Çarşamba, Mart 22, 2023
Egeli Gazete
  • Ana Sayfa
  • Güncel
  • Türkiye
  • Politika
  • Asayiş
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Dünya
  • Spor
  • Magazin
  • Röportajlar
  • Yazarlar
  • Künye
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Güncel
  • Türkiye
  • Politika
  • Asayiş
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Dünya
  • Spor
  • Magazin
  • Röportajlar
  • Yazarlar
  • Künye
No Result
View All Result
Egeli Gazete
No Result
View All Result

Kanallar ve bisikletler ülkesi

Kanallar ve bisikletler ülkesi
Facebook'ta paylaşTwitter'da paylaşEmail gönderWhatsapp'ta paylaş

Pandemiden dolayı iki yıl geciktirdiğimiz birkaç günlük Kuzey Avrupa turu için hafta başında dümenimizi Brüksel’e kırdık. Rota tam tamına Brüksel-Amsterdam-Rotterdam-Brugge-Brüksel.

Sabah Sabiha Gökçen’den yola çıkıp 3,5 saatlik bir uçuşla Brüksel Charleroi Havaalanı’na iniyoruz. Bu geziyle ilgili deneyimlerimi kişisel blogumda paylaşmayı düşündüm; ancak interneti şöyle bir taradığımda yeterince beyaz ekmek olduğunu fark edip vazgeçtim.

Gezi nasıl geçti, hangi yollardan gittim, nasıl bir deneyimdi, bunları bir yana bırakıp gözlemlerimi paylaşmak istiyorum sadece.

Öncelikle Charleroi küçük bir hava alanı, temiz değil, ağır bir kir kokusu karşıladı bizi. Brüksel şehir merkezine biraz uzak; ama pratik bir yolu var: 20 dakikada bir kalkan otobüs, hemen hava alanı çıkışında.

Brüksel’deyiz şimdi; bir tren istasyonundan diğerine hafif yağmur altında kısa bir yürüyüş. İlk gözlem: Demir ağlar… Atamızın da ülkemiz için planladığı, sağlığında başlatıp, baştanbaşa tüm yurdu örmek istediği demiryolu ulaşımı. Kara yolu yok gibi, otobüs terminali de yok zaten, şehir içi otobüs duraklarına eklemlenmiş bir durak sadece şehirlerarası otobüslerin peronu.

Brüksel’den Amsterdam’a geçiyoruz. Vakit akşam oldu. Otelimize gitmek için metrodan yararlanıyoruz. Otelimiz de istasyona yakın, ne güzel; teşekkürler bu gezinin planlamasında bana yardımcı olan minik devim, küçük kızım Özge. Dışarısı buz. Bir şeyler atıştırıp dinlenmeye geçiyoruz, sabah erkenden Amsterdam’ı adımlayacağız.

VENEDİK’İ ARATMAYAN KANALLAR

Sabah kalkıyoruz. O da ne? Gece kar yağmış. Of off… Soğuk bir gün bekliyor bizi. Şehri dolaşmaya başlıyoruz. Venedik’i aratmayan kanallar her yerde… İrili ufaklı kanallar, köprüler. Öğreniyoruz ki çok önceden bu kanallar ticari amaçla, deniz yolu ulaşımı hedeflenerek yapılmış, yani doğal değil, yapay çoğu. Üç tarafı denizlerle çevrilmiş yurdumdaki deniz yolu ulaşımı eksikliğini fark ediveriyoruz hemen.

Amsterdam’da Kanallar, Begijnhof, Dam Meydanı, içinde Van Gogh müzesinin de bulunduğu müze bölgesi vb. ziyaretlerimizi yapıyoruz; dönüş yolumuzun üzerindeki harika park da bonusu oluyor. Parkın içine doğal kanallarla sarmaş dolaş hobi evleri, bahçeler… Şimdi koşturmaca ikinci durağımız için; yetişiyoruz kan ter içinde.

İki saatte Rotterdam’dayız. Görkemli bir gar karşımızda. Demiryolu ve kanallar gözlemimize burada bisikleti de katıyoruz. Elbet önceki şehirlerde de vardı bisiklet; ama burada çok fazla. Gözümüzün içine içine sokuyorlar bisikletleri sanki. Bisiklet kullanan çocuklar, kadınlar, erkekler, yaşlılar, bisiklet yolları, parkları (hatta çift katlı bisiklet parkları); yaya olarak çok dikkat ediyoruz bizlere ayrılmış yolları takip ederken. Araç yolları, bisiklet yolları, yaya yolları, bizdeki gibi göstermelik değil, fiili kullanılıyor; yani herkes kendi yoluna. Ee adamların başbakanı bile işine bisikletle gidiyormuş burada. Bizim doğulu kültürümüz ne der buna? Tü senin itibarına!

Rotterdam’da, Merkez İstasyonu (gar), Dijkzigt, Museumpark, Euromast Kulesi, Erasmus Köprüsü (öğrenci değişim programının isim babası Erasmus buralı; kişilik olarak kendime yakın bulmuşumdur), Küp Evler, Pazar Alanı, dirençli ayaklarımız, meraklı gözlerimizin yardımıyla öğrenmeye açık belleğimizin süzgecinden geçti. Dileriz kalıcı belleğe de aktarılır.

Akşam otelimizdeyiz. Çok yorulduk çok… Çok soğuk çok… Güzel bir uyku, tek ihtiyacımız bu. Yarın aktif dinlenme… Sabah yine kar, otelde biraz daha oyalanıyoruz ve ardından şirin bir parkı geçerek bir sonraki durağımız için yola koyuluyoruz.

