeşme birinci etap var. Çalışmaları devam eden Konak, Mithatpaşa dönüşüm planları var. Bunların hepsini son derece hızlı bir şekilde yapıp uygulayacağız. Katılımcı bir anlayışla yapılması, bütün orada yaşayanların, meslek odalarının, dönüşüm derneklerinin herkesin içinde olacağı çalışmalar başlayacak” ifadelerini kullandı.

-Konak’ta CHP’nin de, AK Parti’nin de İYİ Parti’nin de adayı kadın. Konak’ta “Kadınlar yarışı” olacak. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kadın ve genç aday tercihlerini önce Cumhuriyet Halk Partasi (CHP) yaptı. CHP’deki gerçekten bir devrim. Bunu çok önemsiyorum ve bunu hayata geçirdiği için de Genel Başkanımız Özgür Özel’e, MYK’mıza ve Parti Meclisimize çok teşekkür ediyorum. Sözde kalmadı kadınların yetkilendirilmesi, kadınların yönetim kademelerinde var olması, gerçekten bu dönem İzmir'de seçilecek yerden 9 kadın adayın liyakatli bir şekilde seçilerek güçlü kadınların gösterilmesi çok önemli. Ve bu 9 kadın da çok başarılı olacak. Ben buna inanıyorum. Konak, Karşıyaka, Karabağlar gibi İzmir’in en büyük ilçelerinde CHP’nin kadın adayları var. Kadın belediye başkanları tarafından yönetilecek. Bu çok kıymetli. Konak'ta da kadınların yarışması da ayrıca kıymetli. Konağın gerçekten kadınlar tarafından yönetilmesi gerektiğini, bütün partilerin içselleştirmiş olduğunu gösteriyor. Ben bunu da çok memnuniyetle karşılıyorum.

KENTİ KORUYARAK DA YENİDEN YAPILANDIRARAK DA GELİŞTİRMEK MÜMKÜN

-Çok uzun yıllar TMMOB’a bağlı en önemli bilimsel meslek odalarından biri olan Mimarlar Odasında genel sekreter ve başkanlık yaptınız. Başta Konak olmak üzere İzmir’deki çok sayıda ranta dayalı projelere karşı çıkıp kent yararına kararlar aldırdınız. Şimdi masanın diğer tarafına geçmek için adaysınız. Konak Belediye Başkanı seçilirseniz bu konularda nasıl bir yönetim anlayışınız olacak?

Hepsi birlikte olacak aslında. Yatırım tabii ki yapılacak. Biz buna hiçbir zaman karşı çıkmadık zaten. Kent gelişecek, ekonomisi gelişecek. Ama her şeyin bilimin ışığında, planlama ilkelerine uygun yapılması gerekiyor. Aklın ve bilimin ışığında biz hiçbir zaman terk etmeyeceğiz, planlama ilkelerini terk etmeyeceğiz. Ama İzmir tüm bunları yaparak da son derece gelişecek. Hem ekonomik olarak hem kültürel olarak, kentsel mekan olarak bunun örnekleri bütün dünyada var. “Neden İzmir'de de olmasın” diyerek yola çıktım. Daha iyi yapılaşmış, daha iyi mekansal kalitedeki binalarla, iyi mimarlıkla donatılmış bir Konak için yola çıktım. Bunların hepsinin bir arada yapılabileceğini göstermek için. 

-Kenti koruyarak nasıl ve hangi yöntemlerle geliştirecekseniz?

Koruyarak geliştirmek de mümkün. Kenti yeniden yapılandırarak yeni yapılarla da geliştirmek mümkün. Bu yeni yapıların nerede, nasıl konulacağı, kentle ilişkisinin ne olacağı. Şimdi yeni yaptığınız binaların mutlaka yollarını, oto parkını, toplu ulaşımını iyi çözmeniz gerekiyor. Bunları çözemediğiniz de bu kente yeni bir yük olarak geri dönüyor. Oysa bunların en baştan iyi bir şekilde tasarlanması önemli. Defans bölgesinde olduğu gibi yeni bir merkez yaratırken o merkezin hakikaten iyi tasarlanması gerekiyor. Biz bunu Liman arkasında da gördük, orayı da destekledik o zaman. Kentin merkezi artık sıkıştığında yeni merkezler yaratmak ama o merkezleri otoparkı ile, parklarıyla, sosyal donatısı ile toplu taşımasıyla en iyi şekilde biçimlendirmek gerekiyor.

