Ekmek zammının düşündürdükleri

Döviz kurlarında yaşanan artışlar, buğday rekoltesinin düşüklüğü, bazı kişi ve kurumların buğday stoklamaları gibi nedenlerle Nisan ve Kasım ayları arasında un fiyatları yüzde 85 artış gösterdi. Unun hammaddesi olan buğdayın tonu da hasat sezonunda 2,500 lira iken bu günlerde 4,000 liraya kadar çıktı. Un fiyatlarındaki bu hızlı yükseliş nedeniyle fırıncılar ne yapacağını şaşırırken, ekmek fiyatının artması gündeme geldi. Fırıncılar devletten çözüm beklerlerken, İzmir’de fiyat 2,5 lira oldu. Unun maliyeti arttı… Ekmek Sanayii İşverenler Sendikası Başkanı Çetin Keçeli, ekmeğin maliyetinde yüzde 33 seviyesinde olan un maliyetinin son un zamlarıyla birlikte yüzde 48'lere kadar çıktığını ifade ediyor. Bunların yanı sıra ekmek yapımında kullanılan maya, tuz, poşet, kağıt, kira ve su fiyatlarına da arttı. Bir de kayıt dışı çalışan fırınlar ile evlerinde kayıt dışı çeşitli adlar altında ekmek, lavaş üretenler bulunuyor. Bunlar da ekmek fiyatlarını sabote ediyorlar. Gübre fiyatları fırladı… Sadece ekmek girdileri değil, liranın dolar/euro gibi yabancı para birimlerine göre değer yitirmesi, kovid-19 nedeniyle yaşanan düşük üretim ve tedarik zincirlerinin kopması gibi nedenlerle ithal edilen bütün tarımsal ürün girdi fiyatları arttı. Bu nedenlerle sadece gübreye 16 ayda 35 kez zam geldi. Örneğin Haziran 2020'de ton fiyatı 1,800 lira olan üre gübresi; Haziran 2021'de 4,100 lira, Ekim'de 9,000 lira, şu anda ise 11,700 lira oldu. Türkiye’de yılda 5.5 milyon ton katı gübre kullanımı var. Bunun için 1.5 ile 2 milyar dolarlık ithalat yapılıyor. Bir ton gübre almak için 4.5 ton mısır satmak gerekiyor. Üretmemenin maliyeti… Bu durumda çiftçiler ya ekim yapmayacak ya da daha az gübre kullanacaklar. Yani üretmemenin maliyetini hesaplıyorlar. Üretirse zarar edecekse neden tarlasını eksin ki? Buğday azsa un da az. Ancak ekmeğe zam denince fırıncılar hedef oluyorlar ve hemen günah keçisi ilan ediliyorlar. Çünkü ekmek halkın en temel gıda maddesi ve hemen hemen bütün siyasiler ekmek üzerinden hamaset yapıyorlar. Onlar da ekmeğin yanı sıra kapasite açıklarını kapatmak ve ayakta kalmak için daha fazla gevrek, kurabiye, poğaça ve pasta üretiyorlar. Ancak son dönemde gelen zamlar ve vatandaşın alım gücünün de düşmesi nedeniyle bu ürünlerde de aradıklarını bulamıyorlar. Çok yazık…   Prof. Dr. Harun Raşit Uysal Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi e-mail;[email protected]