İzmir’de 625 maden ocağına ÇED istenmeden izin verildi

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
İzmir’de her yıl 40’a yakın taş ve maden ocağına Çevresel Etki Değerlendirme Raporu’na gerek duyulmadan izin veriliyor. CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat İzmir’de Çevre Etki Değerlendirme Raporu istenmeden verilen maden ocakları konusunu TBMM gündemine taşıdı. İzmir’de Uluslararası Ramsar Sözleşmesiyle koruma altına alınan Belevi Gölü’nün yakınında hayata geçirilmesi planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisi için “ÇED gerekli değildir” kararı alınırken Belevi Gölü’nün özel durumunun dikkate alınıp alınmadığını soran Polat, “Projenin hayata geçirilmesinin ardından Belevi Gölü’nde oluşabilecek olumsuz etkiler konusunda herhangi bir önlem alındı mı?” Kalker ocağı ve kırma-eleme tesisinin yerleşim birimleri ve tarım arazilerine etkileri konusunda da bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu. Polat’ın yazılı önergesine verilen cevapta İzmir’de son 16 yılda 625 madencilik projesine ÇED Gerekli Değildir Kararı verildiği belirtildi. Belevi Gölü yakınlarında hayata geçirilecek projenin de çevreye olası etkilerinin yok edilmesi veya en az seviyeye indirilmesi için alınacak tedbirlerin taahhüt altına alındığı vurgulandı. *** Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre İzmir’de; maden arama, işletme amaçlı madencilik faaliyetleri için 1.839(1 milyon 839 bin metrekare) hektar alanda verilmiş ve devam eden izin var. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin raporuna göre; özellikle Kemalpaşa, Karaburun Yarımadası ve Menderes Bölgeleri olmak üzere tüm kentte yoğun şekilde taş ocağı izni veriliyor. Tarım arazileri, orman ve doğal sit alanlarının özelliklerini ortadan kaldıran, yerleşme alanlarına çok yakın mesafelerde, çevresel etkileri oldukça önemli olan faaliyetler ÇED sürecini olumlu olarak tamamlıyor. Son 1 yıl incelendiğinde raporda dikkat çekilen vahim durum açıkça anlaşılıyor. Buca’da izin verilen bölge orman alanında yer alıyor. Yılda 275 bin dinamit patlatılmasına rağmen ormanın zarar görmeyeceği yönünde rapor çıktı. Şakran’da taş ocağı için izin verilen alan şehir merkezine sadece 250 metre uzaklıkta. Sefehisar, Bergama, Kemalpaşa, Menemen, Buca ve Yeni Şakran’da taş ocağı izni için Çevresel Etki Değerlendirmeye(ÇED) gerek yoktur kararları verildi. Aliağa’nın Çaltılıdere Mahallesi, Bozdevlitepe Mevkii civarında 240 hektarlık alanın 28.2 hektarlık bölümünde patlayıcı kullanılarak taş elde edilmesi için gerekli ÇED süreci izni verildi. Bu alanda taş çıkarmak için yılda 400 bin ton patlama yapılacak. Tesis yılda 12 ay, ayda 25 gün, yılda 300 gün çalışacak. *** Torbalı Çamlıca Mahallesi’nde 96,16 hektarlık alanda faaliyet gösterecek taş ocağı için de gerekli izin süreci başlatıldı. Burada yılda 900 bin ton taş üretimi planlanıyor. Bunun 380 bin tonu da kırma ve eleme tesislerinde işlenecek. Bergama’nın Dede Tepe Mevkii’nde 9.85 hektarlık alanda kalker ocağı kurulması için de gerekil ÇED süreci izni başladı. Bu alanda yılda 1 milyon 500 bin ton taş elde edilecek. Bornova’da Kurudere Mahallesi’nde 46,54 hektarlık alanda faaliyet gösteren taş ocağına 107,2 hektarlık artış izni için de gerekli süreç başlatıldı. Turizm alanlarında bile aynı durum söz konusu. Geçen yıl Mayıs Ayı’nda Alaçatı’da 12.1 hektar alanda faaliyet gösteren taş ocağının işletme alanının 15.95 hektara çıkarılmasına olanak sağlandı. Üstelik de yine ÇED’e gerek yoktur kararı verildi. Aliağa’nın Güzelhisar Mahallesi’nde yıllık 500.000 ton kapasiteli andezit-bazalt ocağı için ÇED gerekli değildir kararı verildi. Aliağa’daki söz konusu alan 98.59 hektar. Taş ocağına en yakın yerleşim birimi 600 metre mesafede. Proje sahasının büyük bölümü orman alanı içinde. Ayrıca 780 metre uzaklıkta Çıtak Göleti, 300 metre kuzey doğusunda ise Çıtak Göleti Sulama Sahası yer alıyor. Bergama’nın Okçular Mahallesi’nde 24.9 hektarlık alanda granit madeni çıkarma çalışmaları için ÇED süreci başlatıldı. Burada yılda 540 bin ton granit çıkarılacak. Söz konusu tesis Okçular Mahallesi’ne sadece 363 metre uzaklıkta. *** İzmir’de ÇED gerekli değildir kararı ile 625 taş ocağına izin verildi. Diğerleri ile birlikte çok daha büyük rakamlara ulaşıyor. Andazit, bazalt, kil ve kalker ocağı ile kırma ve eleme tesisleri şeklinde verilen bu izinler İzmir’i adeta bir taş ocağı kentine çevirdi. Bu durum artık TBMM’de verilen soru önergesine verilen cevapla da kanıtlandı.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz