Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesinden “organik gıda” açıklaması

Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesinden “organik gıda” açıklaması TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu organik tarım uygulamalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamada; “Organik tarım, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren, esas itibariyle sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanması yanında, organik ve yeşil gübreleme, ekim nöbeti, toprağın muhafazası, bitkinin direncini arttırma, parazit ve predatörlerden (avcı böceklerden) yararlanmayı tavsiye eden, üretimde miktar artışını değil ürünün kalitesinin yükseltilmesini amaçlayan bir üretim şeklidir” ifadeleri yer aldı. Açıklamada ayrıca şu bilgiler de verildi: “Ülkemizde Organik kelimesi kullanılırken dünyada kullanılan Biyolojik ve Ekolojik kelimeleri aynı manadadır. Ülkemizdeki organik ürünler şunlardır: Tekstil, kuru ve yaş meyve ve sebzeler, doğadan toplama ürünler (kekik defne vb), orman ürünleri (ağaç ve kereste), temizlik ve kozmetik ürünleri.” TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle: Ülkemizde organik tarım faaliyetleri ilk kez, ithalatçı firmaların talepleri doğrultusunda 1980’lerin başında İzmir’de başlanmıştır. Organik olarak üretilip işlenen ilk ürünler olan kuru üzüm ve incir, 1984 yılında ihraç edilmiştir. Avrupa Birliğine uyum çabaları ile 24 Aralık 1994 yılında Organik Tarım Yönetmeliği yürürlüğe girmiş, 3 Aralık 2004’te Organik Tarım Kanunu çıkarılmış, bu yasaya uygun yeni yönetmelik ise 18 Ağustos 2010 tarihinde çıkarılmış 27676 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Mevzuat sürekli olarak güncellenmeye devam etmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Organik faaliyetleri şunlardır; Mevzuat hazırlamak, ● Kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarına yetki vermek, ● Organik tarım faaliyetlerinin mevzuata göre yapılmasını sağlamak, ● Ülke çapında organik tarım stratejisi oluşturmak ve politikalar belirlemek, ● Eğitim ve yayım faaliyetlerini yürütmek, ● Organik tarımın gelişmesi ve yaygınlaşmasını sağlamak için projeler yapmak ve yürütmek, veri toplamak, istatistik oluşturmak, ● Organik tarım faaliyeti yürüten üreticilere destek vermek. Bakanlık organik ürünleri denetleme ve sertifikalanma işini yetkilendirdiği özel kurumlara vermiştir. Bu kurumlarda da bakanlık tarafından denetlenmektedir. Organik tarıma başlamak için önce gereken koşulları öğrenmek, bir proje hazırlamak, yetkili 42 kontrol ve sertifikalama kuruluşundan (KSK) birisine başvurmak gerekir. Müracaat sonrası sözleşme imzalanır ise organiğe geçiş dönemi başlar. Geçiş dönemi tek yıllık bitkilerde sözleşme sonrası ilk ekim tarihinden itibaren 2 yıl, çok yıllık bitkilerde ilk hasat tarihinden sonra 3 yıldır. Geçiş dönemi sonrası bütün tetkiklerden olumlu sonuç alınır ise Organik ürün sertifikası hakkı kazanılır ve ürün resmen organik olur. Etiketleme, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamındaki yönetmelikler doğrultusunda yapılır. Bakanlığın yeşil ve mavi renkli organik logosu (veya siyah beyaz da olabilir) 6 ile 40 mm arası çapında etikette yer almalıdır. Organik denetleme organik ürünün uygulanacağı toprağın analizi ile başlar. Organik fide-fidan-tohum kullanılır. Hasat öncesi yaprak ve ürün analizleri için uzman denetçi tarafından numuneler alınır ve yetkilendirilmiş laboratuvarlarda analizleri yapılır. Hasat sonrası ürünlerin işleneceği ve ambalajlanacağı kurumlarda işletme kontrolleri uzman denetçi tarafından denetlenir ve oraya da işletme sertifikası verilir. İşletmeden çıkan ürün tüketiciye satılacağı son satış noktalarında da son kez denetlenir. Ülkemizde Bakanlık ve yerel yönetimlerin