DÖNÜŞÜM BÖLGELERİNDE YENİ YEŞİL VE SOSYAL DONATI ALANLARI KAZANACAĞIZ

-Kentin planları sürekli bozuluyor, yeşil alanlara bile yapılaşmalar oluyor. Siz bu durumu nasıl önleyeceksiniz?

Konak’ta yeşil alanlarımız yeşil alan olarak kalacak. Neden kalacak? Bizim zaten Konak'ta yeşil alanımız çok az. En büyük sorunlarımızdan biri o. Gözbebeğimiz bir Kültürpark var. Kentin merkezinde iyi ki var. En büyük yeşil alanımız o. Yeni yeşil alanları nerede kazanacağız? Dönüşüm bölgelerinde. Kentsel dönüşüm alanlarında düzenleme, ortaklık payları var. Oralardan kamuya geçen alanlar var, araziler var. Oralardan yeşil alanımızda kütüphanelere, gençlik merkezlerimizi, sosyal donatı alanlarımızı karşılayacağız.

-Sizin de içinde yer aldığınız Kültürpark Platforumu bu alanda yapılaşmalar olduğu gerekçesiyle ciddi mücadele yürüttü. Siz başkan olduğunuzda Kültürpark ile ilgili Büyükşehir Belediyesiyle birlikte neler yapmayı planlıyorsunuz?

Kültürpark Platformu böyle kendiliğinden kurulduğunda büyük bir güç oldu, büyük destek aldı. Hep şu tartışıldı “Neden İzmir’in Kültürpark’ı  ABD’deki High Park ya da İngiltere’deki gibi Central Park olmasın? Dünya parkları gibi çok daha vatandaşın park olarak aktif kullandığı, içinde küçük kafelerin olduğu, yine Göl Gazinosu’nun, Ada Gazinosu’nun gene gidip bir şeyler yiyip içebileceğiniz mekanlar olarak kullanıldığı, yayılıp çocukların oynadığı, koştuğu bir alan. Orası bizim için çok önemli. Mutlaka aktif bir yeşil alan dediğimiz park olarak tabii ki kalmalı, çok daha bakımlı. Aradaki o geniş fuar zamanından kalma, taş döşemelerin azaltıldığı, yeşilliğin arttığı, nefes aldığımız bir kültür Ama yaşayan bir park. Biz hatta platform olarak da o zaman sürekli etkinlikler düzenliyorduk. Parkın nasıl yaşaması gerektiği üzerine işte bu dünya örneklerinden de yola çıkarak.

-İzmir’de yapılan imar planların bozulup mevzi değişiklikler yapılmasıyla ilgili Konak sınırları içinde çok somut bir örnek var. O da biliyorsunuz “Zorlu Gökdeleni” olarak bilinen bölge. Bu sorunla ilgili neler yapacaksınız?

Onun önce hukuki durumuna bakmak lazım belediyeye geçince. Çünkü mahkemelik bir alan. Şu an hukukun devreye girdiği bir yerde yorum yapmam çok doğru olmaz. Bir bakmak gerekiyor. Karşı mahkemede tarafların kazanılmış hakları neler, buna da bakmak gerekiyor. Ama biz bu kentin ortasındaki bu yüksek yapı baskısı engellendi diye yeni kent merkezini çok destekledik. Bu baskı, çünkü kent merkezi bunu çok kaldırmıyor. Altyapı olarak da ulaşım olarak da. Ama bu konuda davalık olduğu için önce bir oturup bütün hukukçuları, meslek odalarını ve tabii ki yapı sahibini de çağırıp hep birlikte bir tartışmak gerekiyor. 

SEÇİLDİKTEN SONRA İLK İŞİM EMNİYET MÜDÜRÜ İLE TOPLANTI OLACAK: KONAK’TA EMNİYETİN SAĞLANMASI İÇİN BÜYÜK KAMPANYALAR YAPACAĞIZ

-Konak İzmir'in merkezi, göz bebeği. Bütün Türkiye'nin göz bebeği. Aslında çok güzel mekanları var ama ne yazık ki güvenlik sorununun bile yaşandığı bölgeleri de var. Hatta en merkezi bölgesi Basmane’de bile zaman zaman bu tip şikayetler alınıyor. Hem mezbelelik görüntü hem güvenlik açısından bile risklerin olmasıyla gündemde. Bu konuda projeleriniz olacak mı? Konak’ı daha güvenli hale nasıl getirecekseniz?

Bence konağın her yerinde güvenlik problemi var. Yani göreve gelince ilk işimiz oturup Emniyet Müdürlüğü ile bir toplantı yapacağız. Bakın şurası öteki taraftan daha güvenli değil. Geçen gün Alsancak'ta 18 yaşında bir çocuğu gece yarısı bıçakla cep telefonuna el kondu. Konak Meydanı’nda anne kıza bıçaklı saldırı oldu. Şimdi bu sonuçta sadece belediyenin çözeceği bir şey değil. Biz üzerimize düşeni elbette yapacağız, daha aydınlık sokaklar yapacağız. Ama Emniyet’in artık bu konuda tedbir alması gerekiyor. Gece devriyelerini gezdirmesi gerekiyor. Bu suç işlendiğinde bunların yakalanması gerekiyor. Başka sorunları da var. Madde kullanımında İzmir birinci. Buna artık göz yumulmamasını, müdahale edilmesini büyük kampanyalarla isteyeceğiz seçildikten sonra. Gerçekten bu kentin güvenliği, kentin daha aydınlık olması, Emniyet’in bu konuda daha önlem alıcı olması ve madde kullanımının İzmir Konak sınırlarından yok edilmesi için biz çok büyük kampanyalar, büyük sivil toplumla birlikte organizasyonlar yapacağız. 

ELEKTRİK FABRİKASI KONAK BELEDİYESİNE DEVREDİLMELİ

-Konak sınırları içinde sorunlu alanlar var. Basmane Çukuru Konak Belediyesi'nin tam karşısında 25 yıldır duruyor. Hilton’un önünden bile zor geçiliyor. Alsancak’taki eski Elektrik Fabrikası habere halde duruyor. Konak’a yakışmayan bu görüntülerle ilgili ne yapacaksınız?

Hepsiyle ilgili projelerimiz var. Basmane çukurunun bu halde olmaması için onun acilen TMSF'den Büyükşehir’e devredilmesi gerekiyor. Bu geçtiğimiz 5 yılda Tunç Başkan’ın da çok uğraştı ama TMSF'nin ikna olmadığı bir süreçti. Onun tekrar kamusal kullanıma geri dönüp karşılığında onlara başka bir yer gösterip TMSF ile bir takas yapılabilir. Çözümü var. Ama bu hakikaten orası tekrar kamusal kullanıma geçip Büyükşehir ve Konak Belediyesi'nin de içinde olduğu daha farklı bir kullanımlara açılmalı. Elektrik fabrikası için biliyorsunuz yine Büyükşehir Belediyesi ihalesine girdi ve aldı. Ama maalesef ihale iptal edilerek Elektrik Fabrikası’nın Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesi engellendi. Bunu engelleyenler şimdi çıkmışlar Elektrik Fabrikası’na, “onu yapacağız, bunu yapacağız” diyorlar. Orası zaten onların kontrolündeydi. “Yapsalardı” diyeceğim ben. Kaç yıldır Elektrik Fabrikası bomboş durdu. Hatta onu satmak istediler. Satış ihalesine girdi Büyükşehir. Siz satmak istediğiniz, kıymetini bilmediğiniz Elektrik Fabrikası’nı birden yeni keşfetmiş gibi yapıyorsunuz. Bunlar da bana hakikaten tuhaf geliyor. Onun da ihale koşullarına uyarak İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ki bence Konak Belediyesine, Çünkü bizim sınırlarımızda mutlaka devredilmesi gerekiyor ve biz orayı kentin kültür hayatına, sanat hayatına, bilim hayatına mutlaka kazandıracağız. Projelerimiz hazır. 

