İzmirli ünlü avukattan kent güvenliği için Valilik ve belediyelere önemli dava: Türkiye’de ilk olacak
İkinci Kordon’da yapılan kontrolsüz bina yıkımı Türkiye’de ilk defa açılacak bir davaya yol açtı. İzmirli ünlü Avukat Senih Özay iki belediyeye ve Valiliğe konuyla ilgili şikayetleri ilettiklerini belirterek, “Bize ‘Yıkan müteahhite git’ dediler. Alsancak’ın göbeğinde bir apartman yıkılacak, merkezi ve yerel idarelerin haberi olmayacak. Polis yok, zabıta yok, teknisyen yok. Bunun sorumlusu yerel ve merkezi idaredir. Bu sorumluluğu mahkemeye tespit ettireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti hukukunda ‘delil tespiti’ var ama tespit dava türü yok. Ama bütün dünyada var. İdari yargıya ait bir tespit davasının zamanının geldiğine inanarak Avrupa Birliği örneği, yasasını aldığımız Fransa örneği, Almanya örneği, İngiltere örneği, ABD örneği incelenerek ve irdelenerek Türkiye’ de de bu davayı pilot dava olarak tespit davası biçiminde açmak istiyoruz” dedi.
- | Son Güncelleme:
- | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
KEREM YEĞİNBOY/EGELİ GAZETE-lsancak Cumhuriyet Bulvarı’nın (İkinci Kordon) UKOME kararıyla trafiği kapatılıp kontrolsüz şekilde yapılan bina yıkımı yapılması mahkemelik oldu. Başta Bergama Madeni olmak üzere pek çok çevre davasında öncülük eden ve Türkiye’ye örnek kararlar alınmasına öncülük eden Avukat Senih Ozay İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyelerinin sorumluluklarının tespiti için dava açtı.
Dava dilekçesinde, “İzmir Alsancak Cumhuriyet Bulvarı 285 numarada faaliyet gösteren Avukat –yurttaş olarak 23.02.2022 günü saat 15.00 de Cumhuriyet Bulvarı (2. Kordon) birden trafiğe kapatılarak ki 2 gün sonra cadde girişine UKOME izni tabelası asılarak yıkım başladı. Hiçbir haberimiz yokken, hiçbir yıkıma, inşaata ilişkin, güvenliğe ilişkin hiçbir tabela duyuru da olmaksızın. İskele denen inşai faaliyet olamayarak, düşebilecek malzeme taş vesaire için yeşil ağ perde olmaksızın personelimiz dahil tümümüzün yaşama hakkımızın ihlali ıskalanarak, İtfaiye Müdürlüğünün dahi haberinin olmadığı biçimde zaafları gürdük” ifadeleri yer aldı.
Kentin güvenliği açısından uyarı levhaları bile yok
Dilekçede ayrıca şu görüşlere de yer verildi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi ve Valiliğe sorumluluklarını hatırlatıcı dilekçeler ilettik. Davamızda İzmir’in Alsancak mahallesinin merkezinde, duvar duvara bitişiğimiz apartmanın yıkılması, yıkılma izinleri, iskele konum konmadığı, düşebilecek taş parçaları için yeşil ağ parçası konup konmadığı, kentlinin güvenliği açısından uyarı levhaları konup konmadığı, itfaiye müdürlüğümün haberdar olup olmadığı, (Bunların hiçbirisi yoktu) bu olgunun sadece müteahhidin sorumluluğu olarak görülemeyeceği ve bizim Internet kablolarımızın parçalanması, su borusunun patlatılması özensiz kirlilik gibi hasarlarda müteahhit dışında müterafik – müteselsil sorumluluk üzere, Konak belediye Başkanlığı’nın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ve İzmir Valiliği’nin sorumlu olup olmadıklarının tespitini istiyoruz.”