yanısıra ETO ve BUĞDAY Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının denetimindeki 7 ilde, toplam 18 organik pazarda sadece organik ürünler satılmaktadır. Örneğin İzmir de 12 yıldır Cuma günleri Bostanlı da, Salı günleri Balçova da 07:00-12:00 saatleri arası Ekolojik Pazar kurulmaktadır. Organik tarımda kullanılan bütün girdiler de yönetmelikte belirtilen özel ürünlerdir. Organik gübre olan çiftlik gübresi, kompost veya yeşil gübre (fig) kullanılır. Hayvansal ve bitki sağlığı mücadelesinde Parazitoit (asalak) Predatör (avcı) böcekler ve biyoteknik mücadele aparatları kullanılır. Ayrıca bitkisel kökenli ev yapımı ilaçlar ve gerekli olursa Kontrol Sertifikasyon Kuruluşunun bilgisi dahilinde, mevzuatlarda geçerli etken maddeler kullanılabilir. Türkiye 151 ayrı çeşit GTİP nolu ürün ihracatı ile ürün yelpazesi en geniş ülkeler listesindedir. İzmir ihracat konumunda ilk sırada yer alıp Ege İhracatçılar Birliğinde organik ürünlerle ilgili özel birim mevcuttur. Kaliterasyon ve sertifikasyon kuruluşlarının çoğu da İzmir'de yer almaktadır. Organik Tarım dünyada da yaygın şekilde artmaktadır. 2000 yılında 79 ülkede organik üretim var iken 2020 yılında bu sayı 179 olmuştur. Dünyada 2000 yılında organik ekim alanı toplam ekim alanın %0,3 iken 2020 yılında %2'ye yükselmiştir. Avustralya ile açık ara lider iken O'nu Arjantin, ABD, Çin, Hindistan, İspanya gibi ülkeler %3 ile takip etmektedirler. Organik üretim yeni bir oluşum değildir. 20 yüzyılın ortasına kadar kimyasal kirletilemeye maruz bırakılmadan yapılan üretimlerin aynısıdır. Kirletilme sonrası gelen talepler üzerine kirlenmeye maruz bırakılmamış ürünlerin belgelenmeleri amacı ile yönetmeliklere girişilmiştir. Organik ürünlere duyulan güvenin arttırılması ve sağlamlaşması için organik tarım uygulamalarının daha geniş kitlelere doğru kişilerce halk dili kullanılarak izahı ve olası sorulara tatmin edici yanıtların verilmesi gereklidir.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu organik tarım uygulamalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamada; “Organik tarım, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren, esas itibariyle sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanması yanında, organik ve yeşil gübreleme, ekim nöbeti, toprağın muhafazası, bitkinin direncini arttırma, parazit ve predatörlerden (avcı böceklerden) yararlanmayı tavsiye eden, üretimde miktar artışını değil ürünün kalitesinin yükseltilmesini amaçlayan bir üretim şeklidir” ifadeleri yer aldı. Açıklamada ayrıca şu bilgiler de verildi: “Ülkemizde Organik kelimesi kullanılırken dünyada kullanılan Biyolojik ve Ekolojik kelimeleri aynı manadadır. Ülkemizdeki organik ürünler şunlardır: Tekstil, kuru ve yaş meyve ve sebzeler, doğadan toplama ürünler (kekik defne vb), orman ürünleri (ağaç ve kereste), temizlik ve kozmetik ürünleri.” TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle: Ülkemizde organik tarım faaliyetleri ilk kez, ithalatçı firmaların talepleri doğrultusunda 1980’lerin başında İzmir’de başlanmıştır. Organik olarak üretilip işlenen ilk ürünler olan kuru üzüm ve incir, 1984 yılında ihraç edilmiştir. Avrupa Birliğine uyum çabaları ile 24 Aralık 1994 yılında Organik Tarım Yönetmeliği yürürlüğe girmiş, 3 Aralık 2004’te Organik Tarım Kanunu çıkarılmış, bu yasaya uygun yeni yönetmelik ise 18 Ağustos 2010 tarihinde çıkarılmış 27676 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Mevzuat sürekli olarak güncellenmeye devam etmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Organik faaliyetleri şunlardır; Mevzuat hazırlamak, ● Kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarına yetki vermek, ● Organik tarım faaliyetlerinin mevzuata göre yapılmasını sağlamak, ● Ülke çapında organik