Hababam Sınıfı'nın mimli yazarı Rıfat Ilgaz 110 yaşında
"Kıyıcığında doğmuşum Kastamonu'nun
Fener bilirim Karadeniz'i."
Sabahattin Ali'nin öykü kitaplarındandır
"Sırça Köşk".
1947 yılında yayımlanmıştır.
“Büyüklere masallar” şeklinde tabir edilebilecek masallarından oluştuğu yazar tanıtımında.
"Sırça Köşk", Sabahattin Ali'nin; dönemin devlet yönetimine ve düzenine eleştirel bakışıdır.
Kitap, bir dönem "yasaklı" muamelesi de görmüştür!
**
"Sırça Köşk'’te yer alan “Kurtla Kuzu” yu kaleme alış öyküsü ilginçtir Sabahattin Ali’nin. Dizgiye verilen kitabın bir forma kadar eksik olduğu anlaşılmıştır.
Sabahattin Ali haberi alınca telâşla masasına geçer, yan masada oturan öğretmen yazar dostunu farkeder.
Ona döner ve “Anlat, ne biliyorsan anlat” der, ”Emniyet’te geçen bir hikaye yazacağım.”
Dostu anlatmaya başlar; gözaltındayken gece nöbete kalan polislerin kendisiyle nasıl dertleşmek istediklerini, öğretmen olduğunu bildiklerinden çocuklarından söz ettiklerini, ertesi gün aynı adamların, kendisiyle aynı durumda olanları nasıl kılları kıpırdamadan falakaya çektiklerini de!
Sonrasını şöyle aktarır yazar;
“Ben anlattıkça, o ustaca sorularla beni deşiyordu.
Başımdan geçen bir sorgu olayına söz geldi dayandı:
‘Anlat!’ dedi.
‘Bu güzel işte.’
Sonradan öğrendiğime göre onun da başından benimkine benzer çok sorgu olayları geçmişti. Anlatıyordum, çok önemli bir şey öğreneceklerdi benden, kendilerince.
Yan çiziyordum boyuna. Sorguyu yapan yetkili, ‘Yazık’ dedi,
‘Bu adamların içinde ne işin var senin?
Tahsil terbiye görmüş adamsın sen!..’
Cebinden bir paket iyi soydan sigara çıkardı, uzattı bana.
Sıkı bir tiryaki olduğumu sanıyordu. Oyunbozanlık etmemek için uzandım.
Üç dört gündür sigara içmediğimi hesaplıyor, bu dostça cömertliğin beni yumuşatacağını sanıyordu.
Lafı gediğine koyduktan sonra çaktı kibriti.
Ben bir ahbap pişkinliğiyle çaktığı kibrite doğru eğilince birden fırladı yerinden, tutup attı ağzımdaki sigarayı.
Ağız dolusu bir sövgüden sonra:
‘Kim oluyorsun sen? Sigaranı yakacak adam mıyım senin?’
Hikâyenin burasına gelince, Sabahattin Ali, masadan lâstik top gibi atladı:
‘Olmaz!’ dedi,
‘Burda küfür az!
Tokat ister, tokat!’
Yeşil mürekkepli kalemini çıkardı cebinden, bir tomar kâğıt çekti, gitti. Karşıdaki masaya oturdu, yazdı boyuna. Eski harflerle iri iri on sayfaya yakın yazdıktan sonra, saatine baktı: ‘Oluyor.’ dedi,
‘Yarın yazarım gerisini.’
**
Ertesi gün bitmişti “Kurtla Kuzu”.
Kahramanın yediği küfür, tokata dönmüştü hikâyede.
Sabahattin Ali’nin son hikâyesiydi bu!
İşte hikayedeki kahramanın adı da "Rıfat'’tı!
Yani; “hayatı polis takibinde geçen” efsane öğretmen şair yazar
Rıfat Ilgaz!..
Gerçeğe saygı bu kadar olurdu işte...
**
O sosyalist, aydınlanmanın neferi bir öğretmendi.
Hep övünürdü;
"İki iş tuttum ömür boyu köklü.
Çocukları okutmaktı ilk işim,
İkincisi,
Yazdığımı çocuklara okutmak."
82 yıllık çileli yaşamı, hep polis takibinde geçmiştir.
“Fedailer Kuşağı”ndandır.
"Edebiyatın Kaptanı"
Attilâ İlhân,
o kuşağı şöyle anlatır:
'Sanki kuşatılmış bir fedailer mangasıydı bu, umutsuz olduğunu önceden bildiği çetin bir savaş veriyor; teker teker eksiliyor, tuz parça oluyor, yine de özgürlüğün erkekçe şarkısını söylemekten vazgeçmiyordu. Diktanın baskı aygıtı mükemmeldi.
Siyasî polis, işi gücü bırakmış, şairlerin peşine düşmüştü.''
**
"Sınıf",
Rıfat Ilgaz'ın 1944 yılı başlarında yayımlanan şiir kitabıdır.
Rıfat Hoca, Karagümrük Ortaokulu'ndaki öğrencilerini anlatmıştır bu kitabında.
Yokluk, fakirlik yüzünden okula gidemeyen, çalışmak zorunda kalan öğrencilerini…
**
Kitap kırmızı kaplıdır ve Devrim Kitabevi'nce basılmıştır.
Ve sadece 25 gün satışta kaldıktan sonra Sıkıyönetim tarafından toplatılmıştır.
Rıfat Ilgaz evinin önünde bekleyen polisleri görünce tutuklanacağını anlamış ve iki buçuk ay kaçak yaşamıştır.
Yazar bu dönemde yaşadıklarını "Karartma Geceleri" adlı romanında anlatmıştır.
Rıfat Ilgaz yine bu dönemde ciğerlerinden hasta olduğu için doktordan iki aylık rapor almıştır.
Ortamın daha uygun olduğunu düşündüğü bir dönemde teslim olmuş ve Tophane askeri cezaevine gönderilmiştir.,l Hücreye atılmış, mahkemeye elleri zincirlenerek gönderilmiştir.
- maddeden yargılanıp 6 ay ceza almıştır.