Doğal güzellikleriyle dünyadaki sayılı coğrafyalardan biri olan Karaburun Yarımadası’nın yüzde 70’ini kaplayan enerji santralleri bölge halkından büyük tepki görüyor. Egeli Gazete’nin gündeme getirdiği Çevre İl Müdürlüğü tarafından 6 Şubat tarihinde 29.83 hektarlık tarım alanında yeni bir güneş enerji santrali için ÇED süreci başlatılıp gerekli onayın verilmesi üzerine tepkiler daha da arttı. Konuyu Meclis gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek “Bunca tepkiye ve talana rağmen buna gerek var mıydı” diye sordu. BÖLGE HALKI NEDEN YOK SAYILIYOR? Güneş Enerjisi Santralinin yapılacağı yerin tarım alanı kullanımında ve özel çevre koruma bölgesi sınırları içinde yer aldığını vurgulayan İzmir Milletvekili Kani Beko, “Bu bilinmesine rağmen Bakanlığınız tarafından bu projeye dair izinler hangi kapsamda verilmektedir? Bu projenin hazırlanması sürecinde; yerel yönetimler ve yöredeki sivil toplum örgütleri ile gerekli bağlantıların kurulmadığı belirtilmektedir. Bu durumun gerekçesi nedir? Bölge halkı ve ilgili kurumlar neden karar alma süreçlerinin dışına itilmiştir ve yok sayılmıştır? Yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının önemi aşikardır fakat bölge halkını hiçe sayarak, böylesi sınırlı bir alanda yeni bir santralin kurulmasının yaşam alanlarını daraltacağı ve mülkiyet hakları da dahil bölge halkını birçok alanda mağdur edeceği vurgulanmaktadır. Bakanlığınız bu konuda bir fizibilite çalışması yapmış mıdır? Karaburun Yarımadasına daha kaç adet santral yapılması planlanmaktadır? Bakanlığınızın bu konudaki görüşleri ve çalışmaları nelerdir?” sorularını yöneltti.