tarım stratejisi oluşturmak ve politikalar belirlemek, ● Eğitim ve yayım faaliyetlerini yürütmek, ● Organik tarımın gelişmesi ve yaygınlaşmasını sağlamak için projeler yapmak ve yürütmek, veri toplamak, istatistik oluşturmak, ● Organik tarım faaliyeti yürüten üreticilere destek vermek. Bakanlık organik ürünleri denetleme ve sertifikalanma işini yetkilendirdiği özel kurumlara vermiştir. Bu kurumlarda da bakanlık tarafından denetlenmektedir. Organik tarıma başlamak için önce gereken koşulları öğrenmek, bir proje hazırlamak, yetkili 42 kontrol ve sertifikalama kuruluşundan (KSK) birisine başvurmak gerekir. Müracaat sonrası sözleşme imzalanır ise organiğe geçiş dönemi başlar. Geçiş dönemi tek yıllık bitkilerde sözleşme sonrası ilk ekim tarihinden itibaren 2 yıl, çok yıllık bitkilerde ilk hasat tarihinden sonra 3 yıldır. Geçiş dönemi sonrası bütün tetkiklerden olumlu sonuç alınır ise Organik ürün sertifikası hakkı kazanılır ve ürün resmen organik olur. Etiketleme, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamındaki yönetmelikler doğrultusunda yapılır. Bakanlığın yeşil ve mavi renkli organik logosu (veya siyah beyaz da olabilir) 6 ile 40 mm arası çapında etikette yer almalıdır. Organik denetleme organik ürünün uygulanacağı toprağın analizi ile başlar. Organik fide-fidan-tohum kullanılır. Hasat öncesi yaprak ve ürün analizleri için uzman denetçi tarafından numuneler alınır ve yetkilendirilmiş laboratuvarlarda analizleri yapılır. Hasat sonrası ürünlerin işleneceği ve ambalajlanacağı kurumlarda işletme kontrolleri uzman denetçi tarafından denetlenir ve oraya da işletme sertifikası verilir. İşletmeden çıkan ürün tüketiciye satılacağı son satış noktalarında da son kez denetlenir. Ülkemizde Bakanlık ve yerel yönetimlerin yanısıra ETO ve BUĞDAY Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının denetimindeki 7 ilde, toplam 18 organik pazarda sadece organik ürünler satılmaktadır. Örneğin İzmir de 12 yıldır Cuma günleri Bostanlı da, Salı günleri Balçova da 07:00-12:00 saatleri arası Ekolojik Pazar kurulmaktadır. Organik tarımda kullanılan bütün girdiler de yönetmelikte belirtilen özel ürünlerdir. Organik gübre olan çiftlik gübresi, kompost veya yeşil gübre (fig) kullanılır. Hayvansal ve bitki sağlığı mücadelesinde Parazitoit (asalak) Predatör (avcı) böcekler ve biyoteknik mücadele aparatları kullanılır. Ayrıca bitkisel kökenli ev yapımı ilaçlar ve gerekli olursa Kontrol Sertifikasyon Kuruluşunun bilgisi dahilinde, mevzuatlarda geçerli etken maddeler kullanılabilir. Türkiye 151 ayrı çeşit GTİP nolu ürün ihracatı ile ürün yelpazesi en geniş ülkeler listesindedir. İzmir ihracat konumunda ilk sırada yer alıp Ege İhracatçılar Birliğinde organik ürünlerle ilgili özel birim mevcuttur. Kaliterasyon ve sertifikasyon kuruluşlarının çoğu da İzmir'de yer almaktadır. Organik Tarım dünyada da yaygın şekilde artmaktadır. 2000 yılında 79 ülkede organik üretim var iken 2020 yılında bu sayı 179 olmuştur. Dünyada 2000 yılında organik ekim alanı toplam ekim alanın %0,3 iken 2020 yılında %2'ye yükselmiştir. Avustralya %22 ile açık ara lider iken O'nu Arjantin, ABD, Çin, Hindistan, İspanya gibi ülkeler %3 ile takip etmektedirler. Organik üretim yeni bir oluşum değildir. 20 yüzyılın ortasına kadar kimyasal kirletilemeye maruz bırakılmadan yapılan üretimlerin aynısıdır. Kirletilme sonrası gelen talepler üzerine kirlenmeye maruz bırakılmamış ürünlerin belgelenmeleri amacı ile yönetmeliklere girişilmiştir. Organik ürünlere duyulan güvenin arttırılması ve sağlamlaşması için organik tarım uygulamalarının daha geniş kitlelere doğru kişilerce halk dili kullanılarak izahı ve olası sorulara tatmin edici yanıtların verilmesi gereklidir.  

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz