İbrahim Kalın’a ‘Deizm Nedir?’ dersi

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Youtube programında Deizm ile ilgili olarak “Aklen de tutarsız, kalben de tutarsız” dedi. Deizm’le ilgili şunları söyledi: “İnsan sevdiği bir kişinin, varlığın söylediklerine, taleplerine, ricalarına, emirlerine bigâne (ilgisiz) kalabilir mi? Gerçek manada seviyorsa o'nun dediğini yapar. Yapmıyorsa sevmiyor demektir. O sevgi gerçek değil demektir. İmanın bu boyutuna sevgi olarak baktığınızda bunu sadece cennet arzusuyla yahut cehennem korkusuyla değil insan sadece o’nu sevdiği için yapma ihtiyacı hisseder.” Hemen Voltaire geldi aklıma cevaben: “İnsanın alması gereken isim, Deist olmalıdır. İnsanın okuması gereken kutsal kitap da, Tanrı’nın yazdığı ve mührünü bastığı ‘Doğa Kitabı’dır. İnsanın sahip olması gereken tek din, Tanrı’ya iman etmek ve iyi bir insan olmaktır.” Sevgili Dostlar… Sayın Kalın pek bilmiyor Deizm’i anlaşılan. Yazalım biz… Olur ya - belki okur, öğrenir. Araştırmalar, tüm dünyada ve Türkiye’de Deizm ile ilgili eğilimin artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Nedir Deizm? “lemi yaratan bir ilk neden olarak Tanrı vardır. Fakat, âlemin işleyiş düzenine karışmamakta, insanla ve toplumsal gelişmelerle ilgilenmemektedir. Bu yüzden, vahiyler ve peygamberlikler şüpheyle karşılanmalıdır. Ahlâk, rasyonel temeller üzerine kurulmalıdır. Deizm, müdahil olmayan bir Tanrı inancı ve anlayışına dayalı bir doğal inanç tasavvurudur.” ‘Deizm nedir, Deizm’in kelime anlamı nedir, Deizm dinsel bir inanış mıdır, Deist kimlere denir ve Deistler Tanrı’ya inanırlar mı’ gibi sorular son dönemlerin en aktüel merak konularındandır. Deizm’de Tanrı’ya inanç vardır. Deistler Allah’ın varlığına, Evren’in bir Yaratıcı tarafından oluşturulduğuna ve ölüme inanırlar. Fakat bu Yaratıcı’dan geldiği iddia edilen kutsal addedilen vahiyleri ve Yaratıcı’nın herhangi bir şekilde doğrudan veya dolaylı müdahalelerini reddederler. Deizm, her şeyin varoluş nedenini Tanrı olarak açıklar. Tanrı’nın mükemmelliyetçiliğini kabul eder, fakat kutsal vahiylerini ve müdahalesini reddeder. Deizm fikrini savunan kişiler Ateizm’i reddederler. Fakat Deizm savunucuları birçokları tarafından Ateist olarak düşünülür. Deistler, insanoğlunun tanrının varlığını vahiy ve mucize ile değil doğayı gözlemleyerek ve nedenlendirerek bulabileceğini söylerler… Deizm’in çeşitli tanımları arasında bana en uygun geleni, “Akıl Temeline Oturtulmuş İnanç”tır. Kant’ın ifadesiyle “Deist, bir Tanrı’ya... Teist ise yaşayan (canlı) bir Tanrı’ya inanır.” Deizm’e göre Yaratıcı, yarattığı eserin evrimleşmesi için gerekli olan yasaları da koymuştur. Mucizeler sergilemek, evrimleşme sürecine müdahale anlamına geleceği için böyle bir tasarrufta bulunmak evrimin mantığına aykırı düşer. Tanrı, kendini en yetkin biçimde doğada yansıtır. Deizm, dinler ile – daha doğru bir deyişle dinlerin dogmaları ile arasına mesafe yerleştirir. İnsan yaşamının ruhsal sorunları yerine, ahlâksal sorunları ile ilgilenmeyi tercih eder. İnsanoğlunun görevi de, Tanrı’nın varlığını kavramak için önce nedenselliği anlamak ve ahlâk normlarına riayet etmektir. Mathews Tindal’ın “Yaratılış Kadar Eski Hıristiyanlık” adlı kitabından bir pasaj aktaralım: “Aslında doğal olan tek bir din var... Bunun adı da ahlâk’tır. Bu din, insanlığın en başından bu yana mevcuttur. Daha sonra, içine bir takım bâtıl itikatlar nüfuz etmiştir...”