İzmir'de son 3 yılda 5 bin 689 kadın devlete sığındı

Sadece 2020'de, bin 187 kadın ve beraberindeki 774 çocuğun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı üç kadın konukevine sığındığı açıklandı

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, şiddetin önlenmesi, koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanması amacıyla 2012 yılında şiddete maruz kalan ya da şiddete maruz kalma riski bulunan herkesin başvurabileceği Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) birimlerini hayata geçirdi. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na İzmir’de ve Türkiye’de kaç kadının ŞÖNİM’e başvurduğunu sordu. Bakanlık tarafından paylaşılan verilere göre; İzmir ŞÖNİM’e 2018 yılında bin 854 kadın, 2019 yılında bin 781 kadın ve 2020 yılında 2 bin 54 kadın başvurdu. Ayrıca 2020 yılı içerisinde, bin 187 kadın ve beraberindeki 774 çocuk, toplam bin 961 kişi İzmir’de Bakanlığa bağlı üç kadın konukevine sığındı. Bakanlık, Türkiye geneline dair verileri ise açıklamadı. CHP’li Murat Bakan,  konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Sadece İzmir’de son 3 yıl içinde toplamda 5 bin 689 kadın ŞÖNİM’lere başvurmuş. Türkiye genelini düşündüğümüzde, yüzbinlerce kadının şiddete maruz kaldığını ve devlete sığındığını tahmin etmek zor değil. Şeffaflık olmazsa, ‘kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi’nden de ‘etkili’ mücadeleden de bahsedilemez. Birkaç yıl önce kadınların; istediği yerde kahkaha atması, istediği kadar çocuk yapması ya da hiç yapmaması, çocuğunu istediği gibi doğurması ya da hiç doğurmaması, ‘işsizliğin kadınlar iş aradığı için yüksek olması’ gibi gündemler yaratılıyordu. Şimdi bunlar akıllara dahi gelmiyor. Çünkü her gün erkekler tarafından katledilen kadınların haberlerini okuyoruz… Her gün sosyal medyada ‘ölmek istemiyorum’ paylaşımları yapan kadınların, çocukların adalet arayışına tanıklık ediyoruz." Türkiye’de kadınların önce hayatta kalmak için mücadele ettiğini belirten Bakan, bugün kadınların ‘emek’ mücadelesini sermayeye karşı değil, şiddete karşı verdiğini vurguladı. Murat Bakan, İstanbul Sözleşmesi'ni etkin şekilde uygulamanın iktidarın görevi olduğuna dikkat çekerek, "İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya yönelik gündem oluşturmayı, kamuoyu yaratmayı bırakın; bu konuyu tartışmaya bile açamazsınız. Sistemin kinini, adaletsizliğini ve eşitsizliğini delen, dik duran, direnen, dayanışan, ısrarla hem yaşam hem varoluş mücadelesini sürdüren tüm kadınların günü 8 Mart… Parlamentonun seçilmiş bir üyesi olarak, bir avukat olarak ve yurttaş Murat olarak; kadınların hayatın her alanında verdikleri mücadeleyi saygıyla selamlıyorum. Başta İstanbul Sözleşmesi için verdikleri onurlu mücadele olmak üzere her zaman birlikte olduğumuzu, üzerimize düşen her şeyi her zaman yapacağımızı bildiriyorum." dedi.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz