Vapurları vaktinde kaldırmak

Rahmetli Yekta (Yekta Tandoğaç) dayım Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı idi. Tüm sağlık kurumlarının ilaç alımları ve yeşil kart uygulamasından sorumluydu. Yıldırım Aktuna’nın neredeyse imkansız yeşil kart projesi yüzünden 1990’da beyin kanamasından vefat etti. Çok iyi bir bürokrattı, üzerine aldığı görevi yerine getirmek için uğraştı, sigaraya yeniden başladı ve bünye iflas etti. Babam da (Gazeteci Yazar Teoman Erel) onun ardından çok güzel bir yazı yazmıştı. “Vapurları vaktinde kaldıranlar” diye. İstanbul şehir hatları o zaman da çok kötü durumdaydı. Para yok, eleman yok, vapurlar eski vs. Fakat o vapurlar her sabah 8 dedi mi o fedakar kaptanlar ve denizciler sayesinde zamanında yola koyuluyordu. Burada işte o insanların fedakarlığı özverisi devreye giriyordu. Bu konuya nereden geldim diye merak ederseniz. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum geçenlerde   "Şu an maalesef İzmir, beceriksizlik, liyakatsizlik ve bu noktada algı oluşturarak işgal altındadır. İzmir yönetimi işgal altındadır. Onlar 'Osmanlı'yı işgal etti' diye anlatıyor gerçi ama..." gibi bir şeyler söyledi. Kısaca İzmir’in işgal altında olduğunu ileri sürdü. Tabii bu muhteşem 9 Eylül kutlamaları sonrası İzmir yeniden “Keşke Yunan kazansaydı” lobisince hedef oldu. Bu açıklamalar da biraz onun uzantısı gibiydi. İzmir işgal altında ifadesi tabii, başka işgalleri de çağrıştırıyor. Mesela Türkiye’yi işgal eden toplamda 13 milyonluk yabancı kaçak ve göçekler. Ya da ekonomik olarak hayat pahalılığı işgali. İzmir’de ESHOT her gün otobüslerin yakıtından 4 milyon lira zarar ediyor. 15 lira olması gereken otobüs bileti hala 6 buçuk lira. ESHOT’un destekçisi İZULAŞ da her gün 350 bin lira zararda, aynı sebepten. Metro desen öyle. İki yıl öncesine kadar kar eden İzmir metrosu artık fahiş elektrik ücretleri yüzünden zararda. İZDENİZ desen yine mazot kurbanı. Bisikletli kent ulaşımı da çok seviliyor, çok tutuldu. BİSİM’in internet sayfasının 1 milyon takipçisi var. Ve kiralama ücreti hala saati 5 lira. 300’e yakın bisiklet ise kayıp veya çalıntı durumda. Faillerin yüzde 90’ı Suriyeli veya Afgan. İşgalden söz ediyorduk değil mi? İşte tüm bu ahval ve şerait içinde dahi muhalif belediyeler, en başta da İzmir, hala canla başla o otobüsleri, o vapurları, o metroyu vaktinde kaldırmayı başarıyor. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediğini yapıyorlar: Şikayet etmeyeceksiniz, halk sizden hizmet bekliyor. Bekliyor tabii. Ama birilerinin de bunları halka anlatması gerekiyor. Benim yaptığım gibi.