Örnek dava olacak
İki belediyeye ve Valiliğe konuyla ilgili şikayetleri ilettiklerini belirten Özay, “Bize ‘Yıkan müteahhite git’ dediler. Alsancak’ın göbeğinde bir apartman yıkılacak, merkezi ve yerel idarelerin haberi olmayacak. Polis yok, zabıta yok, teknisyen yok. Bunun sorumlusu yerel ve merkezi idaredir. Bu sorumluluğu mahkemeye tespit ettireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti hukukunda ‘delil tespiti’ var ama tespit dava türü yok. Ama bütün dünyada var. İdari yargıya ait bir tespit davasının zamanının geldiğine inanarak Avrupa Birliği örneği, yasasını aldığımız Fransa örneği, Almanya örneği, İngiltere örneği, ABD örneği incelenerek ve irdelenerek Türkiye’ de de bu davayı pilot dava olarak tespit davası biçiminde açmak istiyoruz” dedi.
Dava dilekçesinde, “İzmir Alsancak Cumhuriyet Bulvarı 285 numarada faaliyet gösteren Avukat –yurttaş olarak 23.02.2022 günü saat 15.00 de Cumhuriyet Bulvarı (2. Kordon) birden trafiğe kapatılarak ki 2 gün sonra cadde girişine UKOME izni tabelası asılarak yıkım başladı. Hiçbir haberimiz yokken, hiçbir yıkıma, inşaata ilişkin, güvenliğe ilişkin hiçbir tabela duyuru da olmaksızın. İskele denen inşai faaliyet olamayarak, düşebilecek malzeme taş vesaire için yeşil ağ perde olmaksızın personelimiz dahil tümümüzün yaşama hakkımızın ihlali ıskalanarak, İtfaiye Müdürlüğünün dahi haberinin olmadığı biçimde zaafları gürdük” ifadeleri yer aldı.
Kentin güvenliği açısından uyarı levhaları bile yok
Dilekçede ayrıca şu görüşlere de yer verildi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi ve Valiliğe sorumluluklarını hatırlatıcı dilekçeler ilettik. Davamızda İzmir’in Alsancak mahallesinin merkezinde, duvar duvara bitişiğimiz apartmanın yıkılması, yıkılma izinleri, iskele konum konmadığı, düşebilecek taş parçaları için yeşil ağ parçası konup konmadığı, kentlinin güvenliği açısından uyarı levhaları konup konmadığı, itfaiye müdürlüğümün haberdar olup olmadığı, (Bunların hiçbirisi yoktu) bu olgunun sadece müteahhidin sorumluluğu olarak görülemeyeceği ve bizim Internet kablolarımızın parçalanması, su borusunun patlatılması özensiz kirlilik gibi hasarlarda müteahhit dışında müterafik – müteselsil sorumluluk üzere, Konak belediye Başkanlığı’nın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ve İzmir Valiliği’nin sorumlu olup olmadıklarının tespitini istiyoruz.”
Örnek dava olacak
İki belediyeye ve Valiliğe konuyla ilgili şikayetleri ilettiklerini belirten Özay, “Bize ‘Yıkan müteahhite git’ dediler. Alsancak’ın göbeğinde bir apartman yıkılacak, merkezi ve yerel idarelerin haberi olmayacak. Polis yok, zabıta yok, teknisyen yok. Bunun sorumlusu yerel ve merkezi idaredir. Bu sorumluluğu mahkemeye tespit ettireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti hukukunda ‘delil tespiti’ var ama tespit dava türü yok. Ama bütün dünyada var. İdari yargıya ait bir tespit davasının zamanının geldiğine inanarak Avrupa Birliği örneği, yasasını aldığımız Fransa örneği, Almanya örneği, İngiltere örneği, ABD örneği incelenerek ve irdelenerek Türkiye’ de de bu davayı pilot dava olarak tespit davası biçiminde açmak istiyoruz” dedi.
YORUMLAR
Yorum Yap