SOĞUK, YAĞMUR, DOLU, KAR

Akşam vakti Brugge’teyiz. Bir sonraki günü geziye ayırmak üzere aktif dinlenmeye devam.

Sabah erkenden kalkıp valizlerimizi otelin emanetine bırakarak turlamaya başlıyoruz bu sevimli şehri. Otelden aldığımız şehir haritası işimizi kolaylaştırıyor. Ama soğuk, rüzgar, yağmur, dolu, kar… Yaşamadığımız doğa olayı kalmıyor. Yıldırmıyor bu bizi, zevkle turluyoruz güzellikleri: Tipik bir Ortaçağ kasabası. Burada da kanallar ve köprüler… Çan Kulesi başta olmak üzere, Burg Meydanı, Begijnhof, Grote Mark, Out Sint-Jan, Sint-Salvators Katedrali, Bira Müzesi vb. ziyaret ettiğimiz yerler arasında.

Akşam Türkiye’ye dönüş şehrimiz Brüksel’e hareket. Ama o da ne! Otelimize yaya gitmek zorundayız: Metroda grev var. Güzelce dinleniyoruz, biraz üşütmüşüm. Sabah iyi ki grev bitmiş; metroyla aktarma yapacağımız istasyon, buradan geldiğimiz havaalanı ve çabucak geçen bir uçuşla akşamüzeri Türkiye. (uçakta, soğuk algınlığından ve yorgunluktan gözlerimi açamadım)

Bir gözlem de gezinin bütününden: Alış-veriş tamamen dijitalleşmiş, çoğu yer nakit kabul etmiyor (WC’ler hariç). Yani demem o ki yanınıza nakit almadan temassız bir kartla çok rahat gezilebilir.

Aklımızda deprem; yaşanılanlarla, acılarla, hüzünlü bir gezi. Biletlerimizi çok önceden almasak, göndermezdi vicdanımız bizi.

Yeni telefonum mu çok gözüme soktu, bilmem: Yaşlanıyoruz… Bu gezide bir kez daha anladım: Ars longa, vita brevis.

—-

Ne zaman adam oluruz…

Yakışırken giymeyi, öğütürken yemeyi, ayaklar taşırken gezmeyi öğrendiğimiz zaman.

————–

13.03.2023

Namık Budak

[email protected]

Tags: amsterdambisikletlerülkesihollandakanallarülkesi
Önceki Haber

Mansur Yavaş seçim için yeni Twitter hesabı açtı

Sonraki Haber

Soylu açıkladı: Depremde can kaybı 48 bin 448'e yükseldi

Sonraki Haber
Soylu: Depremlerde vefat sayımız 43 bin 556

Soylu açıkladı: Depremde can kaybı 48 bin 448'e yükseldi

Comments 2

  1. Hasan says:
    1 hafta ago

    Tebrikler kalemine sağlık dostum

    Cevapla
  2. Deniz says:
    7 gün ago

    Tebrikler , yine çok etkileyici bir yazı . Yazdıklarınızı çok samimi buluyorum ,okuması rahat ve ilgi çekici. Elinize sağlık

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR

AYŞEM KALYONCU
  • Alfa, Sigma, Beta?
EMİN YEĞİNBOY
  • Oscar ödüllerinin ne kadarı sanatsal?
HALİT KAKINÇ
  • Faşizan Başbakan Meloni sanki güzellik kraliçesi
HASAN EREL
  • Vandana Şiva İzmir’de ne anlattı?
HÜROL DAĞDELEN
  • Haksızlığa karşı mücadele her kadının yüreğinde var
MUSTAFA YILMAZ
  • İzmirli Çanakkale şehidinin okuyamadığı o mektup
NAMIK BUDAK
  • Altıncı kez Efes buluşması
NURHAYAT TALAY
  • Acı sofralar
Prof. Dr. HARUN UYSAL
  • Yeni oyun kurucu; Çin
Facebook Twitter Instagram

İsmet Kaptan Mahallesi, 1385. Sokak, No: 3 Kat: 8 Ofis: 82 Konak/İzmir

İletişim / E-Posta

0532 522 93 25 / [email protected]

TÜM KATEGORİLER

  • Asayiş (2.009)
  • Bilim (17)
  • Dünya (1.787)
  • Eğitim (283)
  • Ekonomi (1.396)
  • Genel (2.031)
  • Güncel (8.978)
  • Kültür Sanat (534)
  • Magazin (234)
  • Polis-Adliye (2)
  • Politika (1.552)
  • Röportajlar (18)
  • Sağlık (1.429)
  • Son Dakika (17)
  • Spor (1.245)
  • Teknoloji (45)
  • Türkiye (4.280)
  • Videolar (1)
  • Yaşam (536)
  • Yaşam (5)
  • Yazarlar (693)
  • Yerel Yönetimler (5.762)

SON HABERLER

Ünlü restorancı kaza kurbanı: Çarptığı cam kapı sonu oldu

Ünlü restorancı kaza kurbanı: Çarptığı cam kapı sonu oldu

21 Mart 2023
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresinde 8 Mart Kadınlar günü’ne ilişkin ücretsiz izin önerisi reddedildi

İkinci Yüzyılın İktisat Kongresinde 8 Mart Kadınlar günü’ne ilişkin ücretsiz izin önerisi reddedildi

21 Mart 2023

© 2021 Egeli Gazete - Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Güncel
  • Türkiye
  • Politika
  • Asayiş
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Dünya
  • Spor
  • Magazin
  • Röportajlar
  • Yazarlar
  • Künye

© 2021 Egeli Gazete - Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur.