İzmir'in Adalet Savaşı

Kumpas   İstanbul’da yapımı 2005 yılında başlayan Kadıköy ile Kartal arasındaki metro çalışmaları 2014’te tamamlandı. Hat 21.7 kilometre.  Toplam 16 istasyonu var. Maliyeti ise 1.6 milyar dolar. Yani yaklaşık 3 milyar lira (eski parayla 3 katrilyon) lira. Bölün 22’ye, her bir kilometresi yaklaşık 140 milyon lira ediyor.   *** İzmir’de de aynı tarihlerde 2005 yılında Bornova ile Üçyol arasındaki 11.8 kilometrelik metroyu Üçkuyular’a uzatacak hattın inşaatı başladı. Yaklaşık 5.5 kilometrelik hatta 5 adet istasyon(Fahrettin Altay, Güzelyalı, Poligon, Göztepe, Hatay ve Bahçelievler) eklendi. Çalışma 2014 yılında tamamlanarak hizmete açıldı. İşte bu hattın tamamının maliyeti yaklaşık 200 milyon lira oldu. Yani bir kilometresinin maliyeti yaklaşık 40 milyon liraydı. İstanbul’daki metroya göre İzmir’deki metronun her kilometresi 100 milyon lira daha ucuza yapıldı. Zemin şartları açısından da İzmir’deki metro daha zor şartlardaydı. Çünkü yapıldığı yer tamamen suyun içindeydi. Denizin ortasında metro yapılsa ancak bu kadar zorluk olurdu. Dolayısıyla teknik olarak en yüksek maliyetin İzmir’de olması gerekiyordu. Buna rağmen İstanbul’un Anadolu yakasındaki metrodan neredeyse beş kat daha ucuza yapıldı.   *** Hal böyleyken 2011 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yolsuzluk operasyonu düzenlendi. İhaleye fesat karıştırmak gibi ciddi iddialarla dava açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin onlarca bürokratı yıllarca tutuklu kaldı. Başkan Aziz Kocaoğlu için 397 yıl istendi. Aylar sonra gerçek ortaya çıktı. İhaleye fesat karıştırma iddialarının yalan olduğu, İzmir’e tarihin en büyük komplolarından birinin kurulduğu kanıtlandı. Ve en acısı da bu komployu kuranlar o tarihlerde aktif görevde olan, devletin polisi, savcısı ve hakimleriydi. 15 Temmuz 2016 Günü yaşanan darbe girişiminden sonra Aziz Kocaoğlu ve belediye bürokratlarını yargılayan mahkemenin savcısı Fetö Terör Örgütü soruşturması kapsamında tutuklandı. Davanın hakimleri de gözaltına alındı. Fetö Terör Örgütü’nün her yeri olduğu gibi hukuk sistemimizi de örümcek ağı gibi sardığı açıkça ortadaydı.   *** Çabuk unutan bir toplumuz. “Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür(İnsan hafızasının unutmak gibi bir sakatlığı vardır)” diye ünlü bir atasözümüz bile var. Ama asla unutmamak, unutturmamak şart. Tüm bu korkunç süreci daha önce deneyimli gazeteci Gönül Soyoğul “Çete” adlı kitabında ayrıntılı şekilde incelemişti. Geçen hafta İzmir’in yetiştirdiği bir başka deneyimli gazeteci Hasan Tahsin’in kaleminden aynı süreci anlatan bir kitap daha çıktı. Kitabın isme “Kumpas.” Okumadıysanız mutlaka edinip Türk Belediye Tarihi’nin en büyük olayı sırasında neler yaşandığını görün. Kitap bir gerçeği belgeleriyle açıkça kanıtlıyor. Türkiye’yi sarsan Fetö Darbesi aslında 2011 yılından itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde başlamış. İzmir’de Fetöcülerin belediyeye yaptığı darbe zamanında iyi irdelense belki de 15 Temmuz’u bile yaşamak zorunda kalmayabilirdik.