Büyükşehir’de gergin meclis

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) eylül ayı olağan üçüncü meclis oturumu, İBB Başkanvekili Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Mustafa Özuslu’nun yönetiminde gerçekleşiyor. Gergin başlayan toplantı gergin devam etti. Aliağa Çevre Kirliliği Sonuç Raporu ile ilgili önerge hakkında yaşanan tartışmalar sonucunda toplantıya 1 saat ara verildi. Meclis oturumu gergin başladı. Olağan İzBB meclis toplantılarında gündem maddeleri ve komisyon raporları numaraları üzerinden okunup görüşülürken AKP Grubu, bu toplantıda tüm gündem maddelerinin ve komisyon raporlarının bütün detaylarıyla okunmasını talep etti. AKP’nin bu tutumu, bir önceki toplantıda yaşanan ‘söz verme’ gerginliğine atıf olarak yorumlandı. Gündem maddeleri görüşülmeden önce AKP, MHP, CHP ve İYİ Parti grup başkanvekillerinin konuyla ilgili toplantı yapması için meclise kısa bir ara verildi. CHP’li meclis üyelerinden bazıları AKP Grubu’nun bu yaklaşımını ‘Meclis’e ayar vermeye çalışmak’ olarak tanımladı. Grup başkanvekillerinin yaptığı toplantının ardından uzlaşıya varıldı, gündem maddeleri numaraları üzerinden okunup görüşüldü. ALİAĞA’DAKİ KİRLİLİK SÜRDÜRÜLEMEZ BOYUTTA Toplantıda, Aliağa Çevre Kirliliği Sonuç Raporu ile ilgili önerge tartışmalara neden oldu. Önergeye göre, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan rapor, İzBB’nin ilgili daire başkanlıklarına sunuldu ve incelendi. Meclis ihtisas komisyonlarında da incelenen rapor sonucunda Aliağa’daki kirlilik sorununun sürdürülemez boyuta ulaştığını belirtildi. Bu rapor çerçevesinde alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmalar önergede yer aldı. Söz konusu önerge AKP ve CHP arasında tartışma yarattı. Öte yandan Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanvekili CHP’li Meclis Üyesi Saadet Çağlın, söz konusu raporun özeti niteliğinde bir konuşma yaptı, Aliağa’daki çevre kirliliğinin nedenlerini, boyutunu ve etkilerini aktardı. Çağlın, gerekli tedbirlerin alınması yönünde çağrı yaptı. Aliağa Raporu’nun Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından dikkate alınması ve gereğinin yapılması yönünde önerilerden oluşan önerge hakkında söz alan CHP’li Çağlın, “Henüz Yeşil ve mavinin iç içe olduğu Aliağa’mız için, birbirini destekleyen, doğrulayan bu raporları dikkate alarak kentimizi, kentlimizi, doğamızı yaşam kaynaklarımızı korumaya dönük önlemleri almak zorundayız. Ekonominin çarkları dönmeli, bu tesisler yaşamalı ama başka yaşamları tehdit etmemeli. Yaşamın sürdürülebilirliğini sağlayan, doğal dengenin bozulmadığı, insanların yaşam alanlarını terk etmeyeceği şartları sağlamalıyız. Bu bölgede kesinlikle izleyerek, ölçerek değerlendirerek adım atmalıyız. Kapasite artışlarında yeni sanayi kuruluşlarında tehlikeli atıkların en aza indirileceği, kümülatif çevresel etkileri değerlendirerek belki yeni kriterler getirerek, kullanacakları su dan, kullanacakları enerji tipinden, fosil yakıtlardan enerji üretiminin terkedildiği, yenilebilir enerji kaynaklarına geçişin sağlanacağı sera gazı emisyonlarını düşüren karar ve kontrol mekanizmalarını oluşturmalıyız” diye konuştu. AKP Grup Başkanvekili Özgür Hızal, meclisin bu konuda karar alma yetkisinin olmadığını belirterek Bakanlığın zaten gerekenleri yaptığını, İzBB’nin Körfez ile ilgili kirliliği çözmesi gerektiğini ifade etti ve önergenin görüşülmesine karşı olduğunu dile getirdi. AKP’li Hızal’ın eleştirilerinin ardından konuşan Başkanvekili Mustafa Özuslu da söz konusu önergenin daha önce meclis tarafından oy birliğiyle komisyonlara gönderildiğine dikkat çekerek AKP Grubu’nun çelişkili olduğunu söyledi. CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “İzBB, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Aliağa Belediyesi, Aliağa’daki meslek odaları ve STK’lar, İzmir olarak hep birlikte iş birliği içerisinde çalışmamız gerekiyor. İzBB’deki çevre ve hukuk komisyonundaki arkadaşlarımızı vazife edinmişler, üniversiteler ile beraber çok değerli bir çalışma yaparak bilimsel bir rapor ortaya çıkardılar. Bunda gocunacak ne var? ‘İzBB’nin yetkisinde değildir’ demek büyük bir haksızlık olur. Belediye görevleri bellidir. Çevre ilgili yetkilerin büyük bölümü Çevre Bakanlığı’nda ancak yasada çevre konusunda yerel yönetimlerle iş birliği yapılması noktasında hüküm var. Biz bu iş birliği ortamının çoğalmasını istiyoruz. Bunda ne beis var? CHP’li belediyeler olarak katılımcı demokrasiyi önemsiyoruz ve burada aldığımız kararı da birlikte çalışmayı öngören, yerel yönetimlere daha fazla inisiyatif sağlamasını öngören bu önergeyi kabul ediyoruz” ifadelerini kullandı. Aliağa Belediyesi meclis üyesi de olan MHP’li Hakan Şimşek de konuyla ilgili söz alarak eleştirilerini sıraladı. AKP ve MHP meclis üyeleri söz konusu önergenin tavsiye niteliğinde değerlendirilmesini talep etti. Konuyla ilgili söz alan Aliağa Belediyesi meclis üyesi de olan İYİ Partili Sedat Sarı, “Aliağa’da her geçen gün kirliliğin hangi boyutlara geldiğini bir Aliağalı olarak, orada yaşayan bir arkadaşınız olarak yakından görüyorum. Aliağa’nın kirliliği ile ilgili daha önce seçim döneminde milletvekillerine söz ettim, aldığım cevap ‘Seçimden sonra ilgileneceğiz’ oldu. Aliağa ile ilgili süreç hep böyle devam etti. Biz, 2019 yılında seçilen meclis üyeleri olarak Aliağa ile ilgili kaygımızı dile getirdik, kirlilik artıyor, canlı yaşamı tehlikeye gidiyor. El birliği yapalım, İzBB nezdinde bir çalışma yürütelim istedik, kaygılarımızın aslı varsa ortaya koyalım istedik. Sayın Soyer bizi destekledi. Yapılan çalışma sonucu, kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Bu raporda ortaya konulan değerlerde kirlilikte kritik eşiğin aşıldığı ortaya çıktı. Bu Aliağa meclis üyeleri olarak bizim kaygılarımızla yapılan bir çalışmaydı, bilimsel anlamda da desteklendi. ‘Sanki Aliağa’nın her yerinde balıklar ölüyor, sanki Aliağa’nın hiçbir yerinde denize girilmiyor, sanki Aliağa’daki tüm sular kirli akıyor’ denildi. Bizim yaşadığımız kaygıyı kaygı olarak görmeniz için bütün balıkların ölmesi, tüm suların kirlenmesi mi gerekiyor? Bunun dil sürçmesi olmasını diliyorum. Aliağa’da kirlilik yaşanıyorken bilimle de bunun varlığını ispatlanmışken bunu İzmir halkına anlatmak emperyalist güçlerin sözcüsü olmak mı oluyor? Aliağa’daki kirliliği konuşacağımıza neden bu çalışmadan rahatsız oluyorlar?” açıklamalarında bulundu. ‘MECLİSİMİZİN GÖREVİDİR’ DEVA Partili meclis üyesi Nezih Özuyar da şunları söyledi: “Komisyondaki çalışmalara katıldım. Çalışmalar esnasında bu kirliliğin daha da büyümesini içeren birtakım konular görüşüldü. Bizler İzBB olarak bu faydalı çalışma hakkında kamuoyunu bilgilendirmek adına da konuşuyoruz. Bunu daha da çok konuşmalıyız. İkincisi, bu bilgilendirme bakanlığın tavsiye kararımızla ilgili ne yapacağını takip etmek de meclisimizin görevidir. Ayrıca boyutu daha da genişletilerek bu konudaki insan sağlığının etkileri araştırıldı, anne sütlerinde ve bebeklerin dışkılarında ağır metaller bulundu. Bu çalışmanın burada kalmamasını teklif ediyorum.” ‘AMAÇ SİYASİ ŞOV DEĞİL’ Önergeyle ilgili meclisten karar çıkması ile önergenin tavsiye niteliğinde kalması hakkında AKP ve CHP Grubu uzun süreli tartışma yaşadı. Son olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Burada bir çağrı yapılıyor; Aliağa’mız için İzmir’imiz için beraber çalışalım diyoruz. Belediye meclislerinin görev ve yetkileri tartışması yapılıyor zaman zaman… Bazen belediyenin görev tanımı içinde olmamasına rağmen belediye meclisleri inisiyatif alır. Bu meclisteki hiçbir arkadaşımızın özellikle Millet İttifakı’ndaki arkadaşlarımızın amacı siyasi kazanım ya da şov değildir, İzmir ve dünyanın temel sorunu olan çevre kirliliğine dikkat geçmektir. Bizim çevre birimlerimiz görevlerini yerine getiriyor ve gerçekten büyük çaba sarf ediyorlar. Aliağa da tüm ilçelerimiz gibi bizim için çok değerlidir. Bu sorunlar hepimizin sorunlarıdır” diye konuştu.