Cahit Berkay: Türkan Şoray olmasaydı 'Al Yazmalım' olmazdı

EGELİ GAZETE-RÖPORTAJ: KEREM YEĞİNBOY 1968 yılında kurulan Türkiye’nin en köklü Rock gruplarından Moğolların gitaristi Cahit Berkay, Çeşme Balkan Festivali'nde düzenlenen bir söyleşi nedeniyle Ayıos Haralambos Kilisesi'ne geldi. Söyleşi öncesi kendisiyle kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Gençlik yıllarından, ilham kaynaklarından, zamanın zorluklarından, özgünlük ve içtenlikten bahsettik. Moğollar, atmosferik müzik yapan bir grup. İlk çıktığınız zaman ne gibi zorluklar yaşadınız, böyle bir ülkede bu piyasada yer edinebilmek için 70’li yıllarda nelere tanık oldunuz? Moğollar 50 yıllık bir grup. Biz Moğolları ilk kurduğumuzda 5 idealist gençtik. Amacımız yurtdışına gidip orada meşhur olup çok para kazanmaktı. Yurtdışına gidip bir şeyler yapacaksak müziğimizin özgün, kendimize ait bir müzik olması gerektiğini düşündük. Batı taklidi bir müzik yaparsak plak şirketlerinin önünde çok beklerdik. Yurt dışında ilk durağınız neresi oldu? 1970 yılında Fransa’ya gittik. Fransa’da Guild International du Disque isimli plak şirketine demo gönderdik ve bize kontrat teklif ettiler. Batı müziği ensturmanlarını harmanladığımız ilk şarkımız ‘’Dances et Rythme de la Turquie" 1971 yılında ‘’Academie Charles Cros’’ büyük plak ödülünü kazandı. Bu ödülü bizden bir yıl önce Jim Hendrix kazanmıştı, bir yıl sonra da Pink Floyd kazandı. Farklı bir müzik anlayışınız var, sırrı nedir? Özgün olmak birinci sıradadır, kimseye benzemeyin. Biz ABD’ye, İngiltere’ye müzik yapmak yerine bu kültüre müzik yapmayı tercih ettik. Bunun için de bu kültürü iyi tanımamız gerekti. Gençlerin kendi kültürüne, her türlü müziği dinleyerek hakim olması gerek. Bunlar bizim DNA’mızda var. 'Selvi Boylum Al Yazmalım'a nasıl esinlendiniz?  Biz her Pazar Ankara Radyosunda çocukken türkü dinlerdik. Ben o türküleri dinlemeseydim Selvi Boylum gibi bir besteyi yapamazdım. Biz grubu kurduktan üç ay sonra konserlerde, sahnelerdeydik. O zaman şimdiki kadar imkanımız yoktu. Ben gitarımın teli arkadan kopsun diye dua ederdim ki konserde bağlayıp devam edeyim. Yokluklar içinde yurtdışında kaçakçılık bile yaptık. Yurtdışından Vox amfi, pahalı davul bile getirdik zamanında. Genç müzisyenlere neler önerirsiniz?  Günümüzde gençler malzemeye kolay erişiyor, internetten öğreniyor, enstrümana hakim fakat özgünlük yok. Kültürlerine hakim değiller. Bunun için okumak gerek. Dünya klasiklerinden önce kendi kültürüne hakim olmak gerek. Nazım Hikmet, Yaşar Kemal okumak gerek. Sonra klasiklere geçilir. Okumak insan beynin özgün çalışmasını sağlar. Şarkı sözlerinin estetik ve edebi değere sahip olmasını sağlar. Okumazsak kafiye üzerine kalitesiz şarkı sözleri yazarız. Ülkemizde ne yazık ki şarkı sözlerinin çok değeri yok. Şiirsel estetik değerin önde olması lazım. Şarkı sözü yazarlığında siz nereden ilham alıyorsunuz? İlk önce rahmetli Fecri Ebcioğlu birkaç bestemizi yazdı, sonra benim bestelerim oldu. Biz gençken ayaklarımız yere pek basmıyordu. 1976'da Moğollar dağıldı ve 1993’de tekrar bir araya geldik. Toplumu ilgilendiren, toplumu mutsuz kılan temalar ve Türk folklorunda bize en çok ilham veren konular olmuştu.  Aşk şarkısı yazmak için bir şeyler hissetmen lazım. Aşıkmış gibi şarkı, beste yapmak benlik bir iş değil. Al Yazmalım şarkısını kime yazdınız? Selvi Boylum Al Yazmalım filminde müthiş bir aşk hikayesi var. Onu hissettim. Türkan Şoray ile aşk yaşadınız mı? Yaşadık tabii. Göz göze. Türkan etkiliyor seni. Etkilendim. O etkinin oluşturduğu bir ritim anlayışı oluştu, notaların dizilişi o duygu ile çıktı. Durduk yerde Selvi Boylum çıkmazdı. Bu kadar zorlu yolları tekrar günümüzde başlasanız dener miydiniz? Enstrümanist olmak, şarkı söylemek önemlidir. Dürüst olmak, samimi olmak önemlidir. Samimiyet ve içtenlik çok önemlidir. İçimde gelmiyor olsa yapmazdım. Sivas katliamı yaşandı, Issızlığın Ortasında diye bir şarkı yaptım. Hala orada gençler ile konuşuyoruz. Bu iletişimi o samimiyet sağlıyor. İçtenlik.