Tarihi Kızlarağası Hanı kuşatma altında!

İzmir'in tarihi değerlerinden, Osmanlı mirası Kızlarağası Hanı, düşüncesizce harap ediliyor. Klima ve elektrik kablolarının sardığı tarihi yapının çatısı ve duvarları anıtsal özelliğini kaybediyor.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
KEREM YEĞİNBOY-FOTOĞRAFLAR: MEHMET ULUTÜRK İzmir’in tarihi Kızlarağası Hanı'nda kablo istilası… İzmir'in Konak İlçesi Hisarönü Semti'nde bulunan ve anıtsal özelliğinin yanı sıra mimarı açıdan da Osmanlı hanları arasında tek örnek olan Kızlarağası Hanı, elektrik ve klima kabloların ağır istilası altında yaşam savaşı veriyor. 1744’te inşa edilen ve 19. Yüzyıl sonlarına dek en parlak dönemini yaşayan Kızlarağası Hanı, son yıllarda eski ihtişamından uzak, vurdumduymazlığa kurban ediliyor. DEĞERİNİ KAYBEDİYOR Turistik açıdan Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biri olan İzmir’in önemli tarihsel yapıtları arasında gösterilen Han, burada dükkan kiralayan ticari firmaların kullandığı elektrik ve klima kabloları, pis su ve yağmur boruları arasında değerini kaybediyor. Yabancı turistlerin en fazla görmek istediği, rehberlerin kent için turizmde en güvendikleri eser olan Kızlarağası Hanı’nda yaşanan bu ciddiyetten uzak yaklaşım, İzmirlileri üzüyor. ÇİVİ DAHİ ÇAKAMAZSIN Dünyanın neresinde olursanız olun, tarihi yapılara çivi dahi çakamazken, Kızlarağası Hanı’na reva görülen bu çirkin görüntü üzüntü yaratıyor. Sadece kablolar değil, hanın bazı kısımlarında orijinal taş yapının rastgele boyanması, bakımsız duvarları ve kırık kapıları görenleri hayal kırıklığına uğratıyor. İzmirliler, yetkilileri göreve çağırıyor ve tarihi yapıya gösterilen bu duyarsızlığa son verilmesini istiyor. 278 YILLIK TARİHİ BİR DEĞER Kızlarağası hanı, İzmir’deki hanların en büyüğü ve en görkemlisidir. Anıtsal bir özelliğe sahip olduğu gibi, mimari özelliği bakımından tek örnek olması Osmanlı hanları arasında ona özgünlük kazandırmaktadır. Yakup Bey tarafından, 1598 yılında yaptırılan ve günümüzde İzmir'in en büyük camisi olan Hisar Camisi'nin batı yanının birkaç metre yakınına inşa edilmiştir. Bu kesim hanın doğu tarafını oluşturmaktadır. Batı cephesi, Halim Ağa çarşısının karşısında, eski Keresteciler, bugünkü 871. sokak üzerindedir. Vaktiyle deniz kenarında inşa edilen han zamanla denizin dolması sebebiyle sahilden 200 metre kadar uzak kalmıştır. YANGIN VE DEPREMLER GEÇİRDİ, YIKILMADI Kızlarağası Hacı Beşir Ağa’nın yaptırdığı hanın inşa kitabesindeki tarihe göre 1744'te bina edildiği kesin olarak anlaşılmaktadır. 1745 yılında heyelan nedeniyle han cephesinde önemli derecede çökme ve yıkılmalar olmuşsa da han hemen onarılmıştır.1778 tarihinde vuku bulan yer sarsıntısından, han büyük ölçüde hasara uğramış,1779 yılında ikinci defa ve esaslı olarak onarılmıştır. Han daha sonraki yıllarda da deprem ve yangın badireleri atlatmıştır. Kızlarağası Hanı'nın diğer Osmanlı hanlarıyla başlıca benzerliği, çarşılı ve avlulu hanlar düzeninde olmasından ibarettir. Üst katta avluya bakan, 5 sütunlu, 6 sıra kemerli, yegâne revakı ve cephesindeki bindirme konsollar üzerindeki çıkma cumbalı şahnişinler sebebiyle Osmanlı han mimarisi arasında sayılmaktadır. 4000 metre karelik, kareye yakın dikdörtgen planlı,2 katlı, kuzey bölümdeki bedestenleri tek katlı, yaklaşık 600 metre karelik büyük avlusu olan görkemli bir yapıdır. Geniş bir alana yayılan hanın alt katının güneyinde bir, bugünkü adıyla (Cevahir Bedesteni) kuzeyinde iki, (Bakır Bedesteni ile Çuha Bedesteni) doğusunda ise bir koridor uzanır. Bunlardan başka dükkânları eski ismiyle Çankırılı sokağına bakan, tek katlı bir ek bölümü daha vardır. Bu bölüm 1745’te “Saçmahane” olarak inşa edilmiştir. BAKIR BEDESTENİ MEŞHUR Güney koridoruna ait dış duvara yaslanan ve han çatısı altında bulunan bu sıra mağazaların, hanın inşasından hemen sonra 1745 yılında Saçmahane olarak hana ilâve edildiğini vakfiyesinden öğreniyoruz. (Bu günkü 906. Sokak) kuzeydeki birinci koridor (Bakır Bedesteni) 902. sokak, bugün lokantaların bulunduğu sokaktır, 1746 yılında, hanın ön cephesinin restorasyonu esnasında inşa edilerek hana dâhil edilmiştir. Tek kattan ibaret olan ve 26 dükkândan oluşan Bakır Bedesteni’nde ilk yapıldığı yıllarda bakırcılık hâkimdi, daha sonraki yıllarda özellikle İran ipeği ve ipeklileri satılmaktaydı. Bakır bedestenine bitişik ve paralel olan, kuzeydeki ikinci koridor ise bir kapısı ile Hisar Camisi avlusuna, diğer kapısı ile Halim Ağa Çarşısı karşısına açılan ve günümüze, hanın diğer kısımlarına göre en sağlam ve orijinal şekliyle ulaşan bedestendir. Kızlarağası Hanının zamanında ticari açıdan İzmir’in en merkezi yerine (liman ağzına) yapılmış olması, Hanın ne denli önemli bir işlevi yüklendiğinin göstergesidir. İzmir’in ekonomik hayatında bu derece önemli olan Han 1778 yılında ticari kapasitesinin zirvesine ulaşmış ve bu tarihten 19. yüzyılın son çeyreğine kadar yüz yıl süreyle bu parlak dönemini sürdürmüştür.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz