İhracatın yıldızları zirvedeki yerini aldı

Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye’ye 2019 yılında 13 milyar 302 milyon dolar döviz kazandırdı. Bu ihracata yüzde 40’tan fazla katkı sağlayan 56 üyesini 24 Şubat’ta “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde İzmir Swissotel’de ödüllendirdi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2019 yılında ihracat yapan 8 bine yakın Egeli ihracatçıya teşekkür ederek sözlerine başladı.   Jak Eskinazi, ABD-Çin eksenli ticaret savaşının küresel piyasaları etkilemesine rağmen ihracat performansının olumlu seyrettiği görüşünde.   “Bir önceki yıla göre 15 milyon dolar daha az ihracat gerçekleştirmiş olsak da ticaret savaşları nedeniyle yeniden yükselmeye başlayan gümrük duvarları göz önüne alındığında, performansımız kıymet arz ediyor. Ancak; bu tablo, yatay seyri kırabilmek adına geleneksel ihraç pazarlarımıza ek olarak alternatif pazarlara yönelmemizin gereğini de ortaya koyuyor. İhracatın ülkemiz ekonomisinin dinamosu olduğunu, ülkemizin büyümesinde ihracatın önemini her seferinde tekrarlıyorum. Büyümemizi sürekli kılmak için ihracatımızın da sürekli artmasını, dış pazarlarda yaşanan olumsuzluklardan etkilenmemesini sağlamamız gerekiyor.”   Coronavirüsün etkileri sürüyor   Eskinazi, yaklaşık bir aydır tüm dünya gündemini kökten değiştiren Çin’de hızla yayılan coronavirüs salgınına değindi.   “Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan; ihracatıyla tüm dünyaya mal ve hizmet sağlayan; ithalatıyla çok sayıda ülkeye gelir sağlayan Çin’de yaşanan bu salgın dünya ekonomisini etkisine almış durumda. Dünyada birçok hammaddenin nihai ürüne dönüşmeden önce Çin’e uğradığı düşünülürse, salgın dolayısıyla Çin’de üretimin durması tüm dünyada bir tedarik sorunu yaratmış durumda. Bunun yanında, çoğu uçak seferlerinin iptal edilmesi ve karantina sebebiyle; Çinli turistler sayesinde her yıl milyarlarca dolarlık gelir elde eden ülkeler ki bunlardan biri de biziz, zor durumda kaldı.”   Çin’e her türlü yardım sağlandı   Türkiye’nin Çin’in yanında olduğu mesajını, “Dünyanın en büyük ekonomilerinden birinin, hatta en önemli mal ihracatçısının başına gelen bu musibet, hepimizin başına gelmiş sayılır.” diyerek veren Jak Eskinazi sözlerine şöyle devam etti:   “Biz bu durumdan fırsat devşirecek değiliz. Küresel ekonominin tüm aktörlerinin birbirine zincirle bağlı olduğu bu sistemde, yapılması gereken, el ele verip düze çıkmaktır. Çok şükür ki ülke olarak bu görevimizi hakkıyla yerine getirdiğimizi biliyoruz. Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin tüm kurumlarının Çin’e her türlü yardımı sağladığını gururla gördük. Umarım en kısa zamanda bu virüsün üstesinden gelinip, dünya ticareti tekrar eski seyrine kavuşacaktır.”   Alternatif pazar vurgusu   Jak Eskinazi, 2008 krizinde ABD pazarını odağına almış sektörlerin yaşadığı olumsuzlukları hatırlattı ve pazar çeşitlendirmenin önemini bir kez daha yineledi.   “Her krizde olduğu gibi bu salgından da bir ibretlik çıkarmamız gerekiyor. Yumurtaları aynı sepete koymamak ve konuşmamın başında bahsettiğim alternatif pazarlara yönelmek. Aslında Türk ihracatçısı olarak bu konuda deneyimliyiz. İhracat artışını sekteye uğratmamak için, riski dağıtarak, pazarlarımızı ve ürünlerimizi çeşitlendirmeliyiz. Bu sayede, kriz zamanlarında olası kayıplarımızı minimize etme şansımız doğar. 2019, Ege İhracatçı Birlikleri için Çin yılıydı. Kurduğumuz ekiple, tüm yaptığımız çalışmaları, Egeli ihracatçıların Çin pazarına girip kalıcı olabilmeleri için geliştirdiğimiz stratejileri Bakanlığımızla da paylaşacağız. Tabii ki Çin’e yönelik çalışmalarımız hız kesmeyecek.”   Yeşil ekonomiye destek   Eskinazi, sınırlı kaynakların yarınlara kalabilmesi adına, Egeli ihracatçıları harekete geçirebilmek için 2020’yi “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettiklerini açıkladı.   “2020’de Ege için yeni bir sayfa açma kararı aldık. Kısaca, “Bugünkü ihtiyaçlarımızı gelecek nesillerin mirasından çalmadan karşılayabilmek” olarak tanımlayabileceğimiz sürdürülebilirlik, artık yeni nesil kalkınma modeli olarak öne çıkıyor. Bu model, bu konuda farkındalık düzeyi artmış insanlar tarafından şirketlere/devletlere dikte ettiriliyor. Artık insanlar, mal ve hizmet satın aldıkları şirketlerin, oy verdikleri hükümetlerin doğaya ne kadar sahip çıktıklarını, daha sağlıklı bir yarın için neler yaptıklarını bilmek istiyorlar. Markette satın aldıkları bir ürünün üretiminde ne kadar su kullanıldığını, üretildiği yerden markete taşınması için doğaya ne kadar zarar verildiğini görmek, satın alma tercihlerini buna göre belirlemek istiyorlar.”   Öncelik sürdürülebilir kalkınma   Tüketicinin bilinçlendiğinin, arz talep dengesinin yeniden kurulduğunun görüşünde olan Eskinazi, “Daha çok karbon salınımı yaptığı için uçağa binmeyen insanlar, üretiminde çok su tüketildiği için yeni giysi almayan tüketicilerle karşı karşıyayız. Bununla birlikte; insan haklarına saygı, yolsuzlukla mücadele ve işçi hakları da sürdürülebilir kalkınma modelinin sac ayaklarından biri haline geldi. Tüketiciler satın aldıkları ürünü üreten firmanın sadece doğaya değil, çalışanlarına nasıl davrandığı, insan haklarına ne kadar saygı duyduğu ve finansal yapısının ne kadar şeffaf olduğuna dikkat etmeye başlıyor.” dedi.   Global Compact hamlesi   Jak Eskinazi, ihracatta girilen ekolojik dönüşümde atılan en önemli hamlelerden biri olan Birleşmiş Milletler’in dünyanın en büyük sürdürülebilirlik insiyatifi Global Compact’ten bahsetti.   “Biz de üyelerimizde bu farkındalığı yaratmak ve onları bu yeni sürece hazırlayabilmek amacıyla, 160’ın üzerinde ülkede faaliyet gösteren yaklaşık 9500 firma ve 3000in üzerinde şirket dışı üyenin katılımından oluşan Birleşmiş Milletler Global Compact’e üye olduk. Global Compact, şirketlerin stratejilerini ve operasyonlarını insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki 10 İlke‘ye uyumlu hale getirmeleri için desteklerken aynı zamanda Birleşmiş Milletlerce belirlenmiş 17 sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşılabilmesi için iş dünyasına liderlik eden bir oluşum.”   Yeni projeler yolda   Türkiye’de bu inisiyatife ilk üye olan Birlik olduklarını söyleyen Jak Eskinazi, “Biz de Global Compact’in bize sağlayacağı ilişki ağıyla; üyelerimizin farkındalığını artırmaya yönelik eğitim ve seminerler düzenleyip; konusunda uzman konuşmacıları İzmir’de ağırlayacağız. Ayrıca, ulusal ve uluslararası işbirlikleriyle ortak projeler üretip; sürdürülebilirliği Egeli ihracatçılar için olmazsa olmaz haline getireceğiz.” dedi.   Eskinazi’nin gündeminde İran’ın Hoy kentinde meydana gelen 5.9 şiddetindeki depremin yıkıma neden olduğu Van, Suriye ve Libya’daki terör olayları da vardı.   “2020 yılının geride kalan kısmının ülkemize refah ve bereket getirmesini temenni ediyor, bu yılın başında Elazığ’daki deprem ve Van’daki çığ felaketinde; geçtiğimiz haftasonu Van’da meydana gelen depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza, Suriye ve Libya’da şehit düşen Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.”   Ocak ayı rekorla başladı   Türkiye'nin ihracatını artırmak için her gün canla başla çalıştıklarına değinen Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, bu kadar rekabet ortamında kolay bir iş yapmadıklarını söyledi. Yıla şehit haberleri, çığ felaketi ve depremler gibi kötü olaylara başlandığını anımsatan Gülle, ancak ihracatta güzel haberler geldiğini ve ocak ayında en fazla ocak ayı ihracatını gerçekleştirdiklerine değindi.   “Mal ihracatında mutlaka olumlu etkileri olacaktır”   Şubat ayı ihracatıyla ilgili konuşan Gülle, "İnşallah şubat ayında da anlamlı bir rekoru, rakamı ortaya çıkaracağız." dedi.   Bu yıl içinde beklenmedik durumların olabileceğini söyleyen Gülle, sözlerine şöyle devam etti: "Biz fırsatçı değiliz. Biz insanların üzüntülerini acıları paylaşan, onlara destek olan bir milletiz. TİM olarak bizler Çin'in yanında olduğumuzu göstermek adına maske, dezenfekten ve pek çok ilaç gönderdik. Çin'in bu durumu faydalanmak değil niyetimiz. Biz bu işin fırsatçılığında değil, insani tarafındayız. Ancak dünyanın ticaret konjonktür beklemiş olduğu fırsatlara da sırtımızı dönecek değiliz. Belki turizm de olumsuz etkileri olabilir ancak mal ihracatında mutlaka olumlu etkileri olacaktır. Bunları iyi okuyup değerlendirmemiz gerekiyor."   Hedef 200 milyar dolar   Çok güzel projeler gerçekleştireceklerine işaret eden Gülle, "İnşallah ülkemizin ihracatını bu yıl 190 milyar dolara, önümüzdeki yıllarda da hepimizin istediği, beklediği 200 milyar doların üzerine taşımaya azimliyiz, kararlıyız." diye konuştu.   Törene İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, kentteki odaların ve ihracatçı firmaların temsilcileri katıldı.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz