Yeniden Korona günlerinde gıda güvenliği

Kovid-19’dan ölen ve hastalık teşhisi konanların sayısına bakıldığında yeniden geçen Nisan ayına dönmüş durumdayız. Bütün dünya ikinci dalganın şokunu yaşıyor. Aşı ile ilgili çalışmalar umut verici olsa da pandeminin gelecek yılın sonbaharına kadar süreceği dillendiriliyor. Çeşitli aşılar geliştirildi ve şu anda insanlar üzerinde deneniyor. Bunların yüz milyonlarca doz üretilmesi, soğuk zincirde saklanması, iletilmesi ve aşılama programlarına alınması uzun bir süreci gerektiriyor. Kendi önlemi kendin al Bu nedenle bireylerin üzerine düşen görevleri bulunuyor ya da herkesin kendi önlemini alması gerekiyor. Bunların başında maske-mesafe-hijyen gelirken, kalabalık ortamlara girmmek-evde daha çok vakit geçirmek bulaşıyı önleme, sağlıklı beslenerek bağışıklık sistemini güçlü kılma da hastalığı daha hafif geçirme açısından son derece önemli. Bağışıklık sistemimizi tehdit edenler de hileli gıdalar. Temizlik ve sağlık ürünlerine bütçelerinden daha fazla pay ayırmaları, işten ayrılmalar, artan fiyatlar nedeniyle tüketicilerin gıda harcamaları maalesef gittikçe azalıyor. Ucuz gıdalara yönelme Bu durumdaki tüketiciler ambalajsız, markasız, açıkta satılan gıdalara yöneltebiliyorlar. Bunların tamamına yakını da hileli gıdalar ve bireylerin bağışıklık sisteminin en büyük düşmanları. Tarladan-bahçeden-ahırdan gelen ürünlere koronavirüs bulaşma ihtimali düşük olmasına rağmen, gayri hijyenik koşullardaki üretim ve işleme sırasında ve açıkta satılırken pekala kolayca bulaşabilir. Beslenmede bireyler ne yapmalılar? Bağışıklık sistemini hareketsizlik, sigara kullanımı gibi faktörlerin yanı sıra yukarıda da anlattığımız gibi kötü gıdalar etkiliyorlar. O nedenle her zaman ama özellikle şimdi bireylerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Bu da bireylerin birinci görevleri. Bireylere düşen diğer bir görev de aldıkları gıda paketlerinin etiket bilgilerini okumaları. Son kullanma tarihi geçmiş, bozulmuş, ambalajı yırtılmış olan paketleri ucuz bile olsalar almamaları gerekiyor. Dikkat ederseniz özellikle ambalajlı gıdalardan söz ettim. Açıkta satılan-etiket bilgileri olmayan-ambalajsız ürünler güçlü bağışıklık sistemine gereksinim duyduğumuz bu zamanda daha bir tehlikeli. Gıda güvenliğinin yanı sıra gıda tedariki de önemli… Tüketicilere güvenli gıdalar tükettirmenin yanı sıra ülkeler için gıda tedariki de son derece önemli. Örneğin Türkiye’de son yıllarda artan maliyetler ve gençlerin tarım yapmak istememesi bazı gıdaların tedarikini zora soktu. Bu yüzden Türkiye yaklaşık on ana üründe kendine yeterken ve ihracat yaparken, diğer ürünlerde ithalatçı konumunda. Yapılan ithalatların bir kısmı da hammadde olarak geliyor ve işlenip ihraç ediliyor. Bir ülkenin tüm gıda ürünlerini yurt içi kaynaklardan elde edilmesi olarak tarif edilen “gıda egemenliğini” koruyabilmesi için o ülkenin üretmesi ve bunları pazara çıkarması yani tüketiciye ulaştırması gerekiyor. Burada tedarik zincirinin iyi korunması, herhangi bir kopukluk olmaması gerekiyor. Bu manada üretim miktarlarının tüketimi karşılama oranı önemli. Üretim ve stok en azından tüketimi karşılamalı. Kaldı ki ikinci dalga nedeniyle bugünlerde, yaz aylarında olduğu, gibi birçok ülke birçok tarım ürününün ihracatını ya durduracak ya da kısıtlayacak. Yani paranız olsa da muhtemelen ihtiyacınız olan tarım ürünlerini satın alamayacaksınız. Bu da işin egemenlik kısmı…   Prof. Dr. Harun Raşit Uysal Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi