Bu yüzden zehir soluyoruz

Bu yüzden zehir soluyoruz   Alliağa’daki söküm tesislerine Kuito adında bir petrol gemisi geldi. Günlük 100 bin ton varil petrol işleme kapasitesi bulunan bu gemi raporlara göre yüksek miktarda radyoaktif ve tehlikeli madde içeriyordu. Kuito Gemisi’nde olması gerekenin tam 5 katı radyasyon vardı. Ama tüm uyarılara rağmen, o gemi Aliağa’da söküldü. Hem de radyosyon ölçümü bile yapılmadan. Ethan ise hiçbir ülkenin kabul etmediği insan sağlına zararlı sıvılaştırılmış doğalgaz taşıyan bir gemiydi. Söküm için Aliğa’ya getirildi. İzmir Barosu geminin gönderilmesi için dava açtı. Hatta bu davada yürütmeyi durdurma kararı  verildi. Ama bu karar alınana kadar geminin söküm işlemi çoktan tamamlanmıştı. Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği önemli bir açıklama yaptı. Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Bölgesi’nde geçen yıl 125 geminin sökümünün yapıldı ve 610 bin ton hurda geri dönüştürüldü. Geçen yıl dünyanın öbür ucundan Brezilya ve Meksika Körfezi’nden 25’e yakın petrol platformunun sökümü de Aliağa’da yapıldı. Gemi söküm işinde rakiplerimiz Bangladeş, Pakistan ve Hindistan oldu. Bırakın Avrupa ülkelerini artık Brezilya ve Meksika gibi ülkelerin bile istemediği aspest içeren radyasyon kaynağı gemilerin söküldüğü yer İzmir oldu.   *** İzmir’in havasını önemli ölçüde kirleten Aliağa’da bir de termik santral  çalışmaları başlatıldı. Termik Santrale karşı açılan davalar devam ederken inşaat çalışmaları tamamlandı. Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alması gereken Gayrı Sıhhi Müessese izni süreçleri bile tamamlanmadan üretime başladı ve ruhsatsız çalışmaya devam etti. Mahkeme hukuki süreç sonunda verilen ÇED iznini de iptal etti. Ama, yeni bir ÇED süreci başlatıldı. Bir önceki ÇED kararı ile ilgili iptal kararı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uygulanarak yani 23 Mart’ta termik santralin kapanması gerekiyordu. Ama bu tarihten bir gün önce 22 Mart’ta yeni bir ÇED olumlu raporu verilerek termik santrali kapanmasına bir gün kala kurtarıldı.   *** Gaziemir Akçay Caddesi’nde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun(TAEK) raporlarına da geçen radyasyonlu atık skandalı yaşandı. Burada tehlikeli atıkların 100 tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Toprak altında gömülü miktarı kimse bilmiyor. İzmirliler 11 yıldır kent merkezinde tonlarca radyasyonlu atıkla yaşamak zorunda Menemen’in Ulucak Bölgesi’nde. Yılda 57 bin 600 bin ton tehlikeli atık işlenecek tesise ÇED(Çevresel Etki Değerlendirme) gerekli değildir raporu verildi Bornova Işıkkent’teki Dökümcüler Küçük Sanayi Sitesi’nde “Tehlikeli ve tehlikesiz atıkların” işlenmesi için bir firmaya ÇED(Çevresel Etki Değerlendirme) sürecinin başlatılması için onay verildi. Foça’da katı atık yakılarak elektrik elde edilecek bir tesise gerekli izinler verildi. Hem de ÇED(Çevre Etki Değerlendirme) sürecine bile gerek duymadan. Söz konusu tesiste her gün 90 ton atık yakılacak. Atıkların birlikte yakılmasından kaynaklanan ve tehlikeli maddeler içeren 9 ton tehlikeli dip külü oluşacak. Menderes’e bağlı Kısıkköy Bölgesi’nde bir firmanın daha tehlikeli atık işlemesi için gerekli süreç başlatıldı. Yılda tam 10 bin ton tehlikeli atığın işleneceği bir tesis için “ÇED gerekli değildir” kararı verildi. *** Türk Toraks Derneği’nin Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Solunum Derneği’nin de desteklediği “Hava Kirliliği ve Akciğer Sağlığı” sempozyumunda konuşan  Doç. Dr. Haluk Çalışır, “İstanbul Göztepe’de yaşayan  bir  kişi 233, Ankara Kayaş’ta 319 gram ve İzmir Gaziemir’de de 205 gram zehirli toz soluyor. Bu konudaki son rapor ise önceki gün yayınlandı. Dünya genelinde binlerce kenti çeşitli kategorilerde istatistik olarak değerlendiren Numbeo uluslararası derecelendirme merkezi dünyadaki en kirli şehirleri açıkladı. Listede hiç Avrupa ya da Kuzey Amerika kenti yok. Hindistan, Bangladeş, Mısır, Vietnam, Afganistan, Çin ve Filipinler ile birlikte ne yazık ki Türkiye’den de 3 kent var. Ankara 22’inci, İstanbul 23’üncü ve İzmir de dünya kentleri arasında kirlilikte 24’üncü sırada. Yazık, çok yazık…