KADIN BİR BELEDİYE BAŞKANIYLA KADINLARA 5 YIL POZİTİF AYRIMCILIK

-Konak’ta kadınlar ve gençler için hangi projeleri hayata geçireceksiniz?

Kadın bir belediye başkanı ile kadınlara pozitif ayrımcılığın gözetileceği bir 5 yılı hedefliyoruz. Öncelikle dezavantajlı bölgelerden başlayarak kreşler açacağız. Kreşleri hem kadınların sosyal hayata ve iş hayatına dahil olsun diye açacağız. Ama özellikle son dönemde bu imamların 4 yaşından itibaren çocukların eğitimine müdahale ettiği, artık seküler yaşamımızın, seküler eğitimimizin tamamen tehlikede olduğu ülkede biz gerçekten bir birey olarak, özgür birey olarak yetişmelerini sağlamak için çocuklar için kreşler açacağız. Dezavantajlı bölgelerden başlayarak kadınlar için semt merkezlerimizin sayısını artıracağız. Onların iş hayatına katılmak isteyenlerin ya da evde kendini daha işe yarar hissetmek isteyenlerin becerilerini geliştirmek için semt merkezleri açacağız ki burada farklı kurslar, spor alanları da sağlanacak. Ayrıca maalesef ülkede çok yaygın bir erkek şiddeti var. Bir günde 9 kadın öldürülüyor. Bununla ilgili bunun tabii ki yok edilmesi gerek. Biz hala bunun mücadelesini değiliz ama İstanbul sözleşmesini kaldıran iktidarın milletvekilleri şu an İzmir'de aday. İstanbul Sözleşmesi'ni niye kaldırdığını, hesabını henüz topluma, toplumdaki İzmir'deki kadınlara vermemiş insanlar gelip biz çok modern sizden biriyiz diye dolaşıyorlar. Hayır değilsiniz. İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırdınız sayın vekiller. Döndünüz 4 artı 4 artı 4 eğitim sistemini bize dayattınız. İlk 4'ten sonra özellikle kız çocukları okula gitmiyor, evlere ya da farklı tarikatlara yönlendiriliyor.

Nafaka hakkını kadınların elinden almak istiyorsunuz ve biraz önce söylediğim gibi biz burada Kubilay'ı anarken İzmirliler Kubilay'ı anar, Kubilay'ın kafasını kesen şeyhin mezarına çocuk götürüyorsunuz. Dolayısıyla burada kadınlar için, çocuklar için çok farklı eğitim çalışmaları yapmamız gerekiyor. 

Onun dışında şiddet için dayanışma merkezlerimiz, kadın sığınma evlerimiz olacak. Toplumsal cinsiyet eşitliğini de Konak Belediyesinden başlayarak bütün konağın kılcal dallarına kadar yaymak istiyoruz. Kadınlar için yaptığınız projelerle aslında herkese dokunuyorsunuz. Engelliye dokunduğunuzda da kadına dokunmuş oluyorsunuz. Çünkü Türkiye'de engellilere, çocuklara, yaşlılara, evinden çıkamayan, yatalak olmuş yaşlılara, herkese kadınlar bakıyor. Böyle bir döngü var maalesef. Onların engelliler için gündüz onları bırakabilecek ve onların sosyalleşmesi ve becerilerini geliştirebilecekleri bir merkez açmanız, kadınlara dokunmanız demek. İleri yaşın sosyal değişebileceği, yine yaşıtlarıyla birlikte olabileceği bir yer açmanız, yine kadına dokunmanız. Evde bakım çok geliştireceğiz. Evde bakımı bu dönemde. Engellilere evde bakımı, ileri yaşa, evde bakımı getirdiğinizde de yine kadına dokunmuş oluyorsunuz. 

Cemil Tugay Başkanımızın Karşıyaka'da başlattığı güzel bir proje var. Yalnız yaşayan, evindeki küçük ameliyatları yapamayan bir sistem kurmuştu. Karşıyaka'da çok başarılı oldu. Onu bütün İzmir'e yayacak. Biz Konak'ta da bunun bir paydaşı olacağız. Yani bunları yaptığınız her şey aslında kadını güçlendirmek. 

EMEKLİLER İÇİN LOKAL AÇAÇAĞIZ

Emeklilere dokunacağız. Emeklilerin en çok istediği şey bir lokal ekonomik olarak yiyip geçirebilecekleri. Şu anki ekonomik politikalar hepimizi yoksunlaştırdı. Ama en çok emeklilere dokundu. Emekliler hayatlarında olmadığı kadar yoksulla, açlık sınırının altında bir yaşam mücadelesindeler ve onları biz bu ikinci baharında tekrar toplumla, sokakla, mekanlarla buluşturacak, birbirleriyle buluşturacak yerler açacağız.

GENÇLİK MERKEZLERİ VE 24 SAAT AÇIK KÜTÜPHANELER YAPACAĞIZ

-Gençlerle ilgili projeleriniz var mı?

Bu krizde ikinci en çok etkilenen grup. Gençlikte herkes her şeyi yapmak istiyor. Biz de gençlik o yollarda. Gençlik tam böyle kenti yaşayacağınız bir dönüm. Neden gençler İzmir'de yaşıyor? Köyde yaşamaktan bir farkı var büyük kentte yaşamanızın. Tiyatroya gitmek istiyorsunuz, sinemaya gitmek istiyorsunuz. Bir yere gidip oturup arkadaşlarınızla bir şeyler yiyip içmek, eğlenmek istiyorsunuz ve bunların artık ulaşılması rakamsal olarak çok zor. Yani bir yere çıkıp çocukların bir yemek yemesi bile olay. Kaldı ki dershaneye gidebilmeleri, ders takviyesi alabilmeleri çok pahalı. Biz bunların hepsinde olacağız. Gençlik merkezleri açacağız. Gençlik merkezlerinde hem iş arayan gençlerin sektörle buluşmasını sağlayacağız. Kendilerini geliştirerek sektörle eleman arayanlarla buluşmasını sağlayacağız. Ayrıca bu gençlik merkezlerinde sosyalleşme, 24 saat açık kütüphanelerde ders çalışma, kendini geliştirme ve tabii en önemlisi spor alanları. Biraz önce saydığımız bütün o olumsuzluklardan da kurtarmak için, korumak için spor alanlarını arttıracağız.

KONAK’TA DÖNÜŞÜMÜ BAŞLATACAĞIZ

-Konak’ta geçen 5 yıl Gültepe Beştepeler planları çok tartışıldı. Hukuki süreçler yaşandı. İzmir’in en büyük kent yenileme projelerini oluşturan bu konuya yaklaşımınız nasıl olacak?

Gültepe ve Beştepeler planlarından başlayarak dönüşümü başlatacağız. Dönüşümü hem oradakilerin yaşayanların talebi olduğu için ama en çok da bütün ülkenin de gündemi olması gerektiğine inandığımız herkesin güvenli barınma hakkını sağlamak için başlatacağız. Şu an geçen hafta sonu askıdan inen Gürçeşme birinci etap var. Çalışmaları devam eden Konak, Mithatpaşa dönüşüm planları var. Bunların hepsini son derece hızlı bir şekilde yapıp uygulayacağız. Katılımcı bir anlayışla yapılması, bütün orada yaşayanların, meslek odalarının, dönüşüm derneklerinin herkesin içinde olacağı çalışmalar başlayacak. 

-İzmir’in tanıdığı başarılı bir mimarsınız. Konak için mimari ve estetik anlamda neler düşünüyorsunuz?

Her yaptığımız binanın kentin estetiğine katkısı olacağına inanıyoruz. Mesela bu kentsel dönüşüm de aynı şekilde. Kentsel dönüşümdeki binalarımız da dahil nitelikli mimarlık eserleri olacak. Yaptığımız kütüphane de, yaptığımız kongre merkezi de bütün hepsi ile kente dokunmuş olacak. 

Ahmet Piriştina zamanında binaların boyanma zorunluluğu çıkmıştı. Sadece binalar pastel renklere boyanarak temizlendiğinde kentin havası değişmişti hakikaten. Daha bakımlı bir kent için çalışmak gerekiyor. Temizliğinden bozulan kaldırımların yapılmasına, yolların, çukurların kapatılıp tertemiz güzel asfaltlar dökülmesine kadar. Bunları yaptıkça zaten kent ortaya çıkacak. Parkının bakımlı olması, aydınlatmasının sağlanması, küçük dokunuşlar. “Kentsel akapunktur” deniyor buna, illaki imar planı yapmanıza gerek olmayan, ihale sürecini beklemenize gerek olmayan küçük dokunuşlarla da geldiğinizi, bir şeyler yapabileceğinizi hissettirmeniz gerekiyor. 

TOPLUMCU VE SOSYAL BİR BELEDİYECİLİK YAPMAK ÜZERE YOLA ÇIKIRIYORUZ

-Konak için diğer projeleriniz neler?

Hepimiz çocuk büyüttük. İzmir'de çocuklarımızı hafta sonları. Avm'ye götürmek istemiyoruz açıkçası. Nereye götüreceğiz kış günü? gerçekten sorun. Ben bunu en azından Konak'ta çocukları sanatla buluşturmak, çocukları kültürle buluşturmak, bilimle buluşturmak. Hani tüm bunları yapabileceğimiz mekanlar oluşturacağız ve çocuklar hafta sonlarını da çok daha iyi geçirecek onu söyleyebilirim. Alzheimer merkezlerimiz olacak. Oralarda onların alzheimerın gelişmesini engelleyici el becerileriyle desteklenecek. Toplumcu ve sosyal bir belediyecilik yapmak üzere yola çıkıyoruz. Toplumun hiç olmadığı kadar buna ihtiyacı var. Ekonomik krizle birlikte hiçbir şeye ulaşamıyor artık insanlar. Yani sağlığa ulaşılamıyor. İleri yaş grubundakileri, engellileri ve her kesimi kapsayacak projelerimiz var.

Yaya alanlarını çok önemsiyoruz. Kaldırım işgallerini önemsiyoruz. Yani kaldırımlarda herkesin rahat yürümesi, puseti bir kadının da, tekerlekli sandalyedeki bir engellinin de herkesin rahatça yürüyeceği, kaldırım işgal yerinden arındırılmış bir konak hedefimiz. 

-Konak’ta yaşayanlara seçim için mesajınız nedir?

Biz anketlerde de çok açık ara öndeyiz. Herkesi de gidip seçimde oy kullanmaya davet ediyoruz. Çünkü bu ara ne kadar açılırsa bizim o kadar çok mecliste de güçlü gelmemiz söz konusu. İzmir her zaman çağdaş, laik, yüzünü batıya dönen bir kent oldu. Bu batıya dönen kenti de çağdaş bir kadınla bugüne kadar kadın hakları için, çevre için, su hakkı için, toprak hakkı için, kuşun, kurdun herkesin hakkı için hayatını mücadeleyle geçirmiş bir kadın mimar kadının yani benim çok doğru aday olduğuma ve çok başarılı olacağıma da inanıyorum. Herkesten destek bekliyorum.