“Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.” dendi zamanında; ama öyle görünmüyor, teori çökmüş gibi.
Mayıs ayında ülkemizin önünde ciddi bir sınav var: Genel seçimler. Halinden memnun olanlara güvenip 20 yıllık iktidarı devam ettirmeyi düşünenler ile makarna/kömür yardımı vermektense yok edilmiş yoksulluğu hedefleyenler, yani muhalefet arasında bir yarış var.
Muhalefet tek çatı altında “altılı masa” olarak iktidarı değiştirmek için ciddi adımlar attı, atıyor, atmaya da devam edecek gibi görünüyor. İstişare süreçleri aşılıp son mutabakat metninin yayınlandığı görkemli açılış, sunum etkileyiciydi. Neler yoktu neler? Tasarruf en dikkat çekicisiydi; bana 20 yıl önceki Ak Parti’nin vaatlerini hatırlattı, aldı mı beni bir gülme. Makam araçları, lojmanlar… Erdoğan bizzat bunlardan tasarruf edilecek demişti ya “itibardan tasarruf olamaza” evrilmeden önce.
***
Altılı masa da Cumhurbaşkanlığına tahsisli yalı ve saraylar halkın kullanımına açılacak, Cumhurbaşkanlığı uçakları satılıp, elde edilen parayla yangın uçağı alınacak, dedi. Ne güzel! Ama bizi hafife alıyorlar, biz yöneticilerimizi baş tacı ediveririz, biz oryantalistiz, genlerimizde var. Güce taparız, illa ki padişahım çok yaşa! deriz. Bunu unutmayın derim.
Altılı masanın hanesinde eksi puan olarak şimdilik açıklanmayan cumhurbaşkanı adayı konusu bir tarafa bırakılırsa dolu dolu, gümdür gümbür geliyorlar. Aday konusunda tutucu olunmamalı; kimse küstürülmemeli, halkın tepkisi hesaba katılmalı, anketler dikkate alınmalı diye öneriyoruz naçizane.
İktidar cephesine baktığımızda; devam edileceğine, yeniden iktidara gelinileceğine garanti gözüyle bakılmakta. Burası çok önemli. Ciddi bir özgüven. Nereden kaynaklanır özgüven? Üç sebepten: Bilgiden, siyasi destekten, ekonomik güçten. Bunların hangileri iktidarda var, okuyucunun takdirine bırakıyoruz; ama özgüven de aşikar. O kadar ki muhalefete karşı küfre varan ifadelere, kibirli bakışlara, üstten konuşmalara dayanarak bu değerlendirmeyi yapıyoruz.
Sık sık güncellenen anketleri inceleyenler, başa baş giden bir mücadeleyi fark ediyordur. Muhalefete kazanmayı garantileyecek bir cumhurbaşkanı adayı bulmaları elzem görünüyor. İktidar da zaten basın, medya desteğiyle bu işi göğüsleyecek gibi görünmekte.
Son iki yıldır artan enflasyon, yaşadığımız geçim sıkıntısı, daralan gelir, ülke kaynaklarının vatandaşa eşit dağıtılamamasından oluşan adaletsizlik, mutfağı etkiledi. Tamam; ama 6 kere gidip 7 kere gelen eski cumhurbaşkanımız “boş tencerenin götüremeyeceği iktidar yoktur,” derken yanıldı bence, hala gitmeyecekler sanki.
Seçimler her zamanki gibi, siyah şapkalılar ile beyaz şapkalılar arasında, tıpkı kovboy filmleri. Sizin tercihiniz hangisi?
Ne zaman adam oluruz…
Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonucun, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmak demek olduğunu anladığımız zaman.
——————–
Namık Budak
06.02.2023
