İzmir İkinci Yüzyıl İktisat Kongresi Sonuç Bildirgesi oy çokluğu ile kabul edildi
İkinci Yüzyıl İktisat Bilgirge'si Yasaları 800 delegenin oylamaları sonucunda kabul edildi.
- | Son Güncelleme:
- | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
KEREM YEĞİNBOY/ EGELİ GAZETE-İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘’ yeniliğe davet’’ sloganıyla düzenlenen, ilki 17 Şubat – 4 Mart tarihlerin de 1923 yılında çiftçi, işçi, sanayici, tüccar ve esnaf gruplarını temsil eden 1135 delegenin katılımı ile gerçekleşmişti.
İzmir İktisat Kongresi Altılı Masa Toplantısı, jeoloji ve ekonomi alanında uzman yerli ve yabancı akademisyen ve bilim adamlarının açıklamaları ve iktisat bildirgesinin çiftçi, sanayici, işçi, tüccar ve esnag gruplarının temsil eden 800 delegenin oylaması ve bildirgenin kabul edilmesi ile sonuçlandı.
‘’Geleceği inşa etmeye çağrı’’ sloganı ile yola çıkan ikinci yüzyılın iktisat kongresinin son günü ünlü sunucu Yekta Kopan’ın sunumuyla İzmir Adnan Saygun Sanat Merkezin’de yedinci gününde noktalandı.
Kongrenin son gününde Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Kesk Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Disk Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Türkonfed Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ve Oxford Üniversitesi İktisat Profesörü dr. Lan Goldin konuşmaları son paneller olarak gerçekleşti.
Başkan Tunç Soyer, 8 ay süren hazırlık sürecinde gerçekleşen kongre sonucunda açıklanan bildirgenin Türkiye’nin yeni yüzyılını şekillendirecek iktisat politikalarının temelini atmasının amaçlandığını, ilk yüzyıldakinden farklı olarak ekonomi politikalarına çiftçi, işçi, sanayi, tüccar ve esnaf gruplarına ek olarak artık doğanında maddeler ve yasalar içinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.
Başkan Soyer gelecekteki ekonomi paketinde ekoloji ve ekonominin birleşmesinin amaçlandığını, gelecek ekonomi paketinde ilkinde olduğu gibi tarımın temel ekonomik değer olarak ele alınacağını vurguladı.
İkinci Yüzyıl İktisat Bilgirge'si Yasaları 800 delegenin oylamaları sonucunda kabul edildi.
İktisat Bilgidirgesin’de en dikkat çeken kararlar arasında:
Geleceğin Türkiyesi’nin İktisat Stratejileri yasasının maddeleri arasında yer alan İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe konulması maddesi, vergi denetleme kurumlarının oluşaması, vergi affına gidilmeyeceği, vergi ekonomilerinin yeşil ekonomiyi temsil etmeye yönelik olacağı,
Yeşil Ekonomi’yi desteklemek ve küresel ısınmayı engellemek adına karbondioksit salınımınının arttırılması madesi, tarım yoluyla geleceğin ekonomik temellerini atmanın amaçlanması, avrupa birliği müzakerelerinin devam etmesi maddeleri delegelerin oylama çoğunluğu ile kabul edildi.
Çiftçi buluşması deklerasyonu ilkeleri de ortak oylama ile kabul edildi.
Sanayi, tüccar ve esnaf buluşması deklerasyonunda karbon ekonomisinin, beşeri ekonominin, yeni meslek alanalırında gençlere fırsat eşitliği, esnaf bakanlığı kurulması maddeler içerisinde yer aldı.
Son olarak ulusal madencilik kurumunun kurulması sanayici, çiftçi, işçi, tüccar ve esnaf birlikleri tarafından oylama çoğunluğu ile kabul edildi.
Sonuç bildirgesinde toplamda 61 ilke, 211 karar oy çoğunluğu ile kabul edildi.
