Şaka gibi: Defalarca santrallere tepki gösteren Karaburun halkı için 9 Mart’ta yine santral toplantısı

CEMRE YUVARLAK/EGELİ GAZETE-Karaburun halkı defalarca dünyanın imrendiği güzelliklere sahip ilçede daha fazla santral istemediğini tepkiler ve gösterilerle ortaya koydu. Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan başta olmak üzere yöre halkının ilçenin yüzde 71’nin RES ve GES santrallerine tahsisi edilmesine karşı sık sık eylem yaparak karşı çıkmasına rağmen ilçedeki santral izinleri süreci durmuyor. Çevre İl Müdürlüğü Karaburun’da daha önce tüm tepkilere rağmen önce 1 sonra da 3 türbin ile çalışmasına izin verdiği Emres Rüzgar Enerji Santrali’ne yeni bir kapasite artışı için ÇED süreci başlatılmasına izin vermişti. Şimdi de 9 Mart’ta bu konuyla ilgili “halkın katılım toplantısı” yapılacağı ilan edildi. Karaburun Kent Konseyi daha önce söz konusu projeye karşı çıkarak, Söz konusu türbinlerin yapılması üreme bölgeleri yıkıma uğrayacak olan bölgedeki kuş türleri için yok oluş fermanı niteliğinde olacaktır” açıklamasını yapmıştı. KARABURUN-ILDIRI KÖRFEZİ ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ İÇİNDE GNC Enerji Elektrik Üretim A.Ş tarafından Karaburun’un Çatalkaya bölgesinde hayata geçirilen proje kapsamında yeni kapasite artışı için hazırlanan ÇED raporunda 3 türbinin 4’e çıkarılacağı belirtilerek, “Emres RES Kapasite Artışı Projesi kapsamında; mevcut durumda işletmede olan 3 Adet Türbine (2,25 MWm / 2 MWe), bir adet 4,2 MWm / 4,2 MWe gücünde türbin ilavesi yapılarak, kurulu gücün 6,45 MWm / 6,2 MWe’ye çıkarılması planlanmaktadır. Proje alanı, 14.03.2019 tarih ve 823 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiş, 15.03.2019 tarih ve 30715 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Karaburun-Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde yer almaktadır” İfadeleri dikkat çekti İKİ ÖNEMLİ KUŞ GÖÇÜ ALANINDA Karaburun Kent Konseyi’nden, göçmen kuşların üreme bölgesinde olduğu vurgulanan RES projesiyle ilgili şu açıklamayı yapmıştı. “Bölge iki önemli kuş hassasiyet bölgesi (Foça ÖÇKB– Çeşme) arasında kalan önemli bir göç noktasıdır. Yarımadada mevcutta 140 rüzgar türbini bulunmaktadır. İlgili projenin kümülatif etkisinin değerlendirilmesi açısından ÇED raporu ve uzman görüşü gereklidir. Yapılan enerji yatırımının ve alt yapısının (servis yolu, elektrik iletim hattı vb.) yeni yatırım girişimlerini beraberinde getirebileceği ve projede kapasite artışına gidilebileceği unutulmamalıdır. Ildırı-Karaburun Özel Çevre Koruma Bölgesi ilanına rağmen bölge için hala yeni rüzgâr enerji santralleri önerilmesi bölge açısından kaygı vericidir. YOK OLUŞ FERMANI NİTELİĞİNDE Mordoğan/Çatalkaya Mevkii’nde yapılması planlanan RES Projesi, topoğrafya özelliklerinden dolayı su toplama havzası üzerindedir. Korunan türlerin yaşaması bakımından yarımada; bitki örtüsü, orman varlığı ve su kaynakları ile önemlidir. Bu kuş türleri sadece barınmak için değil; göç, beslenme ve konaklama alanı olarak da topoğrafik ve hidrojeolojik açıdan uygun konumları tercih etmektedir. Bu sebeple, EMRES Enerji Santrali’ne ait 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarda konu edilen proje alanı, flora ve ornitolojik açıdan uzmanlarca değerlendirilmeden onaylanmamalıdır. Söz konusu türbinler üreme bölgeleri yıkıma uğrayacak olan bölgedeki kuş türleri için yok oluş fermanı niteliğinde olacaktır.” DOĞAMIZI KORUMAYA KARARLIYIZ Karaburun’daki RES ve GES tahsislerine karşı çıkan Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan da, “Mücadale etmek zorundayız. Pes etmeyeceğiz. Doğamızı, ormanlarımızı, denizimizi, canlı yaşamını korumaya kararlıyız. Herkes hesabını bu duruma göre yapmalı. Defalarca ifade ettiğimiz bir gerçek var. Türkiye gibi hatalı politikalar yüzünden enerjide ithal kaynak bataklığına batmış bir ülkede, yenilenebilir enerjiye karşı çıkmak akıl dışılıktır. RES’ler, GES’ler, Biyokütle santralleri, hatta çevreye zarar vermediği takdirde JES’ler de kurulabilir. Ancak doğa harikası ilçemizin RES ve GES istilasına uğramasına, adeta santraller arasında boğulmasına da dur diyeceğiz. Ama şu soruyu sormak hakkımız olsa gerek: Neden tüm yatırımcılar Karaburun’a doluşuyor? Başka yerlerde rüzgâr esmiyor mu, başka yerlerde güneş açmıyor mu?”