İran’da “Aşil” sendromu

İran’ın etnik yapısı, bu ülkenin Aşil’in Topuğu’dur. Nedir Aşil Sendromu? Yunan Mitolojisi’nin önemli karakterlerinden İlyada’ya konu olan, Aşil adıyla bilinen bir yarı-tanrı, annesi tarafından ayağından tutularak Ölüler Ülkesi’nin ırmağı Stiks’e batırılır. Stiks nehrine girenler bir bakıma yenilmez olurlar. Vücutları zırha dönüşür ve hiçbir şey o kişiye zarar veremez. Ne var ki, Stiks ırmağına girenlerin vücutlarında sadece tek bir nokta savunmasız kalır. Annesi Thetis’in, topuğundan tutması yüzünden büyülü suya değmeyen topuk Aşil’in tek zayıf yeri olmuştur. Yalnızca topuğundan vurularak öldürülebilirdi. Aşil, “Ölümlü Erkeklerin En Güzeli” olarak bilinen Paris’in zehirli okuyla topuğundan vurulur, tek zayıf noktasından aldığı bu yara, onun ölümüne neden olur. İran denilen 84 milyon nüfuslu ülkenin Aşil Topuğu, etnik çeşitliliğidir. 35 MİLYON TÜRK YAŞIYOR İran’da yaşamakta olan 35 milyonu aşkın Türk soylular tarafından kimlik talep edilmesi, Fars milliyetçiliği tarafından vatana ihanet olarak nitelendirilmektedir. Her bir insan doğduğunda belli bir kültürün, dilin ve ırkın üyesi olarak dünyaya gelir. Bu değerler insanların bireysel ve sosyal kimliğini oluşturur. Rousseau’nun değişiyle, insanı insan yapan onun kimliğidir. İran’ın yıllardır ulusal düzeyde etnik grupların, özellikle en büyük nüfusa sahip olan Türkler’in, sahip olduğu kimliği ortadan kaldırma pahasına “ulusal kimlik” oluşturma eğilimi  vahim bir tablo yansıtmaktadır. İran rejiminin dayattığı sistemin kurbanı Türkler’in “etnik direniş ve uyanışı” Fars Milliyetçiliği’ne karşı artık bir meydan okumaya dönüşmüştür. Batı yönelimli milliyetçiliğin entelektüel savunucuları Fars milliyetçiler, Farsça’ya dayanan yeni bir İran kimliği bulmaya çalışmışlardır. Fars milliyetçiliği bugünkü İran rejiminin ele aldığı bir ideoloji haline gelmiştir. Anadilinin insanları birleştiren ve diğer gruplardan ayıran en önemli etken ve ortak değer olduğu inancı, ortak iradenin temelini oluşturmaktadır. TÜRK NÜFUSLU BÖLGELER İran’da, başta İran Azerileri olmak üzere Türkmenler, Kaşkaylar, Horasan Türkleri, Halaçlar, Sungurlar, Ebiverdiler, Kazaklar ve Özbekler gibi Türk dilli halklar İran’ın belirli bölgelerinde yaşamaktadırlar. Bugün İran'da popüler konuşmada Torki sözü; Türkî (Turkic) ve Türk (Turkish) kelimelerinin her ikisine işaret eder. İran’da Azeriler en büyük Türk dilli gruptur ve Farsça’daki İran Türkleri (ترکهای ایران) adı öncelikle İran Azerileri için kullanılmaktadır. Tebriz, İran Türklüğü’nün siyasi ve kültürel merkezidir. Türkolog Gerhard Doerfer, İran’ı Türk dili açısından şöyle değerlendirmişti: “İran, günün birinde eşit haklara sahip olacak dilleri ve kültürleriyle Doğu’nun İsviçresi durumuna gelebilir. İşte o zaman oradaki milletleri bütün yönleriyle iyice araştırmanın vakti gelmiş olacaktır. Böylece, filoloji bilimi ve Türkoloji, bugünden tahmin edilmeyecek bir ölçüde zenginleşecektir.” O günün biri, geldi çattı artık.