Tunç Soyer kapanış konuşmasında:
‘’8 aydır uzun bir maraton koşuşturduk. işçiler, çiftçiler, sanayiciler, tüccarlar ve esnaflar biraraya geldik. aynı 100 yıl öncesinde olduğu gibi, 100 yıl öncesindeki büyük yıkım da olduğu gibi. Kurtuluş Savaşın’da hayatını kaybeden on binlerce vatandaşımız, büyük yoksulluk, büyük bir yıkım, İstanbul işgal altında, Lozan Barış’ı müzakereleri geri dönmüş. Her yerde büyük bir umutsuzluk varken, aynı Erzurum Kongresin’de yapıldığı gibi, ulusun sınırlarının belirlendiği, Misak-İ Milli’nin ortaya konduğu Erzurum Kongresin’de olduğu gibi 100 yıl önce İzmir’de de 17 şubat-3 mart tarihleri arasında Misak-i İktisadi gerçekleşmiş. 100 yıl önce atalarımız olağanüstü zor koşullarda, geleceğin Türkiyesi’ni kurulacak devletin iktisat politikalarını düzenlemek üzere biraraya gelmişler. Anadolu’nun her yerinde 1100 delege o kar-kış koşullarında biraraya gelmiş ve büyük bir özgüven ile büyük bir umut ile iktisat politikaları belirlemişler. Çok önemli kararlar almışlar o dönemde, sanayi bankasının kurulması, köy enstitüsünün temellerinin atılması gibi birçok önemli karar alınmış. Bugünde Türkiye’de çok katmanlı krizler yaşanırken, yoksulluk, işsizlik, yüksek enflasyon, hayata pahalılığı yaşanırken, üstelik 6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketin ardından on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmişken, on binlercesi çadırlarda konteynerlarda hayatlarını sürdürmeye devam ederken, Türkiye’nin bu olumsuz koşullarında geleceğin Türkiye’sinin inşası için biraraya geldik. 8 aydır o umudu yeniden yeşertmek için, çocuklarımıza, torunlarımıza huzur vermek için, kardeşçe yaşayacakları bir Türkiye yaratabilmek için, neler yapılması gerektiğini, hangi kararların nerede alınması gerektiğini belirlemek üzere toplandık. Bugün bu çalışmaların sonuna gelmiş bulunuyoruz. Aynı 100 yıl öncesinde olduğu gibi 180 sivil toplum kuruluşu vakıf dernek temsilcileri, 500’ün üzerinde delegeyle biraraya geldiler. 200’ün üzerinde akademisyen 4 ayrı masada doğa masası, tarih masası, inovasyon masası ve demokrasi masası olmak üzere işçilerimizin, sanayicilerimizin, tüccarlarımızın, esnaflarımızın aldıkları kararları kendi bilimsel disiplinleri çerçevesinde kavramsallaştırmaya çalıştılar. Nihayet 50 uzman akademisyenden oluşan yüksek istişade kurulu tüm bu yapılan çalışmaları tekrar analiz etti. Bugün bütün bu çalışmalardan sonra bu kararları tüm gün tek tek tüm delegelerin huzurunda hepsinin hazır olduğu bu salonda oylarına sunduk. Bu hafta gerçekleşen çalışmalar hem birbirbirlerinin çalışmalarını hem de uzman masalardan gelen akademisyenlerin çalışmalarını müzakere ettik. O arada 80’in üzerinde ulusal ve uluslararası çok kıymetli akademisyenler, siyasetçiler, aktivistler sunumlar yaptılar. İlham veren, geleceğin Türkiye’si için ufuklar açan, yeni vizyonlar ortaya koyan çok kıymetli sunular yaptılar. Bu çalışmalar bize hem umudu, hem bu memleketin geleceğine dair her birimizin özgüvenini yenilememize imkan verdi. Biliyoruz ki aynı atalarımızın yaptığı gibi gerçekten barış içinde huzurla, sağlıkla birarada yaşayacağımız kentler ve yepyeni bir Türkiye inşa etmek mümkün. Çok önemli kararlar alındı bugün bu toplantıda ama alınan kararların önemi kadar önemli gerçek anlamda bir demokrasi inşa edildi. Bu demokrasi ile de herkesin farklı çıkar grupları olarak tarif ettiği işçiler, çiftçiler, sanayicileri tüccarlar, esnaflar ortak bir gelecek tasavvufu kurdular. Belki de içerik kadar önemli olan bu gelecek tasavvufu bir gelecek inşası anlamına geliyor. Biliyoruz bu kararların takipçisi olacağız ve bu kararların hayata geçirilmesi ile geleceğimiz çok daha aydınlık bir gelecek olacak. En başta bu delegasyonun tüm fertlerine, bu büyük organizasyonun hayata geçmesine imkan veren çalışma arkadaşlarıma, 8 ay boyunca çizdikleri ufukla bize yön gösteren herkese çok teşekkür ediyorum’’ açıklamalarında bulundu.
İktisat Bilgidirgesin’de en dikkat çeken kararlar arasında:
Geleceğin Türkiyesi’nin İktisat Stratejileri yasasının maddeleri arasında yer alan İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe konulması maddesi, vergi denetleme kurumlarının oluşaması, vergi affına gidilmeyeceği, vergi ekonomilerinin yeşil ekonomiyi temsil etmeye yönelik olacağı,
Yeşil Ekonomi’yi desteklemek ve küresel ısınmayı engellemek adına karbondioksit salınımınının arttırılması madesi, tarım yoluyla geleceğin ekonomik temellerini atmanın amaçlanması, avrupa birliği müzakerelerinin devam etmesi maddeleri delegelerin oylama çoğunluğu ile kabul edildi.
Çiftçi buluşması deklerasyonu ilkeleri de ortak oylama ile kabul edildi.
Sanayi, tüccar ve esnaf buluşması deklerasyonunda karbon ekonomisinin, beşeri ekonominin, yeni meslek alanalırında gençlere fırsat eşitliği, esnaf bakanlığı kurulması maddeler içerisinde yer aldı.
Son olarak ulusal madencilik kurumunun kurulması sanayici, çiftçi, işçi, tüccar ve esnaf birlikleri tarafından oylama çoğunluğu ile kabul edildi.
Sonuç bildirgesinde toplamda 61 ilke, 211 karar oy çoğunluğu ile kabul edildi.
Tunç Soyer kapanış konuşmasında:
‘’8 aydır uzun bir maraton koşuşturduk. işçiler, çiftçiler, sanayiciler, tüccarlar ve esnaflar biraraya geldik. aynı 100 yıl öncesinde olduğu gibi, 100 yıl öncesindeki büyük yıkım da olduğu gibi. Kurtuluş Savaşın’da hayatını kaybeden on binlerce vatandaşımız, büyük yoksulluk, büyük bir yıkım, İstanbul işgal altında, Lozan Barış’ı müzakereleri geri dönmüş. Her yerde büyük bir umutsuzluk varken, aynı Erzurum Kongresin’de yapıldığı gibi, ulusun sınırlarının belirlendiği, Misak-İ Milli’nin ortaya konduğu Erzurum Kongresin’de olduğu gibi 100 yıl önce İzmir’de de 17 şubat-3 mart tarihleri arasında Misak-i İktisadi gerçekleşmiş. 100 yıl önce atalarımız olağanüstü zor koşullarda, geleceğin Türkiyesi’ni kurulacak devletin iktisat politikalarını düzenlemek üzere biraraya gelmişler. Anadolu’nun her yerinde 1100 delege o kar-kış koşullarında biraraya gelmiş ve büyük bir özgüven ile büyük bir umut ile iktisat politikaları belirlemişler. Çok önemli kararlar almışlar o dönemde, sanayi bankasının kurulması, köy enstitüsünün temellerinin atılması gibi birçok önemli karar alınmış. Bugünde Türkiye’de çok katmanlı krizler yaşanırken, yoksulluk, işsizlik, yüksek enflasyon, hayata pahalılığı yaşanırken, üstelik 6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketin ardından on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmişken, on binlercesi çadırlarda konteynerlarda hayatlarını sürdürmeye devam ederken, Türkiye’nin bu olumsuz koşullarında geleceğin Türkiye’sinin inşası için biraraya geldik. 8 aydır o umudu yeniden yeşertmek için, çocuklarımıza, torunlarımıza huzur vermek için, kardeşçe yaşayacakları bir Türkiye yaratabilmek için, neler yapılması gerektiğini, hangi kararların nerede alınması gerektiğini belirlemek üzere toplandık. Bugün bu çalışmaların sonuna gelmiş bulunuyoruz. Aynı 100 yıl öncesinde olduğu gibi 180 sivil toplum kuruluşu vakıf dernek temsilcileri, 500’ün üzerinde delegeyle biraraya geldiler. 200’ün üzerinde akademisyen 4 ayrı masada doğa masası, tarih masası, inovasyon masası ve demokrasi masası olmak üzere işçilerimizin, sanayicilerimizin, tüccarlarımızın, esnaflarımızın aldıkları kararları kendi bilimsel disiplinleri çerçevesinde kavramsallaştırmaya çalıştılar. Nihayet 50 uzman akademisyenden oluşan yüksek istişade kurulu tüm bu yapılan çalışmaları tekrar analiz etti. Bugün bütün bu çalışmalardan sonra bu kararları tüm gün tek tek tüm delegelerin huzurunda hepsinin hazır olduğu bu salonda oylarına sunduk. Bu hafta gerçekleşen çalışmalar hem birbirbirlerinin çalışmalarını hem de uzman masalardan gelen akademisyenlerin çalışmalarını müzakere ettik. O arada 80’in üzerinde ulusal ve uluslararası çok kıymetli akademisyenler, siyasetçiler, aktivistler sunumlar yaptılar. İlham veren, geleceğin Türkiye’si için ufuklar açan, yeni vizyonlar ortaya koyan çok kıymetli sunular yaptılar. Bu çalışmalar bize hem umudu, hem bu memleketin geleceğine dair her birimizin özgüvenini yenilememize imkan verdi. Biliyoruz ki aynı atalarımızın yaptığı gibi gerçekten barış içinde huzurla, sağlıkla birarada yaşayacağımız kentler ve yepyeni bir Türkiye inşa etmek mümkün. Çok önemli kararlar alındı bugün bu toplantıda ama alınan kararların önemi kadar önemli gerçek anlamda bir demokrasi inşa edildi. Bu demokrasi ile de herkesin farklı çıkar grupları olarak tarif ettiği işçiler, çiftçiler, sanayicileri tüccarlar, esnaflar ortak bir gelecek tasavvufu kurdular. Belki de içerik kadar önemli olan bu gelecek tasavvufu bir gelecek inşası anlamına geliyor. Biliyoruz bu kararların takipçisi olacağız ve bu kararların hayata geçirilmesi ile geleceğimiz çok daha aydınlık bir gelecek olacak. En başta bu delegasyonun tüm fertlerine, bu büyük organizasyonun hayata geçmesine imkan veren çalışma arkadaşlarıma, 8 ay boyunca çizdikleri ufukla bize yön gösteren herkese çok teşekkür ediyorum’’ açıklamalarında bulundu.
YORUMLAR
Yorum Yap