Dünyanın en büyük açık hava çarşılarından biri olan Kemeraltı Çarşısı Korona diğer bir adıyla Covid19 salgınının etkileri ile savaşıyor.
Aylardır her platformda Kemeraltı Hayat Platformu olarak dile getirdiğimiz ekonomik sıkıntılar ve esnafın sorunlarına bir yenisi daha eklenmiş durumda.
Günde ortalama beş ila yedi bin kişinin ziyaret ettiği tarihi çarşı adeta ıssız bir adaya dönüştü. Covid19 un toplum üzerindeki etkileri psikolojik etkileri bir yana, ekonomik etkileri ile savaşıyor.
Evde Kal kampanyaları sürerken küçük esnaf ve çalışanları; evde kalmakla aç kalmak arasında tercih yapmaya zorlanıyor.
Evde kalmak yetmez kiralar ertelenmeli
Hükümet tarafından açıklanan ekonomik destek paketinin yetersizliği aşikârken Kemeraltı Esnafı kira, sigorta, vergi ve personel giderleri gibi ödemelerle baş başa bırakılmakta. Satış yapamayan esnafın bu giderlerini nasıl ödeyeceği sorusu kimsenin aklına gel
miyor. Tarihi çarşının bu zor sürece ekonomik anlamda dayanabilmesi ve sevdiğimiz, bildiğimiz hatta ayakta kalması için büyük özveri gösterdiğimiz işletmelerin kepenk indirmemeleri için Kemeraltı esnafı başta olmak üzere; şehrin ileri gelenleri, odalar, dernekler ve STK lar birlik olup başta hükümete sonrasında mülk sahiplerine çağrıda bulunmalıdır.
Hangisini işten çıkarmalıyım, hangisi işine devam etmeli
Bilindiği üzere Kemeraltı çarşısında bulunan dükkânların mülkiyetlerinin yarıya yakını vakıflara ait. Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı’nın görüşmesinden ortaya çıkan sonuçta vakıfların kiralarda herhangi bir erteleme ya da indirim yapmayacağını, bunun tamamen hükümetin inisiyatifinde olduğunu öğrendik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Grand Plaza’nın Balıkçılar Meydanında bulunan dükkânlardan kira alıp almayacağı da muallak. Kendi mal sahibi olan esnaf ise kara kara içinde bulunduğumuz Mart ayı için almış olduğu malların geri ödemesi ve önünü göremediği iş hacminden dolayı çalışanları arasında adeta “ ooo piti piti / karemala sepeti “ oynamakta. Hangisini işten çıkarmalıyım, hangisi işine devam etmeli.
Şunu bütün gönül rahatlığımla söyleyebilirim ki Kemeraltı Çarşısı biterse İzmir’de yaşayan alt ve orta gelir düzeyine sahip vatandaşın başta olmak üzere İzmir ekonomi piyasasının yerel yönetim dâhil hükümete, emeğe ve sermaye gücüne inancı biter.
Evet, evde kalalım ama “ölümü gösterip sıtmaya razı edilmeye” ne bu esnafın, ne de İzmir halkının tahammülü olmadığını da unutmayalım.
Çarşının bu zor günlerinde elbette bölgenin diğer paydaşlarından bir ses yükselmiyor olmamasına şaşırmayın. Açık açık söylüyorum TARKEM A.Ş vb. Zira bu ve benzeri yapılar tarih korumacılığı altında “ bu duvarı boyadık, gel bir resim as “ der; siz çerçeveye resmi koyarsınız “ a bu çerçeve bu duvara yakışmadı, dilersen 0,5 kuruşa uygun bir çerçeve verelim “ vs. der ve boyadıkları duvarın yıkılmaya yüz tutmuş kolonları ile ilgilenmezler. Unutulmamalıdır ki; Kemeraltı Çarşısı 10 binden fazla kayıtlı, vergisini ödeyen onurlu esnafıyla yaşamalı ve yaşatılmalıdır.
Biz, Kemeraltı Hayat Platforumu olarak gerek İzmir ekonomisinde söz sahibi olanları, gerekse bölge paydaşlarını görev ve farkındalığa çağırıyor, esnafın sesi olmaya davet ediyoruz. “ dedi.
