Kudüs çatışmaları neden şiddetlendi?

Uluslararası basın Kudüs ve Batı Bloğu çatışmalarının son 10 yılın en şiddetli noktasında olduğunu belirtirken, şiddetlerin sebebi çoğunluk tarafından bilinmemekte. Uluslararası haber ajansı CNN durum üzerine bir rapor yayınladı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
Kutsal aylarda çatışmalar şiddetlendi  Kerem Yeğinboy/Egeligazete-Cuma günü erken saatlerde İsrail güçleri güney Lübnan ve gaza bölgesindeki Hamas miltanlarına roketli saldırı düzenledi, İsrail güçleri saldırının bir karşı saldırı olduğunu savundu. Saldırının cuma günü Filistin’li askerlerin güney Lübnan’dan İsrail bölgesine ağır roketatar saldırısı düzenlemesi üzerine gerçekleştiği söylendi. Filistinli güçler tarafından gerçekleşen roketatar saldırısının 2006 yılından beri gerçekleşen en ağır roketatar saldırısı olduğu belirtildi. İsrail sınırında düzinelerce binanın, tarım bölgelerinin ve arabaların ağır hasarlı olduğu açıklandı. Tekrar cuma gecesi çarşamba günündeki cami çatışmalarının devamı olarak İsrail polisi Kudüs’teki Al-Aqsa Camisi’nde Filistin güçlere karşı gün içerisinde 2 şiddetli polis baskını daha düzenledi. Aynı gün içerisinde işgal altındaki batı şeridinde 2 kız kardeş hayatını kaybetti ve anneleri ağır yaralandı. İsrail polisi saldırıyı terör saldırı olarak niteledi. Filistin militan birliği Hamas ve İslamik Cihad Örgütü saldırıyı kahramanca bir operasyon olarak niteledi. Çatışmalar Filistin’de kutsal ramazan ayına girilmiş olunmasına, İsrail’de kutsal Fısıh bayramı haftasına girilmiş olmasına rağmen durulmadı. Gün içindeki çatışmalar yüzbinlerce İsrail vatandaşı sokaklarda hükümetin yeni başkanlık sistemi kararını protesto ederken devam etti. Uluslararası basın çatışmaların kaynağını ve çatışmaların şiddetlenme sebebini sorgulumaya devam ediyor. Kudüs’te hakimiyet kimlere ait? Çatışmaların ve ölümlerin gerçekleştiği Aqsa camisi, Müslümanların ‘’Al Haram Al Sharif camisi’’ bölgesi İslam’da en kutsal 3.bölge olarak kabul görüyor. Yahudi dini içinse ‘’Tapınak Dağı’’ olarak en kutsal bölge varsayılıyor. Al Aqsa Camisi doğu Kudüs’te eski şehir bölgesinde yer alıyor, çoğu uluslararası kuruluş bölgeyi İsrail kontrolünde kabul ediyor. İsrail güçleri doğu Kudüs’ü 1967 yılında işgal etti, bölge doğu ve batı Kudüs tarafından ‘’edebi başkent’’ olarak kabul görmekte. İsrail güçleri 1967’de Hristiyanlar içinde kutsal bölge sayılan doğu Kudüs’ü Ürdün güçlerinden ele geçirdikten sonra imzalanan ‘’statüko antlaşması’’ maddelerinde Yahudiler ve Müslümanlar aynı bölgede ibadet edebilecekti. Bu antlaşma 1994 yılında imzalanan ‘’Barış Antlaşması’’ na kadar sürdü. Barış Antlaşması Ürdün’ün bölgedeki özel rolü kabul edip yalnızca Müslümanlara özel bir ibadet bölgesi haline getirdi. Belirli saatlerde İsrail vatandaşları da giriş-çıkış yapabilecekti. İsrail polisinin Al Aqsa Cami baskını Müslüman halkı tarafından büyük bir provakasyon olarak görülmekte. 2021 yılında İsrail güçlerinin Al Aqsa camisine düzenlediği baskın Hamas güçleri ve İsrail hükümeti arasında tekrar büyük bir gerginliğe sebep olmuştu. 1967 Statüko Antlaşmasının maddelerine göre Ürdün hükümeti bölgede hala koruyucu konumunda. Buna rağmen Doğu Kudüs İsrail polisinin kontrolü altında.  Birleşmiş milletler muhabiri Francesca Albanese bölgedeki polis baskınlarının 2000 yılında batı bloğunda 97 Filistinlinin hayatını kaybettiği 2.filistin ayaklanmasında sonra en şiddetli seviyede olduğunu belirtti. Al Aqsa cami baskınları neden gerçekleşti? Yasallığını koruyan ‘’Statüko Antlaşması’’ ve uluslararası kamuoyuna göre doğu Kudüs hala İsrail’in kontrolü altında fakat bölgede yalnızca Müslümanların ibadet etmesine izin var. Yahudi vatandaşlar için gün içinde belirli giriş- çıkış saatleri olmasına rağmen ibadet izni yok. Birleşmiş Milletler muhabiri Francesca Albanese ‘’Bu durum koyu sağcı kesimi oldukça rahatsız etmekte. Bölgede yıllarca içinde çokça baskın ve prokavasyonun gerçekleşti. Çatışmalar özellikle Ramazan ayı ve Fısıh bayramı haftası içerisinde şiddetleniyor.  Müslüman gruplar örgütlenerek bölgede ibadet etmek istiyor. Statü Antlaşma’sına göre Ürdün hükümeti bölgeyi yönetmekteki tek sorumlu yetkili makam. Çatışmaların azalması için sorumluluğu üstlenmek zorundalar’ açıklamasında bulundu. Hamas ve Hizbullah bu durumdan faydalanıyor İsrail ulusal güvenlik çalışmaları enstitüsü (INSS) kıdemli üyesi Chuck Freilich bölgedeki baskınlar ve çatışmalar hakkında‘’ Çatışmalar başladığında halk her zaman destekleyicidir. Bayrak fenomeni altında her zaman bir toplanma vardır. Gerilim dikkati yargı revizyonu konusundaki tartışmadan uzaklaştırıyor. Çatışmalar İsrail’in uzun süredir düşmanı olan İran tarafından desteklenen Hamas birliği ve Lübnan’ın Hizbullah birliğinin çıkarlarına oluyor. İsrail’in kargaşasından yararlanıyorlar. İsrail ülke içinde derinden bölünmüş durumda. Bu durum zamanla daha da tırmana bilir’’ açıklamalarında bulundu.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz